10.Bölüm..

40 0 0
                                    

Derin bir nefes aldım ve içeri girdim .. Allah ım sen beni Beyza nın gazabından koru
AMİNN!!
                     **********
   Sabah
      Üzerime  çöken  yoğun  ağırlık  ve  çok  gereksiz  bi  baş  ağrısıyla gözlerimi  araladım . Burası  niye  bu  kadar  soğuk  yaaa! Diye  yakınıp   yerdeki   pikeyi  üzerime  sardım . Titriyodum . Dahada  sıkı  sarılıyım derken  ani  bir  hapşurmayla  irkildim. Ah  aman  Allah ım  . Nur  topu   gibi  bi  gribim  oldu  . Ne  kadar  da  mükemmel  diy  mi   amaaa!!?  Oflayarak  yataktan  kalktım . Aniden  kalkmış  olmalıyım  ki  başımın  dönmesiyle  kalktığım  yere  geri  oturdum  . Bu  sefer  yavaş  yavaş  kalkmayı denedim .  Ewt  başardım . Yıkılmadım  ayaktayım dertlerimleeee  baş  başaaaaaaayıııı...-- Neyse  yeter  bu  kadar . Yatağın  karşısındaki  beyaz  dolaba  doğru  ilerleyip  üst  rafındaki  yorganı  aldım  .  Yorganı  omuzlarıma  asıp  yatağa  doğru  ilerlerken  ayağımla  yorgana   bastığım  için  yere  düştüm . Ay  her  yerim  acıdı  ama  yerde  çok  hoşmuş . Diye  düşünüp  yorgana  sarıldım . Kendimi  tam  uykunun  huzurlu  kollarına  bırakıyodum  ki  önce  kapının  açılma  sesi  ve  bana  doğru  yaklaşan  ev  terliklerinin  çıkardığı  sesle  yüzümü  buruşturdum . Yorganıma   daha  çok  sarılıp  kafamı  yorganın  içine  gömdüm . Ah  işte  huzur ... Diyemeden  nankör  güneş  ışığı   bütün  huzurumu  yakıp  küle  çevirdi . Ya  o  ya  o   kuzen  denen   gıcık  varlık . Uyku  katili  yaw  resmen . En  azından  bir  yorganım  var  diye  sevinirken üzerimden  bir  hışımla  çekilen  yorganımı   güçsüz  zayıf  bedenimle  yakalamaya  bile  fırsat  vermeden  hain  bir  şekilde  aldıı  götürdü  . Ve  sonra  tenime soğuk   soğuk   dokunan gri  tonda  parkeler  ... Ah  resmen  bir  korku  filminin  başrolü  gibiyim . Fakir  ama  gururlu  bir  genç  kız ... Ay  o    Türk  filmlerindeydi  pardon . Düşünen  sesimi  deiştirip  bir  dedektif  misali  anlatmaya  başladım .
      'Üzerinden   aşkla  sarıldığı  nazik  ve  hoş  bedenini  sıkıca  saran  o   yorganı  çeken  katil  kuzen  hasta  kızın   hala  yerde  yatan  bedenine  doğru  yaklaştı .
     ''Ayşe ''dedi.
      ''Haydi  kalk  kahvaltı  yapacağız. ''Dedi ve  hasta  kızdan  cevap  bekledi . Hasta  kız  cevap  verecek  gücü  kendinde  bulamadı . Cevap  alamayan  katil  kuzen  o  delici  işaret   parmağıyla  hasta  kızın  omzuna  üç  kez  dokundu. Hatta  oydu . Hasta  kız  gözlerini  açtı . Katil  kuzenine  baktı  baktı  baktı . Hasta  kız  üstüne  bir  de  darp  yiyince  kalkmanın  anlamsız  olacağını  düşündü . Ve  gözlerini  sonsuz  karanlığa  uğurladı . Katil  kuzen  dayanamayıp  tekrar  seslendi .
    ''Ya  kızım  kalksanâa'' dedi  sondaki  'aaaa'ları  uzatmıştı . Bu  uzatmayla  ne  mesaj  vermeye  çalışıyordu . Çabuk  kalk mı  demek  istiyordu . Yoksa  sadece  kahvaltı  etsin de  aç   olan  minik  karnını  mı  doyursun  istiyordu . Hasta  kız  en  sonunda  dayanamayıp
    ''Hastayııııııııımmm!!!'' Dedim  kesik  kesik  çıkan sesimle . Bu  kadar  dedektiflik  yeter  zaten :))
Beyza  elini  anlıma  koydu.
    ''Ateşin  var ''
    ''Aman  Allah ım  şaka yapıyor  olmalısın . Ölücek miyim  daktır!!'' Diyerek  giydiği  kolsuz  kot  rengi  gömleğin  yakalarını  tuttum . Yüzünü  düşürerek  üzgün  bi  ses  tonuyla
    ''Maalesef . Yine  benim   başıma  kaldın  hayatım ..''dedi  .
    ''Ooo daktır  ağzından  bal  damlıyo  valla . Sen  benim  gibi  hastayı  zor  bulun . Bu  ne  hüzün ''deyip  sırıttım .
    ''Bi  de  soruyosun !!'' Dedi .  Ewt  anlatıyım . İşte  yine  bi  gün  böyle  hastayım  hacı . Ama  etraf  kar  kış . Bilin  bakalım  ben  Beyza  dan   ne  istedim . Çorba .  Valla  çok  şaşırtıcı  bi  durum  ama öyle . İşte  kanepede  yatıyom .
     ''Beyza  bana  şöyle  bol  LİMONLUUIII bi  şehriye  çorbası  sonra  bi  de  bolll  Lİ  MON LU  bi  nane  LİMON kaynatsana  şöyle  LİMONLA  bi  kendime  geliyim  ha  benim  canım  kuzenim . ''
    ''Ben  o  şeye  asla  dokunmam  adı  söylenince  bile  ölüyorum .!!'' Deyince
    ''Ya  LİMONUN  neresi  kötü  sadece  LİMONLU şeyler  istedik . Sen  de  biliosun  ki  LİMON  gribe  en  iyi  gelen  şey . Yani  nolur  şöle  bi  LİMONLU  nane  LİMON  kaynatsan . Ay  hasta  olunca  kafa  da  gitti . LİMONSUZ nane  LİMON  olmaz ki  . Ki  zaten  LİMONSIZ  olaydı  adına  nane  LİMON  denmezdi . Di  mi ?? Bilirsin  ki  Lİ...-''derken  Beyza  eliyle  ağzımı  kapattı 
     ''Tamam  lan  tamam  Allah  ın  belası  tamam!!'' Diyerek  mutfağa  gitti . İşte  o  gün  ona  sürekli  limondan  bahsetmiştim . Saat  başı  limon  isteyip  gözünün  önünde  ağzımı  şapırdata   şapırdata  yemiştim . Ne  eyllenmiştim  beaaa.
   ''Ne  sırıtıyon  lan  salak  salak '' diyen  Beyza  ya  bakıp
   ''LİMONLU  anımız  aklıma  geldi .'' Dedim . O  yine  bi  tubaf  hareketler  yaptıktan  sonra ben  kahkaha  attım  .  Ama  akıllandım  . Gülme  komşuna  gelir  başına  demişlerdi  de  ben  inanmadıydım . Aynı  şey  bende  o  şeyin  adını  söyleyince   oluyo . Hani  o  tuhaf  meyve  varya . Ya  uf  hani  şu  şeyli  şeyli  olan .
     ''ŞEFFFFTALİ   soyuyum  mu  sana  '' diye  bağıran  Beyza  ya  tehditkar  gözlerimle  baktım . O  bana  sadece  dil  çıkardı .
    ''Domates  çorbası...''
     ''Ne!?''
     ''Ne  ne !? Domates  çorbası  istiom. ''
     ''Ha  iyi  taam  sen  yatağını  topla  mutfağa  gel   o  zmn ''deyip  odadan  çıktı  . Arkasından 
     ''Oda  bence  gayet  toplu  duruyo senin  gözün  bozuk  kızım  !!''diye  bağırsamda  yemedi  . Mecbur  odayı  toplamaya  başladım . Oda  bittikten  sonra   tavşanlı  pandufumun  eşini  aramaya  başladım  . En  son  yatağımın  altında  çıktı  . Hayır  senin  orda  e  işin  var  ben  anlamam  ki . Yatağın  altına  uzanıp  pandıfa  ulaşmaya  çalışırken elime  çarpan  kitapla  direk  kitabı  aldım . Çıkardığımda  albüm  olduğunu  anladım. İçini  açtığımda  ilk  sayfada  bi  masada oturmuş  Beyza  Cem  Gökay  ve  Ecem  vardı .  Aklıma  dün  kayıkta  olanlar  geldi . Ölmemişti . Peki  bunu  Beyza  ya  söylemelimiydim!? Bilmesi  kesinlikle  gerekiyodu . Ama  benden  değil...Albümü  kapatıp  yatağın  altına  attım . Pandufumu  da  uğraşlarla  çıkarıp  giydim. Sürünerek  mutfağa  doğru  ilerledim .  Ay  her  yerlerim  ağrıyooo...! Mutfağa  ulaştığımda  domates   çorbasının  o  mükemmel  kokusuyla  ağzımın  sulandığını  hissettim . Beyza  nın  yanına   doğru  gidip  bi  ona  bi  de  tenceredeki  karıştırdığı  hazır  çorbaya  baktım . Teşekkür  mabında  sırıttım . Beyza  bana  dönüp  dil  çıkardı. Ben  kaşlarımı  çattım .
     ''Dün  akşamdan  sonra  bu  günü  burnundan  getirecektim  ama  hastalığına  dua  et. !!'' Dün  gece  mi !? Noldu ki  dün  gece .!? Sorsam  daha  da  kızar ! Üstüne  üstlük  laf  sokar  sarhoş  deildin  sadece  ıslaktın  die .  Ha  şu  sandal şeysiii... Ewt  hatırlıyorum . Eve  geldim  . Beyza  kapıyı  açmıştı. Salona  girdim .  Üstüne  üstlük  hem  üşüyodum hem  de  titriyodum . Karşımdaki  kanepede  Beyza  ve  Gökay  oturuyodu .  Cem  e  hala   sinirliydim . Üffff  telefonumda  gitti  die  yakınırken  Beyza  nın  sert  sorusuyla  kendime  geldim
     ''Nerdeydin !!?''
     ''Cem  le  birlikteydim ?'' Dediğimde  Gökay  kaşlarını  çattı. Tam  bi şey  dicekken  Beyza
    ''Kimleydin  demedim . Daha  o  soruya  gelmedik !  Nerdeydin !!?''
     ''Sahilde .''
     ''Biraz   canım  sıkkındı . Hem  zaten  Cem  e  arabamı  ve  telefonumu  almaya  gitmiştim . İşte   ben   oraya  gittiğimde  Cem  bi  kızla  kavga  ediodu . Şey  adı neydi!? Bi  dakka  Sibel yok  deil  Sinem  miydi !?...-''derken  Gökay  lafımı  kesti ve
   ''Simge '' dedi . Onu  onaylarcasına  kafamı  salladım  . Ve  anlatmaya  devam  ettim .
     ''Ewt  işte  Simge . Neyse  bu  kızla  kavga  ederken  durduk  yere  bana  sarıldı . Ama  kız  öyle  böyle  deil  salya  sümük  ağlıyo  ya  resmen . İşte  Cem  salağı  bana  sarılınca  kız  başladı  iştw  bunun  içinmiydi  benim  bunun  için  mi  bıraktın  Cem  falan  fıstık . Ayrıca  ben  o Simge  denen  sarışın  yellozdan  daha  güzelim  hayatında  hiç  aynaya  bakmamış   herlde ..!''diyince  Gökay  kahakaha   atmaya  başladı. Beyza  dirseğini   Gökay ın  karnına  geçirince  Gökay  sustu .  Beyza  bana  dönerek
     ''Neden  ıslaksın?'' Die  sordu . Boğazımı  temizleyip  ciddi  bir  olay  anlatacakmış  gibi  dikleştim . Derin  bir  nefes  alıp  başladım
      ''Ya  biz  sahile  gittik  sandala  bindik  tamam  mı  bunun  mal  arkadaşı  da ..'' derken  elimle  Gökay  ı  göstererek
  ''Sen  ayağa  kalk  sandal  devril  ay  sen  ben  bi  suya  düş  lan  ben  yüzmede  bilmiom  ay  aman  sen  ben  bi  çırpın . Valla  ölücem  sandım . En  son  Cem   beni  sudan  çıkardı  işte   eve  kadar  yürüdüm . Telefonum  da  yok  oldu  yhaaaa!!!''dedim  yakınarak. Beyza  kaşlarını  çattı .
    ''Hanfendi  normalde  çok  bakar  ya  telefonuna !! Kızım  biz  seni  kaç  saat  aradık  haberin  var  mı !!? Ödüm  patladı  sen  yokken . Gökay  la  aramadığımız  yer  kalmadı  seni . Hiç  haber  de  vermedin . '' tam  cevap  verecm  derken  Gökay  lafa  karıştı
     ''Cem  neden  açmadı  telefonlarını !??''  Ahh  bu  işkenceden  bi  an  evvel  kurtulmak  istiyorum  yoksa  patlıycam  valla !! Tek  kurtulma  yolunun  bu  olduğunu  düşünerek
     ''Ya  bi  tutturdunuz  Cem  Cem  Cem  . Allah  belasını  versin  o  Cem  in . Bak  buraya  yazıyom  altını  da  çiziom  belasını  bulsun   Başlıcam  ha  Bana  ne  be  Cem  den  ne  hali  varsa  görsün . Ben  bu  haldeysem  zaten  hep  o  salak  fındık  beyinli  yüzünden  oldu . Sormayın  artık  şu  mendebur  suratlı  gıcığı  bana  !!! Ben  onu   sahilde  bırakıp  gittim ! Şimdi  eğer  sorgum  bittiyse  artık  üzerimi  deiştirip  rahatlamak  istiyorum . Yeter  yha !! Hem  Gökay  sen  burda  Cem  i  bana  sorcaaaana  git  baksana  arkadaşın  nerde !! Bi  ben  mi  suçluyum . !!!'' Deyip  salonu  terk  edicektim  ki  aklıma  gelen  sözlerle  dönüp  devan  ettim
     ''Arabamı  da  alamadım  zaten ! Hep  o  senin  dangalak   salak  gıcık  ukala  pislik  arkadaşın  yüzünden ...!!!!!'' Deyip   cevap  vermelerini  beklemeden  salonu  terk  ettim  . Odama  girip  dolaptan  temiz  kıyafet  çıkardım . Sıcak  bi  duş  her  şeye  iyi  gelir  ümidiyle  banyoya  girdim ...
                    ***********
Cem  den
    
     Yediğim  tokattan  sonra  eve  doğru  yürümeye  başladım . Ewt  arabam  orda  ama  arabada  düşünmek  istemiyorum . Yürürken  düşünmek  daha  iyi  gelebilir. Tokat  attığı  yer  hala  acıyo  yaa.!  Bugünü  kafamda  baştan  aşağı  süzdüm . Hey  bu  gün  ondan  iki  defa  tokat  yemişim ! Birinde  sarıldım diye  diğeri de  kavga  ettik  diye . Bi  dakika  ben  ona  sarıldım! Niye ? Ne  hissetim  de  sarıldım .? Neden ? Hatırlamıyorum . Zaten  neyi  hatırladım  ki  diye  geçirdim  içimden . Eve  yaklaştığımı  fark  edince  Gökay  ın  evde  olmadığı  aklıma  geldi . Tam  arıyacaktım  ki  bilin  bakalım  neyim  yok !!?  Telefonum . Sayaçların  kutusunda  yedek  olduğunu  hatırlayıp  apartman  merdivenlerini  tırmanmaya  başladım . Kapımın  önündeki  sayaç  kutusunu  açıp  içini  yokladım . Tam  tahmin  ettiğim  gibi . Anahtarı  kapının  kilidiyle  buluşturup  kapıyı  açtım . Salona  girdiğimde  masanın  üzeri  pizza  kutusuyla  doluydu . Gökay  a  içimden  bi  küfür  edip  odama  doğru  ilerlemeye  başladım . Dolabımdan  kıyafetlerimi  alıp  banyoya  girdim . Aynada  yansımama  dikkatle  baktım . Bugün  tüm  güven  duygumu  kullanmışken  bir  anda  bu  duygu sarsılınca  bütün  güven  öldü  . Ölmemişti . Ama   yıkmıştı . Neden  insan  öyle  bir  mesaj  atma   gereksinimi  duyar ki  .! Aklım  almıyor . Peki  ya  öldüyse  ve  bunların  hepsi  bir  oyunsa .  Allah  kahretsin !!! Benim  düşmanım  da  olmaz  ki ! Kafamdaki  düşünceler  beni  daha  çok  dibe  çekiyor. Aklım  almıyo  ya  !! Ağlamıycam  !!
      ''Ama  canın  yanıyor !!''
     ''Ağlamıycam !!''
       ''Ağlamaman  seni  değiştirmez  !! Aptal  olma!!!''
     ''Aaaah  yeter  beee'' diye  bağırdıktan  sonra  parçalanan  aynada  yansımamı  göremez  oldum . Hissettiğim  sızıyla gözlerim  elime   kaydı . Derim  azar  azar  ama  olabildiğince  soyulmuştu . Kanların  üzerinde  ışıkta  parladığı  için  gördüğüm  ayna  kırıntıları  vardı . Soğuk  suyu  açıp  elimi  altına   soktum  o  an  kanımın  çekildiğini  hissederek   yüzümü  acıyla  buruşturdum  . Gözlerim   elimden  su  yardımıyla  akan  kanların  lavaboda  yaydığı  kırmızılığa  kaydı . Bir  süre  öyle  kalmış  olmalıyım  ki  Gökay  ın
     ''Cem!!!'' Diye  haykırmasıyla  irkildim . Elimi  arkama  saklayarak  Gökay  a
     ''Gökay  sen  git  halledicem  ben ! Seni  kan  tutar  gece  gece  bi  de  sen  iş   açma  başıma !''
      ''Lan  psikopat  mısın   sen  ha ! Ne  istedin  aynadan ! Ne  kanı!!??''  Gökay   ın  elimi  görmediğini  anlayınca  derin  bi  nefes  verdim . Zaten  musluk  açık  olduğu  için  lavabo  da  kandan  eser  yoktu. Tekrar  Gökay  a  döndüğümde  beti  benzi  atmış  durumdaydı  . Ayaklarıma  bakıyordu . Kaşlarımı  çatarak  ben  de  ayaklarıma  baktığımda  elimden  kan  damladığını  ve  yerde  hiç  hoş  bi  görüntü  sergilemediğini  fark  ettim . Tam  kafamı  kaldırıyordum  ki  Gökay
    ''Aman  Allah  ım !!!''  Diyerek   banyonun  öne  yığıldı . Uff  kafayı  sert  vurdu  yanlız !  Elimi  boş  vererek  Gökay  ı  yerden  kaldırdım  .  Yatağıma  yatırdım . Yatırırkrn  Gökay  ı  tan  elimin  üzerine  yatırmış  olmalıyım  ki  elimin  acısıyla  inledim . Elimi   çektiğimde daha  soyulmuş  olan  yerlerin  daha  da  fazla  soyulduğunu  görmek  midemi  bulandırdı .  Yüzümü  durumdan  hoşnut  olmayarak  buruşturdum . Tekrar  banyoya  gittim .  Ecza  dolabından  tentürdiyot  ve  sargı  bezi  aldım . Pamuk  çıkarmadığımı  fark  edince  pamuk  çıkardım . Önce  pamuğu  hafif  sıcak  suyla  ıslatıp  elimin  üzerine  yavaşca  basıp   çektim  . Biraz  kanı  emsin  temizlensin  diye . Bu  işlemi  birkaç  kez  yaptım . Tentürdiyotu  pamuğa  döküp  elime  sürecekken  içimden  bir  ses
      ''Dur  lan  çok  acıyacak!!'' Dedi . Histerik  bi  kahkaha  atıp
     ''Biz  ne  acılar  gördük  azıcık  tentürdiyot  nedir  ki'' deyip  pamuğu  gelişi  güzel  elime  bastım. Hissetiğim  yanmayla bağırıp  banyodan  koridora  koridordan  banyoya  koşmaya  başladım . Sesime  Gökay  ayılmış  olacak  ki  odamın  kapısına  çıktı . Ne  olduğunu  anlamak  için  etrafına  bakıyordu  ben  karşısında  hala  acıyla  bağırırken  Gökay  elimi  tuttuğumu  görünce  tabi  kan  da  var
      ''Aha  eli  kopmuş !!'' Diye  bağırırken  tekrar  bayıldı .
     ''Ya  ben  senin  kan  tutan  ruhuna  başlıycam ha !!''  Diye  bağırıp  tekrar  banyoya  girdim . Elimi  can  havliyle  musluğun  altına  soktum . Elime  deyen  sıcak  suyla  bi  kez  daha  bağırdım . Lan  ben  sıcak  suyu  ne  zaman  açtıııım!! Derin  bi  nefes  alarak  bu  işin  böyle  olmayacağını  anlayıp  hastaneye  gitmeye  karar  verdim . Arabamın  anahtarları  cebimde  mi  diye  kontrol ettikten  sonra  apartman  merdivenlerini  üçer  beşer  atlayarak  indim . Ama  ben  arabayla  gelmedim  ki!! Ben  yürüyelim  diyen  aklımı-!!! Ahhh .  Aklıma  taksi  çağırmak  gelince  telefonumun  olmadığını  bir  kez  daha  hatırladım . Ya  ben  direk  intihar  falan  mı  etsem  napsam !!!!? Apartmanın  merdivenlerini  koşarak  çıkıp   Gökay  ın  yattığı  odaya  girdim . Gökay ın  cebinden  cüzdanını  ve  telefonunu  çıkardım . Cüzdanında  taksi  kartı  aramaya  başladım  bitane  bulunca  çok  şükür  diyerek  telefonda  numarayı  tuşladım .
     ''Alo  iyi  günler   şu  şu  şu  adrese  bir  taksi  gönderir  misiniz !???
      Saolun  iyi  günler !!'' Deyip  telefonu  kapattım . Gökay  ın  cüzdandan  bi  yüzlük  çıkarıp  cebime  koydum .  Ben  ona  sonra  öderim  zaten  o  şu  an  bunu  düşünecek  durumda  deil . Koşarak  apartmandan  çıktım .  Kapıda  taksiyi  beklemeye  başladım . Gözüm  apartmanın  ışıklarına  kaydı . Ya  o  kadar  bağırdım  evi  yıkıyodum  resmen  hiç  birinin  umrunda  deil. Allah  bilir  kaçıncı  uykusundadır  bunlar  . Ben  düşünürken  taksinin  farları  gözlerim  aldı . Düşüncelerim  bi  anda  tuzla  buz  oldu  resmen . Taksiye  hemen  binip . Hastaneye  götürmesini  istedim  . Hastaneye  geldiğimizde  taksi  parasını  verip  koşarak  içeri  girdim . Bir  anda  herkesin  dikkati  bana  toplandı . Daha  sakin  hareket  etmem  gerektiğini  anlayıp  hemen  bi  hemşir  hemşire  doktor  falan  aradım . En  sonunda  karşıma  çıkan  doktora  elimi  gösterdim . Beni  pansuman  odasına  alıp  bi  hemşire  çağırdı . Hemşire  elime  pansuman  yapıp  sardı . Derin  bir  nefes  alıp  danışmaya  taksi  çağırmasını  söyledim . Taksi  geldiğinde  bindim  ve  evin  adresini  verdim . Eve  geldiğimde   kapıyı  çaldım . İçimden  umarım  Gökay  uyanmıştır  diye  geçiriyodum  ki  kapıyı  Gökay  açtı . Hala  bitkindi . Ve  bana  sinirle  bakıyordu . Tuhaf  bi  şekilde  sırıtıp  içeri  girdim . Koltuğa  kuruldum .  Gökay   karşıma  oturdu .
       ''Abi  senin  amacın  ne  yaa!!''
       ''Gökay   yatıcam  ben  sabah  konuşalım . Nolur !!''
      ''Peki  öyle  olsun . Ama  kesin  konuşulacak  haberin  olsun . Ha  bu   arada  kesin  Ayşe  nin  bedduası  tuttu  bence  yoksa  bunlar  hiç  normal   değil .'' Deyip  kahkaha  atmaya  başladı . Olduğum  yerde  durup  arkamı  döndüm  kendimden  emin  bir  gülüş  atıp
     ''Elimi  görünce 'Aha  eli  kopmuş  ' die  bağırıp  olduğun  yere  yığılırken  böle  deildin  ama  sen koçum '' deyince
     ''Adi ! Git  yat  lan !''diyince  ben  kahkaha  attım  . Artık  uyumak  istiyorum  çünküü.
   
   
    
    
    
    

PinokyoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin