12. Bölüm

1.7K 77 70
                                    

Hala şaşkınlıkla abime bakıyordum. Ali neden gelsin ki? Noldu yani? Hizla abimi ittirip merdivenlerden asagi hizla indim. Dis kapiya geldigimde bana baktığını gördüm. Beni bastan aşağı süzüp yüzünü baska yone çevirdi. Üstüme baktigimda baya komik gorundugumu düşündüm.
"Niye geldin?" basini bana cevirdiginde gulmemek icin kendini zor tuttuğunu anladim. Hic aldirmadan soruma cevap bekliyordum.
"Hazırlan da gel. Konusucaz." emir verici ses tonu kullanmisti. Hemen dediğini yapip yanindan ayrıldım. Yukari hizla çıkıp formamı ustume geçirdim. Saclarimi dağınık topuz yapip cantami da alip odadan ciktim. Bi yandan çantamı kapatmaya çalışıyordum bi yandan da merdivenlerden iniyordum. Son iki merdiven kala boşluğa basıp birinin kucağına düştüm. Bu kişi Ali'ydi. Hızla bırakıp üstünü düzeltti.
"Teşekkür ederim" yüzüme bile bakmiyordu.
"Acele et senin yüzünden okula gec kalmayi düşünmüyorum" gelmeseydin o zaman mal midir nedir? Neyse bisey demeden hemen çıktık.
Arabaya bindigimde Ali'nin yüzüne baktim.
"Noldu? Niye boyle bisey yaptin?" hala şaşkındim. Ali'nin yüzü gerildi. Dişlerini sıktığı belliydi. Bana baktiginda gözlerinden ateş çıkıyordu resmen.
"Beni iyi dinle. Dün Gökhan buraya gelmiş. Bana herşeyi anlatti. Beni aradığında ağlıyordu. Bak 10 senelik kardeşiyim ilk defa ağladı. Ulan ilk defa. Hem de bi kız için. 2 yıl sevmis ve sonucu aglamakla bitti. 2 senedir seni anlatiyo lan bana." birden yüzü yumuşadı.
"Beni buraya o göndermedi. Asla da böyle bişey yapmaz. Sana aşık anladin mi? Her seni bana anlattığında gözleri guluyo Çağla. Ona inan." daha da şok olmuş bi şekilde Ali'ye bakıyordum. Bi sure sessiz durdum. Önüme döndüm.
"Peki yaptığı onca sacma şey? Neden hep benden nefret ediyormuş gibi davrandı?" Ali'nin gozlerini uzerimde hissettim ama ona bakmadim. Cevap bekliyordum.
"Herşeyin nefretle baslicani bilir. Sevginin bile. O böyle. Senin onu sevebilmen için ilk once ondan nefret etmen gerektigine inanir. Sen ondan nefret edersen bi süre sonra yokluğuna alisamazsin. Boyledir bu. Ve yaptığı sacma sapam seyler bu yuzdendi" yaptigi aciklama mantikli gelmisti. Çünkü okuldan uzaklaştırıldığı hafta hic geçmemişti. Olsun da benle ugrassin diye düşünmüştüm.
"Bunun icin mi geldin? Okulda da konusabilirdin." diye bi soru yönelttim.
"Meraklin değilim. Okulda konuşursak görür. Anlatmam için kavga bile çıkarır. Ve ben ona asla yalan söylemem." hakli. Bende kardeslerime yalan soyleyemem mesela.
"Seni durağa birakim. Okula bırakırsam yanlış anlarlar" basimi sallamakla yetindim.

Otobüsün gec geleceği tuttu. 15 dakika gec kaldım ve yok yazildim. Derse girmeyip baska bi yerlere mi gitsem acaba? Harika bi fikir. Bunu uygulayip okul yerine sahilin yolunu tuttum. Yanimdan gecen sevgililer moralimi bozuyordu. Sizi lanet olasi zenci pislikler. Sizden igreniyorum. Ya manyaklar ne kiskanmasi sadece sey etmiyorum. Evet kiskaniyorum. En uzun iliskim 1 ay düşünün siz. Ama hep karşı tarafin suçu oldu. Neyse kafami bunlarla bozamam. Sahile geldigimde bi banka oturup denizi seyretmeye başladım. Deniz kadar harika hissettiren baska bisey yok.
"Beni takip ediyorsun" yanima oturan kişiye baktım. Kalbim hizlanmaya başladı yine. Evet doğru tahmin. Gökhan.
"Seni neden takip ediyim be" güldüğünü görünce bi huzur kapladı içimi. Gözleri kirmiziydi. Göz altlari mor ve şişik. Gece uyumadigi belli.
"Okula neden gitmedin?" sorduğu soruyla kendime geldim. Başımı denize çevirip cevap verdim.
"Sanane" ona baktigimda başını geriye atmis gülüyordu. Adem elması belirginlesmisti. Bunu yıllarca izleyebilirim. Ayy tovbe bana noluyo lan.
"Haklisin banane." diyip bana baktı. Hala gülüyordu.
"Ne guluyon ya delirdin mi?" sorduğum soruya daha çok güldü.
"Ayol sacmalamaa" dedigi seye kahkaha atmıştım.
"Ha bak hep böyle gül." küçük bi şok yaşarken ikimizin gulmesi soldu. Sadece bakistik. Başımı denize çevirip denizi izlemeye başladım. Bakışlarını uzerimde hissediyordum.
"Ulan bi insan utaninca bile bu kadar güzel olabilir mi?" kulaklarim yanmaya baslamisti bile. Yanaklarimin kırmızı olduğuna emindim. Bişey dememistim hatta diyememistim. Ne denirdi ki buna?
"Ee bütün gün böyle oturcak mıyız?" anlamamış gibi yuzune baktim.
"Okula gitmedik madem bi şeyler yapalim." gözlerimi devirdim.
"Şahsen ben sahilde oturmaya geldim. Sen napiyosan yap." umursamaz sesimle bi harikayim dostum.
"Kacmanin hakkini ver hakkını" diyip kolumdan tutup ayağa kaldırdı.
"Ya napiyosun sen biraksana" hala cekistiriyordu. Ne kadar karşı koysam da bu kas yığınına ne kadar fayda eder ki?
"Bir sus kurban olduğum" demesiyle güldüm. O önden ben arkadan yürümekle koşmak arasındaki cizgideydik. Hala karşı koyuyordum ama yok.
" IMDAAATTT BU APTAL KAS YIĞINI BENI KACIRIYOR YARDIM EDIN" Gökhan kahkaha atiyordu. Etrafımızdaki insanlar da sevgiliyiz de mutluymusuz gibi gülüyorlardi.
"YA KOMIK OLAN NE KURTARSANIZA BENI" yine bagirisim sonuc vermeyince pes ettim.
"Gökhan yavasla bak nefesim gotume kacti" bi an durdu. Arkama bakti. Arka derken popoma yani.
"Sen pislik misin napiyon ya" koluna vurup yüzümu burusturdum.
"Korktum nefesin gotune kacinca. Bisey oldu sandim" diyip kahkaha atti. Ben de dayanamayip güldüm.
"Bak tamam zorlamicam..." diyip kolumu birakti.
"Ben okula gitmedim. Aa bak sende gitmemissin. Sahilde karsilastik aman tanrım. Ben hayvan gibi acim..." bi an durdu. Başını gobegime kadar eğdi.
"Bak ayi gibi karnindan sesler geliyo. Kahvalti yapalim sonra biseyler düşünürüz." çok sakin soylemisti. Koluna yumruk atip yüzünü burusturmasini izledim.
"Sensin ayi. Ben ac değilim" evet açtım. Hem de AYI gibi. Ama hayir gitmicektim.
"Gözlerin oyle soylemiyo" diyip güldü. Gözlerimi kaçırdım.
"Ya bak bugun takilalim erkek sözü bi daha sen istemediğin sürece yanina bile yaklasmicam" buyuk soz etmişti. Sevdiği kiza boyle diyosa hele ki.
"Iyi tamam ya" gözleri güldü cevabimla. Ve bu beni istemsizce mutlu etmişti.
"Hadi hadi bi an once bu kabus bitsin" dedim. Güldü. Bisey demeden yurumeye basladi ben de onu takip ettim. Yol boyunca konusmadan yürüdük. Bi cafeye girdik. Beyaz ve açık mavi ile dizayn edilmisti. Ve gerçekten harika görünüyordu. Bi masaya otuduk. Gökhan eliyle garsona isaret yapinca garson geldi.
"Bize kahvaltilik biseyler getir koçum yiyek yengenle" elini garsonun omuzuna vurup güldü. Şaşkınlıkla Gökhan'a baktim. Tam ağzımı acicakken garson konustu.
"Tamam moruk hemen getiriyorum." bi an sustum. Tanıdığı biri olmaliydi.
"Ne sacmaliyosun sen yenge falan. Tovbe tovbe" ellerini dirsekten itibarek masaya koydu.
"Antreman." diyip yüzüne sinsi bi gülüş koydu. Dil çıkartıp ellerimi göğsümde birlestirdim ve geriye yaslandim. Gökhan başını asagi egip saclarini karistirarak güldü. Iste bu hareket onu ayri bi çekici yapti. Net en guzel hareket ya.

LİSELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin