Bölüm•2

292 18 7
                                    

Seloom! Bu bölüm çok kısa biliyorum bu kadar uzun zamandan sonra küfür gibi 2 sayfa ama yarın devamı gelicek yani bu spoiler gibi bişey olarak görebilirsiniz :D Sizi çook seviyorum hikaye müzik editörüm Dilan, minik ellim Gizem, bana ithaf et diye beynimi yiyen gerizekalı aşkım Esra, bana ilham veren herkes, her şey. Tek başıma yazmıyorum aslında, farkında olmadan bana kurgu ve fikir veriyorsunuz. İyi ki varsınız hepinizi çok seviyorum. Hemen okuyun 3. bölüm kapıda!

☜❤☞

Okula girdiğim anda tüm gürültü kesilmiş bütün yüzler korku ve merakla bana dönmüştü.  Yine dedikodu konusu olmuştum işte. Sert adımlarla dolabıma ilerlerken eziğin tekinin benim hakkımda konuştuğunu fark ettim. Kulağıma takılan fısıltıyla dolabın karşısında donup kalmıştım.

“Beyinsiz, güzelim çocuğu elinden kaçırdı.”

Ezik kızın kahkahaları koridoru doldurduğunda bu beni sinirden çıldırtmaya yetmişti. Nefes alamıyordum. Tırnaklarımı elime geçirip derin nefes almaya çalıştım. Nefessizlikten gözüm kararmaya başladığında derimi bırakıp gümbürtüyle dolabı kapattım. Kahkahalar kesilmişti ama artık çok geçti. Koridorda bu kez sadece adımlarım duyuluyordu. Kızın yanına gittim ve gözlerimi soluk suratına yaklaştırdım. Gözlerinin derinindeki, saklamaya çalıştığı büyük korkuyu görebiliyordum. Bu okulda ben ne dersem o olurdu ve o bunu gayet iyi biliyordu(!)

“Bir dahaki sefere daha kısık sesle konuşmalısın bebeğim.”

Gözlerimi kızın üzerinde gezdirdim, siyah saçlı, siyah gözlü, kısa boylu, hafif kilolu, sıradan bir kızdı.

“Beyinsizden bir tavsiye.”,

Gözlerimi ezik kızdan çektiğimde gördüklerimi kısa bir süre bağdaştıramamıştım. Şokla birkaç adım gerilesem de bunu belli etmemeye çalıştım. Madilyn bu kızın yanında çok farklı gözüküyordu. Daha sinirli ve hırslıydı. Bakışları çok duygusuzdu. Benim hakkımda neler düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Ezik kızın sözleriyle düşüncelerimden ayrılıp ona döndüm.

“Hadi Madi, gidelim.”

Bu sefer şaşkınlığımı gizleyememiştim işte. Madilyn’e sadece ben Madi derdim. Şimdi eziğin tekiyle benim yerimi bu kadar hızlı dolduramazdı, doldurmamalıydı! Kendimi topladım. Dimdik duruşumla şuan tamamen duygularımın zıttıydım. Ben asla duygularımla hareket eden birisi olmamıştım. Belki de bunun nedeni beni ezmeye alışan kişileri hep küçük görmüş olmamdı. Ama ne yaparsam yapıyım, ne düşünürsem düşüneyim, nasıl gözükürsem gözükeyim Madilyn’i incitebileceğimi sanmıyordum.

“Eziklerle takıldığını bilmiyordum Madilyn.”

Madilyn soğuk bir tavırla cevap verirken hiç şaşırmaması çok garipti. Kalbime sağlanan garip ağrıyı hissedebiliyordum. Tarafların değiştiğini anlasam da kendimi buna inandırmak istemiyordum.

“Ben de senin bu kadar acımasız olduğunu bilmiyordum Ellie.”

Madilyn kollarını önünde birleştirdi ve benin cevap vermeyeceğimi anlayınca yanındaki kız ile yanımdan uzaklaştı. Kalbimdeki ağrı giderek artıyordu. Ama Madilyn’e karşı çıkıp onu kendimden daha fazla uzaklaştırmak istemiyordum. O benim birkaç sene içinde kardeşimden bile öte olmuştu.

-

Matematik sınıfına ilerleyip her sıradan gün yaptığım gibi kuytu bir sıraya geçtim. Bacak bacak üstüne atmış, miskince tumblrda dolaşırken gözüm kapı eşiğine yaslanmış çocuğa takıldı. Kıvırcık saçları, esmer teni ve belirgin yüz hatlarıyla çok dikkat çekici olmasa da akılda kalıcı bir suratı vardı.

Burada ne işi vardı? Birden bir şeyler yapmak istemiştim ama ne yapacağımı bilmiyordum. Kafam karışmıştı. Konuşmak için doğru zaman mıydı? Düşüncelerimi Dave böldü. Görmemiş gibi davranırken istemsizce dünkü olaylar aklıma geldi.

“İki, üç…”

 “Gerçekten bunu yapmak istiyor mu?”

 *

“Dave’e yazık oldu.”

 “İsmin ne?”

Bundan nefret ediyordum işte. Kendimi daha ezilmiş hissediyordum ve bu da kararlarımda daha duygusal davranmamı sağlıyordu. Kimsenin beni ezik görmesine katlanamazdım. Sinirle gözlerimi kapattığımda bu sefer aklıma sabahki olaylar geldi.

“Beyinsiz, güzelim çocuğu elinden kaçırdı.”

 “Hadi Madi, gidelim.”

*

“Eziklerle takıldığını bilmiyordum Madilyn.”

“Ben de senin bu kadar acımasız olduğunu bilmiyordum Ellie.”

Neden beni acımasız olarak görüyordu? Nasıl bu kadar kolay kopmuştuk birbirimizden? Beni nasıl bu hale getirebilmişti? Sinirden tırnaklarımı ellerime geçirdiğimi Dave elime dokunduğunda fark ettim. Bütün kolum çizikler içinde kızarmış ve kabarmıştı. Dave’in gözündeki endişeyle daha çok sinirlendim. Kolumdaki her çiziğin hayatımdaki bir olay olduğunu her ikimiz de biliyorduk. Bana acımasını istemiyordum. Ayağa kalktığımda gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.

“Hayır. Sakın bana acıma.”

Dave önümde siper ettiğim ellerimi yıkarak bana sarıldığında gözyaşlarıma yenik düşmüştüm. Başını saçlarımın arasına gömmüş kokumu içine çekiyordu. Onu durduramazdım ki.

“Özür dilerim, çok üzgünüm Ellie.”

Sözleri çok içtendi. Ne yaparsa yapsın ona karşı koyamıyordum işte. Hayatımın her anında yanımda o vardı. Adeta bir parçam olmuştu. Artık istesem de ondan kopamazdım. Ellerimi beline sarıp başımı göğsüne yasladım ve fısıldadım.

“Sus.”

Susmasını istiyordum. Şuan sadece susup birbirimize sarılmak ve her şeyi unutmak istiyordum. Geçmişi hatırlamak sadece içimdeki yaranın daha çok kanamasını sağlıyordu. Dave her zamanki gibi sözünü tutmamıştı.

“Seni seviyorum.”

▲ PISIRIK ▲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin