- KORKUYORUM SEVGİLİM –
Korkuyorum Sevgilim sensizlikten, sensiz olmaktan...
Korkuyorum seni kaybetmekten, bir ömür boyunca seninle olamamaktan korkuyorum...
Seninle yaşlanamamaktan, senin yanında son nefesimi verememekten çok korkuyorum...
Hasta olunca beni iyileştirecek olan Sen'i bulamamaktan, terleyip su içince bana kızan Sen'i bulamayacağımdan korkuyorum...
Köpek görünce arkana saklanacağım Sen'i görememekten; kedi önüme aniden çıkınca, çığlık atıp sana sarılamamaktan korkuyorum...
Gök gürlediği zaman yanında yatacağım Sen'i bulamamaktan korkuyorum...
Yağmur yağdığı zaman seninle birlikte iliklerimize kadar ıslanamayacağımızdan korkuyorum...
Benim o iğrenç yemeklerimi yiyince, lavaboya sakin sakin ama acele ederek gidişini görememekten korkuyorum...
Birlikte korku filmi izlerken ben hep gözümü kapatmaktan filmi izleyemediğim için filmi sen anlatırdın. Ben o anlatışını bir daha anlatmamandan korkuyorum...
Komedi bir film ya da dizi izlerken kendimi kaybediyorum ya gülmekten, sonra sen beni kendime getiriyorsun. İşte ben, beni bir daha kendime getirecek sevdiğimi bulamamaktan korkuyorum...
Yakışıklı şarkıcılara, ağzımı bir metre açmış, gözlerimi de pörtlemiş bir şekilde bakarken,sen şebeklik yaparak gözlerimi sana çevirmemi sağlıyorsun ya , ben onu bir daha yapmamandan korkuyorum...
Seninle kıskançlık yüzünden yaptığımız kavgaları özlemekten korkuyorum...
Durduk yere sinirlendiğimde beni anlayıp, beni tekrar iyi halime getirecek Sen'i bulamamaktan korkuyorum...
İşten çıkarılınca omzunda saatlerce ağlamıştım ya ! İşte artık ağlayabileceğim omzunu bulamamaktan korkuyorum...
Yalan söyleyince kızarırım ya! Sen de beni hemen anlarsın ve bana gülerek ''Yalan söyleme Sevgilim!'' dersin. Ben bunu da duyamamaktan korkuyorum...
Seni her görüşümde kalbimin hızla çarpışını önleyemiyorum ya! Kalbimi deli gibi attıracak Sen'i görememekten korkuyorum...
Seni ilk gördüğüm andaki salak ifademi, sen bana kızınca tekrar yapamamaktan korkuyorum...
İlk el ele tutuştuğumuzda ben heyecandan senin elini sıkıp canını acıtmıştım ya ! Tekrar sıkacak elini bulamamaktan korkuyorum...
İlk öpücüğümü senden alırken, ben şaşkınlıktan senin dilini ısırmıştım ya ! O zaman da çok utanmıştım. O utanmaları bir daha yaşamaktan korkuyorum...
Seni tüm kalbimle severken seninde beni tüm kalbinle sevmekten vazgeçmenden korkuyorum...
Başımızı birlikte koyduğumuz yastığımıza, bir daha senin koyamayacağından korkuyorum...
Her gece seninle kapattığım gözlerimi, senle kapatamamaktan korkuyorum...
Uyandığımda senin o gözlerinin çapaklı, şirin halini görememekten korkuyorum...
Günüme seni öperek uyandıramamaktan korkuyorum...
Senin bundan sonraki hayatım da olmamandan korkuyorum ...
Beni bırakıp bu dünyadan göçmenden delice korkuyorum...
Sana bir daha Sevgilim diyememekten korkuyorum...
Lütfen Sevgilim bana bu korkuları yaşatma ! Seni ölene kadar seveceğim.Sen beni bıraksan da ben seni bırakmayacağım ve yanına geleceğim ,her nasıl olursa olsun...
Sevgilim bu satırları sana yüreğimin en derininden yazdım. Umarım bunu okuduğunda da bana yüreğinin en derininden cevap veririsin.Seni sonsuza kadar seveceğim. Saranghae ...
''''''''''''''''''''''''''
Kapı açılmıştı birden... Yazdığım mektubu yastığın altına gizlerken o da yanıma gelmişti.
''Sevgilim ne yapıyorsun ? ''
''Uyumaya hazırlanıyorum Sevgilim.''
''Bu saatte mi ? ''
''Evet. Biraz yorgunumda...''
''Tamam o halde bende yatıyım.''
''Uykun yoksa yatma Sevgilim. Benim için yatmak zorunda değilsin ki !''
''Olsun. Senin kokunu içime çekerek, sana sarılarak yatmak istiyorum. Hemen uyuyamam ki.. ''
''Yaaa ! Hep böyle yapıp utandırıyorsun beni ...''
''Sana kırmızı çok yakışıyor Sevgilim... Hem nesinden utanıyorsun ki ? Her akşam sana sarılıp , mis gibi kokunu içime çekmiyor muyum ?''
''Bunları yapıyorsun da, utanıyorum işte böyle söyleyince...''
''Tamam o halde. Seni daha fazla utandırmadan yatağa yollayayım.Ben gelmeden önce uyuma. Üstümü değiştirip geliyorum. Konuşmak istiyorum seninle...''
''Tamam. Ben de istiyorum aslında ...'' diyerek onun gidişinin ardından yatağa gömülmüştü Ae Soon.
5 Dakika Sonra ............
''Sevgilim ben geldim.''
''Ah yine uyuyakalmışsın ya ! Neyse ben de seni severim yatarken...''
Bae, sevdiğini kollarının arasına alarak onun yüzünü inceledi. Dayanamayıp önce yanaklarını sonra gözlerini ve burnunu öptü. En son ise dudaklarına küçük bir buse bıraktı.
Kokusunu içine çektikten sonra saçlarını öptü ve en son olarak ona sarılarak gözlerini yumdu...
Bae bu anların son kez yaşandığını bilseydi, gözlerini hiç kapatmaz, sevdiğini ölene kadar izlerdi.
.................. SABAH ..............
Ae Soon, gözünü yeni bir güne açtığında sevdiğinin ona sarılarak uyuduğunu fark etti. O da onu bir süre izledikten sonra sevgilisi gibi onun ilk önce yanaklarını sonra gözlerini ve burnunu öptü. En son ise dudaklarına küçük bir buse bıraktı.
O da eğer bu günlerinin son olduğunu bilseydi onun yanından hiç ayrılmazdı...
Bae, onun en son ki öpücüğüyle uyanmıştı. Ae Soon'u çıkmadan belinden yakalayarak ''Günaydın Sevgilim.Sen adın gibi Saf ve Aşk'sın...Her şeyinle benimsin.Seni çok seviyorum.İyi çalışmalar.'' Dedi.
Ae soon da ona dönünce ''Günaydın Sevgilim.Sende adın gibi İlham'sın.Hem de her şeyimin ilhamısın.Seni çok seviyorum.Sana da iyi çalışmalar.'' Dedi.
Ae Soon hazırlanıp hızla evden çıkmıştı. Yetişecek bir toplantısı vardı.İlham veren sevgilisinin büyüsüyle bir bina inşa etmişti.Bu mimarların daha önce yapmadığı ,düşünemediği bir binaydı... Ae Soon, bu binayla bir çok ödüle layık görülmüştü.Şimdi gideceği toplantı da bu bina ile ilgiliydi.
*********
Bae de , sevgilisinin arkasından hazırlanıp ofise gitmişti.İçine bir sıkıntı oturmuştu.Nedenini bilmediği sıkıntı ,onun canını fena halde sıkıyordu...
Eline telefonu almıştı. Tam Sevgilisini arayacaktı ki, o onu aramıştı.
Fakat telefonu açtığında yabancı bir ses konuşmuştu onunla. Bae, korkarak sevdiği kadının nerede olduğunu sordu.Keşke sormaz olaydı ya da keşke onun işe gitmesine engel olsaydı...
Bae, telefonda duyduğu şeylerle hızla ofisinden çıktı ve hastaneye gitti. Deli gibi arabasını kullanıyordu. Dilinden düşürmediği 2 kelime vardı.
''Korkuyorum Sevgilim''
Korkuyordu hem de çok... Onu kaybetmekten ölesiye korkuyordu...
Hızla arabadan indikten sonra Ae Soon'u sordu hemşirelere...
Hemşirelerden yerini öğrendikten sonra korka korka, ameliyathanenin önüne geldi.Yüreği cızzz etti bir anda.O anda yere çömelerek ''Hayır!! Gidemezsin Sevgilim.Sensizlikten Korkuyorum.Hayırrr!!!!!!!'' diyerek bağırıyordu.
O anda doktor da ameliyathaneden çıkmıştı. Bae ,önceden hissettiği duyguyu şimdi tekrardan hissetmişti. Doktorun '' Maalesef kurtaramadık !''sözü onu yıkmaya yetmişti.
Bae ,artık gözyaşlarını tutamamıştı. Öyle bir ağlıyordu ki, insanın görünce de duyunca da içi cız ediyordu. Deli gibi sevdiği kadın artık yoktu ve bir daha da yanında olmayacaktı. Birlikte yaşadıkları tüm anılar bir an gözlerinin önüne düştü. Sevmek, karşılıklı aşk yaşamak o kadar zordu ki bunu ancak yaşayan bilirdi. Bir aşkın karşılık bulması şans ve keder meselesiydi. Onlar bu aşkı karşılıklı bir şekilde yaşarken korkularını da birbirlerine hissettirmiyordu. Fakat şimdi tüm korkuları bir anda gerçekleşmiş ve onlar tamamıyla ayrı düşmüştü. Hayattan en çok korktukları şey başlarına gelmişti. Ayrı düşmüşlerdi hem de sonsuza dek…
'''''''''''''''' 1 GÜN SONRA ''''''''''''''''''
Ae Soon'u defnettikten sonra eve girebilmişti. Onu defnedene kadar yanından ayrılmamıştı. Hatta üşümesin diye sabaha kadar ceketi ile beklemişti ayazda...
Hala olanlara, onu kaybedişine inanamıyordu. Kapıyı açtığında onu karşılayan sevgilisini göremeyince bir kez daha anladı onun öldüğünü ve sevdiğini kaybettiğini...
Işıkları hiç açmadan yatak odalarına geçti. Daha dün gece ona sarılarak, kokusunu içine çekerek uyumuştu. Ya şimdi ? Şimdi ise koskoca yatağında tekti, aşık olduğu kadın yoktu...
Onun yastığını alıp iyicene sarılmıştı Bae... Hasret gidermeye çalışıyordu ama olmuyordu. Onun yerine hiçbir şeyi tutmazdı.O sadece sevgilisini, sevdiği kadını istiyordu...
Yatakta gözüne bir mektup ilişmişti. Bu mektup tam Ae Soon'un yastığının altındaydı .Bir an da dün geceyi hatırladı.O geldiğinde hızla yastığının altına koyuyordu bir şeyi...
Bae, hızla mektubu açarak okumaya başladı...
Okudukça yüreği yanıyor, kalbi hızla çarpıyordu...
Sevdiği onsuzluktan korkarken o gitmişti ve arkasında burukça bir şekilde onu bırakmıştı.
Bae, mektubu okuduktan sonra ağlamaya devam etti. Bu böyle olmayacaktı. Anahtarını ve mektubunu alarak hızla evden çıktı.Arabayı deli gibi sürerek mezarlığa gitti.Sevdiğini o toprağın altında düşününce kahroldu.
Sevgilisinin önüne diz çökerek ''Korkuyorum Sevgilim, sensizlikten, sensiz yaşamaktan...Senden ayrı yaşayamam ben! Seninde dediğin gibi Seni Bırakmayacağım! Her nasıl olursa olsun yanına geleceğim. Kandan korktuğunu bildiğim için yanıma hap aldım. Kendimi zehirleyerek yanına gelceğim. Seni çok özledim.Daha fazla hasretine dayanamam.Sensiz bir dünya benim için bir Boşluk'tan farksız. Saranghae ...'' diyerek bir kutu hapı eline boşaltıp ağzına götürdü. Sevdiğinin yanına son kez uzanarak buram buram ölüm kokan toprağı sevdi tıpkı dün gece sevdiğini sevdiği gibi… Gözleri yavaş yavaş kapanırken kalbi ölüm yerine mutluluk şarkısı çalmaya başlamıştı bile… O da artık bir ölüydü ama mutlu bir ölü… Sebebi ise sevdiğine kavuşmaktı ve onsuzluğun acısını daha fazla yaşayamamasıydı.
...............
Sabah haberlerinde herkes 2 çifti konuşuyordu. Manşette ise en çarpıcı sözler şunlardı :
''Korkuyorum Sevgilim... Sensizlikten, sensiz nefes almaktan Korkuyorum...Bu yüzden yanına geliyorum. Daha fazla hasretine dayanamayacağım...''
Fotoğrafta ise İkisinin bir en mutlu oldukları kare vardı bir de en son ki halleri.Bae,sevgilisinin yanına uzanmış,elinde ise Ae Soon'un mektubu vardı...
Herkes bu çifte ağlarken onlar çok mutluydu.Yine birliktelerdi hem de sonsuza kadar....
BÖLÜM SONU....
‘’ Umarım beğenmiş ve de duyguyu tam olarak hissetmişsinizdir. Benim hala bu hikayede eksik bulduğum bazı yerler var orjinalliği bozulmasın diye pek fazla ellemedim. Umarım dram dolu bu hikayemden memnun olursunuz. Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum…
Yazar : Hatice Kurtaran
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük Hikayelerim
Short StoryTek bölümlük bir solukta okunacak hikayelerim. Yüreğinize yeri geldi mi hüzün yeri geldi mi sıcacık bir his bırakacak. Peki siz okumaya hazır mısınız?