Bölüm 28:Two Sides Of The Moon

3.4K 256 57
                                    

''Muhafız Jongin bekleyin bir biraz neden bu kadar hızlı yürüyorsunuz?''

Kyungsoo biraz önce kafasına kalın sağlık öğretilerinin olduğu kitabi hala anlaşamadığı Muhafızın kafasına geçirdiğinde Muhafız sinirle kütüphaneden çıkmış  Kralın konutuna doğru yürümeye başlamıştı.

''Özür dilerim gerçekten umarım kafan çok acımamıştır.'' diye bir de endişeyle konuşunca Jongin arkasını dönerek genç adamın üzerine doğru yürümeye  başladı. Kyungsoo gözleri kocaman açılmış şekilde geri geri gitmeye başlamıştı ki yükselen sesle ikisi de durmuştu.

Genç saray sekreteri  ayağının altında çekiştirilmeye çalışan şeyi fark ettiğinde çığlık attıp Jonginin beline kollarını sarmıştı ki Jongin onu kendisinden uzaklaştırmaya çalışıyordu.

''Saray sekreteri kendinize gelin Kraliçe karşımızda'' diye  dişlerinin arasında konuşurken karşında onlara gülümseyerek bakan  Baekhyuna saygıyla selam verip oda  gülümsemeye çalışıyordu.

Kyung Soo bir kaç saniye sonra Muhafızın cümlelerini idrak ettiğinde kendini toplayarak hemen kollarını çözmüştü.

''Kraliçem'' diye oda selam verdiğinde  Kraliçenin arkasındaki saray nedimelerini ve iki saray koruması yüzünde kendini dizginleyerek saygılı konuşmaya çalıştı.Ama zamanında suratına kapı çarptığı çocuktu ve bu saraydayken ona  saygı ifadeleri kullanmakta zorlanıyordu .

''Muhafız Jongin ve Saray Sekreteri Kyung Soo  uzun zamandır  görüşemedik ve sizde hiç hal hatır sormayı akıl etmediniz .Sizi cezalandırsam mı acaba ?''diye her zaman ki  gibi ukalaca konuşunca iki adamda gözlerini devirmekten  kendilerini alamamışlardı.

Kraliçe olmuş olabilirdi hatta bir mucize gerçekleşmiş şuan  gebe de  olabilirdi ama  küçük bir çocuk gibiydi.

Kyungsoo zoraki bir gülümsemeyle ''Majesteleri yetkilerinizi kötüye kullanıp Kralın başını ağrıtmak istemezsiniz eminim ''demesiyle Baekhyun  zayıf noktasını bilen dostlarıyla biraz daha konuşmak isterdi ama hem şişmeye başlayan ayakları sızlıyor hemde geceden beri görmediği  eşini görmek istiyordu.Şimdiden özlemişti.Git gide doyumsuz olduğunu fark ediyordu ama her saniye yanında olup şişen karnına usulca dokunarak sevgisini hissettirmeye çalışmasına alışmıştı.

''Neyse beni meşgul etmeyin çekilin gidip Kralımı  göreceğim.'' diye daha da mızmızlanmıştı  ki Jongin kendini kıkırdamaktan alı koyamamıştı.

Kraliçe aralarındaki mesafeyi biraz daha azaltarak kısık sesle ''Jongin biraz daha efendine  gülersen seni  dar ağacında sallandıracağıma  emin olabilirsin.''  diye  yanlarından bu sefer kendisi gülerek geçmişti.

 Krala  ulaşmasına bir kaç adım kalmıştı ki onun Se Hun ile  bahçedeki köşkte oturup güldüğünü görmesiyle adımları durmuştu.

Bir kaç gün önce Kral ona Se Hun hakkında olanları anlatmıştı. Bir müttefik olabileceği gibi güçlü  bir düşman potansiyeline de sahip olacağını söylemişti ama neden şimdi onunla oturup gülmek zorundaydı ki?Bir süre Kralın onu fark etmesini ifadesiz bir yüzle bekledi.Tam kırılmış kalbiyle dönecekti ki Kralın ''Kraliçem'' demesiyle yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ona döndüğünde Kralın da anlık ta olsa aynı gülümsemeyle ona karşılık  verdiğini görünce sakin adımlarla müsaade isteyip  yanlarına oturdu. Se Hunun bakışlarını üzerinde hissetse de  sakince Kralın ona ikram ettiği kabak ezmesinden yapılan tatlıyı  tabağına bırakmasıyla kızaran yanaklarıyla kabul etti.

Se Hun bu manzaraya imrense de sessizce  izliyordu.

''Kraliçem gebe  olduğunuzu işittim.Saraya geleli iki ay oldu ama  bu kadar çabuk bir veliaht haberi beklemiyorduk.''diyerek onları köşeye sıkıştırıp eğlenmek isterken  Baekhyunun yüzündeki tüm neşe uçup gitmişti.Buna ters bir şekilde Kral bunu öğreneceğini daha önce tahmin etmiş gibi sakinlikle cevapladı.Artık eşiydi  ve karnını gittikçe daha belirginleşen  eşinin olabilecek dedikodulardan ve etrafını saracak kötülüklerden  korumak zorundaydı.

Begining Of The End[Chanbaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin