Begining Of The End[Chanbaek]

Bölüm 23: Cursed the Devil, Baby

Kral, saatlerdir tapınaktaki odanın dışında bekliyordu.

Lee Yoon titreyen adımlarla içeri girdiğinden  beri tam bir saat olmuştu.

"Yeter artık bu kadar uzun süre ne yapıyor bu yaşlı adam? "diye söylenip içeri girecekken Sorim Lideri önüne geçerek onu durdu.

"Majesteleri Lee Yoon bir hekim olmayabilir ama bir hekim kadar bilgilidir. Dışarı çıkmasını bekleyin lütfen "diyerek önünde eğildiğinde Kral sinirle söğüt ağacının altına yürüdü.

Zaman geçmek bilmiyor bu bekleyiş onu huzursuz ediyordu. Baekhyun dediği gibi değişiyordu. Buna neden ne bilmemek Kralı da korkutmaya başlamıştı.Gökyüzüne bakıp onun iyi olmasını dilemekten başka bir şey elinden gelmiyordu.

-----------

Lee Yoon saatlerdir uyuyan Kraliçesinin yanına çöktüğünde elleri hala titriyordu. Bir hizmetkar Kraliçeye dokunamazdı. Ama yapmak zorundaydı.

Titreyen elleriyle kenardaki temiz bir bez parçasını alarak Kraliçenin alnında biriken ter damlalarını sildikten sonra  hanbokkun mavi kolunu yukarı doğru sıyırarak kolunun iç tarafını yukarı yani  dışa çevirip yumuşak derinin kaplı olduğu  bileğe parmaklarını birleştirerek baskı uyguladı.

Amacı kalp atışlarının düzenli olup olmadığını öğrenmekti.
Kralın dışarıdan seslenişlerini duymamaya çalışarak  ince deriye biraz daha baskı uyguladı.

Lee Yoonnun dakikalar geçtikçe kendi kalp atışları da hızlanmaya başlamıştı. Duyumsadığı elinin altında atan nabız normaldi hekim Bongsoo'nun öğrettiğine göre tam rahat bir nefes almıştı ki hissettiği başka bir nabızla gözleri kocaman açıldı.

Hala baygın olan Kraliçeye  şaşkın bakışlarını yönlendirdiğinde parmağının altında atan nabza inanamayarak tekrar tekrar  baktı.

Her seferinde bir biri ardında iki nabız hissedince korkudan odanın köşesine sinmişti.

Yaşlı adam ömrü boyunca ne böyle bir şey görmüş ne de duymuştu. Kraliçesi bir erkekti ve bir erkeğin gebe kalması akıl kârı değildi.

Yaşlı adamın kehanette ki cümleler aklına dolarken  bedeni daha çok titremeye başlamıştı.

Baekhyun ise karnına aniden saplanan  ağrıyla  acı içinde inleyerek gözlerini araladığında küçük odada olduğunu görünce biraz olsun rahatlamıştı.Başını tutarak düzgün oturduğunda karşısında ona hayalet görmüş gibi bakan yaşlı adamla kaşları çatıldı.

''Lee Yoon iyi misin ?"diye yanına yaklaşacak iken yaşlı adamın dudaklarından çıkan kelimelerle duraksadı.

''Y.. Yaklaşmayın Kraliçem.Bu... Bu imkansız, lanetlendiniz. Yüce gökler  tarafından lanetlendiniz.''diye sayıklar gibi konuştukça Baekhyun da korkmaya başlamıştı. 

''Lee Yoon nasıl sözler sarf ediyorsun? Anlamıyorum.''

''Majesteleri bu imkansız bir erkeğin gebe kalması imkansız. Joseon karanlığa gömülecek...''

''Saçmalama Lee Yoon. Ne gebesi? Yaşlandın diye beni  artık kadın olarak mı görmeye başladın? "diye alayla konuştu.

''Hayır Majesteleri gebesiniz ama önce  emin olmalıyız bu hadiseden. Hemen saray hekimine götürülmelisiniz o çok daha iyi bilir.Hadi kalkın efendim.''

''Lee Yoon son kere söylüyorum aklını başına al, ne gebesi Kraliçenim ben hem Kraliçe olmasam bile  böyle bir ithamın cezası ağır olur.''

Lee Yoon dizlerinin üzerine çöküp Kraliçesinin gözlerine baktı.

"Majesteleri bakın  geldiğimden beri iki ayı geçti ve siz sürekli ağlayıp, kusuyor, farklı farklı şeyler yiyorsunuz ve biraz kilo aldığınızın farkındasınız. Daha geçen gün kabak gibi  oldum Kral beni almayacak diye oturup ağladınız değil mi ?....Bunlar gebe kadınların gösterdiği davranışlar. Ve bugün bayıldığınız da Majesteleri sizi muayene etmemi istedi ve ben bileğinizden nabzınızı ölçerken  başka bir ...bir nabız daha fark ettim. Bu imkansız Yüce gökler bize şaka yapıyor sandım ama defalarca ölçtüm. Diğer kolunuza, karnınıza, bile baktım.''