Leydi Elizabeth olayından sonra bir hafta geçmişti kale'de herşey yine olağan bir gidişatla gidiyor gibi gözüküyordu ama bu leydi julia için hiçte öyle değildi. Bu olaydan sonraki hergün nathan'ın bulunduğu yerlerde fazla bulunmamış göz göze gelmemeye çalışmıştı.
Şimdide julia'ya babasından mektup gelmiş mektupta "Biran evvel kararını bildirmesini aksi takdirde kendisinin oraya geleceğini " söylemişti. Julia bu notu okuduktan sonra nathan'la görüşmesi gerektiğini düşünmüştü. Zaten ikiside evlenmek istemiyor zorunluluklar yüzünden bu yola itiliyorlardı.
Nathan ise odasında klanı'yla toplantı yapıyordu. Klanı artık biran önce düğünün olması gerektiğini hatırlatıyordu. Artık bir karara varmalıyım julia'ya da evlenmek istemediğini söylediğine göre diye düşündü .. Belkide bir anlaşma yapıp evlenebilirlerdi julia sadece ona bir varis verebilir ardından yüklü bir nafakayla kaleyi terkedip ingiltere'ye pek ala geri dönebilirdi evet bu plan harikaydı. Bu sayede Nathan bir kadın tarafından alı konulmayacak istediğini istediği zaman yapabilicekti. Şu bir haftadır julia'da bir gariplik vardı o sabah ona en Çekici gülümsemesi ile bakmıştı julia'nın ondan etkilenmiş olabileceğini düşünmüş ama olaylar tam tersi yönde haraket etmeye başlamıştı. Julia onu nerde görse göz göze gelmemeye çalışmış birşeyler yapmak istediğinde ise hep bir bahane bulmuştu. Şimdi ise onu kalede yanlız bulmak için cabalamasına gerek kalmamıştı çünkü abisi alex ve eşi Emily bugün kendi kalelerine gideceklerdi.
Julia ona herşeyde yardımcı olan leydi Emily'in gideceği için üzülüyordu. Bu koca kalede konusabildigi tek kişi oydu ama ne yazık ki oda bugün gidecekti.
Julia ve Nathan alex ve eşini uğurlamak için kale kapısına çıkışlardı Emily julia'ya sarılırken kulağına fisıldadı. "Neler yaşadığını biliyorum tatlım ama onunla evlenmelisin onu ancak sen adam edebilirsin" demişti... Bu sözler emily ve eşi gittikten sonra bile julia'nın kulaklarında yankilanmıştı..
Nathan ise çalışma masasında oturmuş uşağını odasına julia'yı çağırması için göndermişti.
Julia çalışma odasına geldiğinde ise nathan konuşmaya başladı. "Julia uzun süredir kalemizdesin benide biraz olsun tanıdığını düşünüyorum sende bende evlenmek istemiyoruz ama şartlar bizi buna zorluyor. Birbirimizi yeterince iyi tanıyoruz evlenmemiz gerekiyor ama anlaşmalı evlenebiliriz sen bana bir varis verinceye kadar beraber kalır daha sonra seni ingiltere'ye gönderebilirim tabi ki yanında sana yetecek kadar mücevherlerle.. Şimdi bir cevap vermek zorunda değilsin biraz düşün yarın cevabını bekliyor olucam"
Julia başını sallayarak anladığını belirtti ve odadan dışarı çıktı. Şimdi ona temiz bir hava çok iyi geleceği için bahçeye doğru yol aldı. Julia hem yürüyor hemde düşünüyordu.
Nathan'la evlenirse onu nasıl bir hayat bekliyordu ? En azından babasının yanına dönüp onunla yaşamaktan çok daha iyiydi. Ayrıca bu evlilik uzunda sürmeyecekti isterse ingiltere'yede dönebilirdi evet en iyisi nathan'la evlenmekti ..Bu düşüncelerle kaleye'ye doğru ilerledi.
Ertesi sabah kahvaltı'da julia konuşmaya başladı. "Lordum sizinle evlenmeyi kabul ediyorum fakat size bir varis verirsem onun benden uzakta büyümesini istemiyorum.bu koşulları kabul ediyorsanız bende kabul ediyorum" .. Nathan omuzlarından büyük bir yük kalkmış gibi rahatladı Klanı artık huzur bulabilirdi ayrıca kabul etmesede güzel ve hiç evlenmemiş bir kadınla evleniyordu. Aynı zamanda çok da zeki birisiyle diye düşündü kendisini nasıl sinir ettiği o günü hala unutmamıştı.
Nathan'da "Kabul ediyorum"dedi. Ardından sessiz bakismalar ardında kahvaltıya devam ediyorlardı ki nathan için tanıdık bir ses tüm dikkatleri çekti. "Demek yeni gelinim bu güzel kız ! Oğlum kendisine göre birisini sonunda bulmuş" diyen kadın yüzündeki gülümseme ile önce julia'ya bir bakış attı ardından nathan'a kızgın olduğunu belirtir bir bakış attı !
Nathan için ise asıl macera şimdi başlıyordu..
Evet Nathan için gerçekten macera şimdi başlıyor ! :D Bölümleri çok uzun yazamıyorum çünkü 5 saatlik aralıksız hergün matematik görmek beynime iyi gelmiyor :/ Umarım beğenirsiniz ^^ Sizi seviyorum ♥
