BÖLÜM 9: ASIL GERÇEKLER

147 19 4
                                    

Yeni bir bölüm ile merhaba.
Bu bölümde  düğünümüz var. Bakalım evlenebilecekler mi?
Keyifli okumalar..

(Multimedia: Sımon-Allison-Magnus)

--

ALLISON'DAN:

Gözlerimi açmama neden olan müziğini değiştirdiğim alarm sesiydi. Off. Bugün daha düğün var. Yatağımda doğrularak bir yarım dakika etrafa sersem gözlerle baktım. Daha sonra gardırobuma yöneldim ve kıyafet seçmeye başladım.  Hepsi de Erica nın giysileri. Kendime giysi almam lazımdı. Düğünden sonra ki ilk işim bu olmalıydı.  Çok açık olmayan  bir bluz bulabilmiştim sonunda. Bu kız ne kadar açık giyiniyor böyle. Buzu ve dizden yırtmaçlı siyah kot pantolonumu giyerek saç yapımıma başladım.
Düz ve kızıl olan saçlarının ucuna maşa ile hafif dalga vermiş bulunuyorum. Makyaj yapımı ve ayakkabı  seçiminden sonra hazırdım. Makyaj yapımı da biraz fondaten, kırmızı bir ruj, eyeliner, ve kalem çektikten sonra bitmişti.
Ayakkabı olarak ise dolgu topuk bir ayakkabı tercih ettikten sonra aşağı indim. Direkt olarak annemin yanına gittim. Odasını çalarak açtığımda uyanmış olduğunu gördüm.

"Günaydın anne"

"Günaydın canım. Çok şıksın?"

"Evet. Bugün düğün var. Andrea ve Luke."

"Ne çabuk. Neyse ben de hazırlanayım aşağıda görüşürüz"

"Tamam."

Aşağı indiğimde Luke ve Erica yi gördüm. Beraber damatlık seçiyorlardı. Ne de olsa Erica bu işlerden anlıyordu. 
Andrea da gelinlik işleriyle falan uğraşıyordu sanırım. Onu bugün hiç görmedim çünkü. Sımon ise ortalarda yoktu. Onu rahat bırakmak istiyorum zaten. Benden ne kadar uzak kalırsa o kadar iyi. Valentine ' dan nefret ediyorum. O benim lanet olası babam. İnsan babasından bile nefret edebiliyormuş demek ki.

Gölge avcısı olmadan önceki hayatımı özlüyorum aslında. Tamam sıradan bir kız idim. Ama tehlikede falan değildim, arkadaşlarım benim yüzümden zarar görmüyordu. Isabelle ve Britt i de özledim zaten. Onlar olanlardan habersiz. Benim taşındığımı düşünüyorlar muhtemelen. Çünkü ev yıkık dökük ve kimse yok bizim aileden.
Telefonlarına cevap vermiyorum. Çünkü biliyorum ki onların sesini duyduğum an ağlamaktan konuşamayacağım. Ayrıca ne diyecektim? Bana inanacaklar mıydı? Yalan söylediğimi hemen anlayan arkadaşlarıma yalan söylemekte çok zorlanıyordum.

Onları düşünmem bile gözlerimin dolu dolu olmasına neden oldu. Kendimi toparlamalıyım. Birazdan düğün var ve sanırım makyaj tazeleme vaktim yok.

-

Herkes düğün alanına yönelmişti.
Anlaşılan düğün başlıyordu. Ben de hemen ön sıralardan bir yer kaparak gelin ve damadı beklemeye koyuldum. Salonda herkes tamamdı sanırım. Emin olmak için etrafıma bakındım.
Sımon bile vardı. Annem , Edward ve  Hodge  de vardı. Evet herkes tamamdı.

-

"Herkes yerlerine otursun lütfen"

Kafamı sesin geldiği yöne doğrulttuğumda sessiz kardeşlerin bir üyesini gördüm. Düğünü sessiz kardeşler yapacak yani. Nedense her şey de onlar var. Bizi bu kadar umursuyorlar demek ki. Bence herkesden güçlü olan bu kişiler böyle saçma sapan işlerle uğraşmamalı. Daha önemli işleri olduğunu düşünüyordum..

Ben bu düşüncelerle boğuşurken gelin ve damat gelmişti. Andrea gerçekten güzel olmuş. Örgülü saçları ve sırtı açık, strablez elbisesi ile muhteşem görünüyordu. Kırmızı çiçekleri pek sevemedim ama neyse. Gıcık kalıyorum sonuçta bu kızdan. Tabii ki de bir şeyleri  beğenmiycem.

GÖLGE AVCILARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin