KARANLIK KELEBEK

-3-

Güzel bir cumartesi günüydü bütün gün uyumayı hayal ederken telefonun çalma sesiyle yerimden sıçradım arayan defneydi

- alo güzellik nerdesin
-  evdeyim defnecim sen ?
-  bende sana geliyorum varmı istediğin birşey
- yok çabuk gel hadi bekliyorum

Defnenin sesindeki mutluluk hoşuma gitmişti uzun zamandır sesi böyle gelmiyordu beklemeye başladım yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı
Kapıyı açtığım da mutluluktan buraya uçarak geldiğini anlatan defne duruyodu karşım da deli kız

- kumsal bak sana ne diyeceğim
- anlat bakalım defne dinliyorum
- hani benim platonik olarak sevdiğim Oğuz vardı ya

İçimi korku sarmıştı ne zaman bu ismi duysam sonunda defne üzülüyordu bişey beli etmemeye çalışarak

- evet hatırladım noldu
- akşam evinde parti veriyo kumsal ve benim için çok önemli tek gidemem düşündüm ki sen beni yanlız bırakmasın
- tam uykumun olduğunu söylüyceken Defnenin yaptığı şirinliklere dayanamayıp kabul etim.

Defne zaman kaybetmeden evden çıktı hazırlanmak için defne gittikten sonra kendime bi kahve yapıp onu içerken uyumuştum bile kapımın  sert bi şekilde açılmasıyla içeri giren defneyi iyice süzdüm ve

- yok ben cenete düştüm sende benim meleğim oldun çok güzel olmuşsun defne

Defne beyaz tenli uzun boylu yeşil gözlü çok güzel bir kızdır üstüne giydiği beyaz boydan elbiseyle  bir meleği andırıyordu

-defne samimi bir şekilde gülerek bana öldürücü bakışlar atmaya başladı tırsmadım değil kumsalll  diye bağrınca yerim den sıçradım ve
Noldu derecesine bakış atım

-parti yarım saat sonra başlayacak sen hala hazir değilsin dedi ve dolabımın kapağını açtı elbiseleri bir bir incelerken elinde duran kırmızı kısa bir elbiseyle bana döndü siyah topuklu ayakkabıyla tamamlayıp beni giyinmem için yanlız bıraktı elbisemi giyip saçımın dalgalarını serbest bıraktığım da fazla idalı görünüyordum odadan çıktığım da defne yarım ağız bana sarıtarak bakıyor du bişey demeden hemen yanima geldi ve hemen evden çıkıp bir taksiye bindik  yol boyunca pek fazla konuşmadık
Düşündüğüm tek şey hisselerimin beni yanıltmasıydı...