2. Bölüm

4K 160 5
                                    

Alarmin sesiyle guzel uykumdan uyandım. Bi süre tavanla bakistiktan sonra yatağımda doğruldum. Odamda banyo olduğundan rahattim. Banyoya girip elimi yüzümü yikadiktan sonra banyodan çıktım. Okul formami giyip rimel ve göz kalemi sürüp odamdan çıktım. Merdivenlerden inerken
"Günaydın kızım" arkadan gelen sese baktım.
"Günaydın babacim" alnima kondurduğu öpücüğe karşı bende yanagindan öptüm.  Beraber merdivenlerden inip mutfağa geçtik. Annem sofrada bize arkasi dönük oturuyordu. Arkasından yaklaşıp öptüm.
"Günaydın annem" irkilik o da beni öptü.
"Günaydın kızım" sofraya oturduğumda deli gibi aç olduğumu hissettim.
"Ee ilk günün nasıldı kızım. Anlatsana" annemin sesiyle anneme döndüm. Bi manyak bana takmış durumda. Yeni oyuncağı benmisin. Ama merak etme annecim deli olup çıkarım ben bu okuldan. Ah tabi ki ilk günden sarışın bi kizla tartışmadım.
"İyiydi anne. Norlamdi yani." kestirip atmıştım. Annemin bişey demesine izin vermeden sofradan kalktım.
"Ikinci günden geç kalmak istemiyorum. Ben çıkıyorum millet. Kendinize iyi bakın." annem ve babama el salladiktan sonra ayakkabılarımı giyinip dışarı çıktım.
"Hazırsanız çıkalım Küçük Hanım" gülümseyen Bekir abiye baktım. Sinirle yanına gittim.
"Ya Bekir abi deme şunu" Bekir abi evimizin şoförü. 4 senedir bizim için çalışıyor.
"Tamam tamam bişey demedim." diyip ufak bi kahkaha atıp arabanın kapısını açtı. Cevap vermeden bindim.
Yol boyunca bugünün iyi geçmesi için dua etmiştim. Daha o çocuğu tanımıyordum öyle değil mi? Ne yapacağı belli olmaz. Arabanın durmasıyla okula geldiğimizi anlamıştım. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Fazla kişi yoktu okulda. Kapiyi kapatip ilerlemeye başladım. Birden kolumu tutan kişiye döndüm.
"Günaydın yavrum. Nasılsın? Iyisindir İnşallah? Yoksa bugün nasil dayanacaksin bana?" kahkaha atip kolumu bıraktı. Çok güzel gülüyordu. Kulağıma bi melodi gibi gelmişti. Ne diyorum be.
"Ya ben sana ne yaptım? Benden ne istiyosun? Rahat bırak beni." son cümlem yüksek çıkmıştı. Göz devirip konusmaya başladı.
"Bilmem uğraşmak istiyorum. Ve sen de yeni oyuncağımsın. Ve bugün sana yapacaklarım gerçekten senin için iyi olmicak. Ama sen ağlarken kahkaha aticam." diyip yanımdan çekip gitti. Allahım günahım neydi benim be. Büyük demir kapidan içeri girdiğimde herkes bana bakıyordu. Ne var yani? Noldu? Ahh galiba başlıyoruz.
"Bak bak bak. Burda kimler varmış? İlk günden birilerine kuyruk sallayan bir kız" yalandan gülümseyip konuşmaya devam etti.
"Hem Ali hem de Gökhan sana ağır gelir. Ali den uzak dur. Gökhan zaten seni iplemez" bi süre durunca kendime geldim. Çekip giderken arkasindan bağırdım.
"NE O KAŞAR REONUNA GERİ Mİ DÖNÜYORSUN? HERKESI KENDİN GIBI SANARAK BÜYÜK BI HATA EDİYORSUN. GIT UĞRAŞACAK BAŞKA BİRİNİ BUL APTAL!!!" donup kalmıştı. Yanından geçip giderken hala orda olduğuna eminim.
Yaklaşık 10 15 dakika sonra herkes içeri girmeye başladı. Ben en son girip kalabalikta kaynamak istemiyordum. Bi bankta otururken ağaca yaşlanmış beni izleyen Gökhan'dan gözlerimi ayırıp iceri giren öğrencileri izliyordum. Bahçedeki öğrenciler azaldiginda yerimden kalkıp yürümeye başladım. Okul binasina girince sarışın kızı gördüm. Bana doğru hızlı adimlarla geliyordu. Sonra birden koşmaya başladı. Ne olduğunu anlaamdan yerde buldum kendimi. Kahkaha sesleriyke kendime gelip ayağa kalkacakken herkes bi an sustu.
"Ah küçük prensesimiz düştü mu? Özür dilemek isterdim ama bilerek yaptım" Gökhan'in yanindaki Yağmur'a bakıp sinirle yerimden kalktim. Beraber kahkaha atıyorlardı. Direk sınıfına çıkıp sirama oturdum. Gökhan'in yanima oturmasiyla irkildim.
"Ne kadar kacsan da sen benim oyuncağımsın" yanimdan kalkıp giderken hala şoktaydım. Nerden buldum bu belayi bilmiyorum. Ne? Neden herkes bana bakiyo? Ela'nin yanima gelip şok olmus sekilde oturdu. Telefonunu bana uzatip bi mesajı okuttu.
'Çağla dün akşam yatakta çok iyiydin. Bu akşam da aynısını istiyorum' gözlerim dolduğunda mesajı atan kişinin Gökhan olduğunu gördüm. Bilerek herkese attığını biliyordum. Kahretsin.
"BAKMAYI KESIN TAMAM MI?" gözlerimden akan yaşlarla bağırdığımda herkes önüne dönmüştü. Hızla ayağa kalkıp Gökhan'i bulmaya gittim. Sınıftan çıkınca koridorun sonunda gördüm. Gözleri beni bulunca sinsice gülmeye başladı. Gözlerimdeki yaşları silip yanina yaklaştım.
"BI KIZIN NAMUSUNA LAF SÖYLEMEK BU KADAR MI KOLAY HI? BU KADAR MI KARAKTERSIZSIN? IGRENCSIN ANLADIN MI? İĞRENÇ. BENIMLE UGRASMAYI KES TAMAM MI? SENDEN NEFRET EDIYORUM!!"  yüzündeki sinsi gülüş silinip çenesi gerildiğinde sinirlendigini anlamıştım. Herkes bize bakıyordu. Arkamı dönüp giderken kolumdaki elle arkami döndüm. Kolumu çekecekken daha çok sikmaya başladı. Bi hamleyle beni duvarla kendi arasina aldi.
"Bana bagirma hakkını sana kim veriyo? Bana bi daha bagirirsan bu sefer mesaj gerçek olur." fısıltıyla kulagima söylediği seyle donup kaldım. Gözlerimin yine dolmasiyla kendime sövdüm. Aglamicaksin hayir. Sakın. Ordan kurtuldugumda hizli adımlarla tuvalete girdim. Kapiyi hizla actigimda tüm gözler bendeydi. Mesaj dolayi olucak ki aralarinda fisildasanlar vardi. Umursamadan bos bi tuvalete girdim. Sessizce aglamaya basladim. Bu okuldan da o çocuktan da nefret ediyorum. Hatta bu şehirden bile nefret etmeye başladım. Neden herşey benim basima gelir anlamam ki. Ikinci günden yaptiklarina bak.
Ne ara zilin çaldığını fark etmemistim. Tuvaletten çıktığımda sinifa doğru ilerledim. Derin bi nefes alıp kapiyi çaldım. Hocanin sesiyle iceri girdim. Herkes bana bakiyordu. Özür dilemeden sirama dogru ilerlemeye başladım. Gökhan'in sinir bozucu gülüşünü görünce moralim bozuldu. Kenara çekilip gecmemi isaret edince çantamı alip kimseye bisey demeden sınıftan çıktım. Müdürün odasına gidip iyi olmadigimi falan soyleyip izin aldim. Bugün daha fazla onun yüzünü gormek istemiyordum.

LİSELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin