Dokuzuncu Mektup

10.7K 927 204
                                    

Bazen sadece bir kişinin size bakmasını isterseniz ama o kişi asla size bakmaz.

Bakar mısın ölü adam?
Gözlerimin en kuytu köşelerine değer mi gözlerin? Kimsenin göremediği yaralarımı görür müsün? Sarma yaralarımı bana sarıl. İyileşmezse o da yaralarımın ayıbıdır kusura bakma ölü adam. Tek merhemi sen olan yaralarımın kusuruna bakma.

Havalar soğumaya başladı. Yüreğim hâlâ aşkının ateşiyle kavruluyor. Kuşlar göç etmeye başladı bile. Ben yine pencere kenarındayım. Belki sokağımdan geçersin umuduyla,  göç edemiyorum buralardan kuşlar gibi çünkü bu şehirde senin anıların var. Bu şehir de en önemlisi gülüşlerin var.

Bugün saçlarımı kendim kestim ölü adam. Çünkü kimsenin hüzünlerimi kesmesine izin veremezdim. Omuzlarımın üstünde şimdi, belime kadar uzamış saçlarım. Hafiflemiş hissediyorum kendimi. Hüzünlerimden biraz olsun kurtulmuş gibiyim. Senin hiç dokunmadığın saçlarım şu an kısacık. Nedeni ise senin parmaklarının dolaşması için can atan saçlarımın azda olsa acısını dindirmek.

Okşa saçlarımı ölü adam bütün kırıkları düzelsin. Dokun kalbime parçaları birleşsin. Tut ellerimi ruhuma kadar ısınsın. Gel ölü adam evim yalnızlık kokusundan kurtulsun. Sev, beni ölü adam kimsenin sevmediği bu kızı sev.

Gülüşlerini sakladığın bu şehre ben sevinçlerimi  gömüyorum. Toprağı kimin attığı belli değil. Belki yalnızlık belki de sensizlik. Gömüldüm ölü adam sensizliğin üstüme attığı her toprakta bu şehre gömüldüm.

Gel at üstümde ki toprakları. Gel sevinçlerim çıksın gün yüzüne. Şehrime bayram gelsin, şekerleri senin gülüşlerin olan.

Gel ölü adam ben hüzünlerini kendi kesen kız.

-----------------------------------------------------------------


Ölü Adama MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin