Sabah güneşinin ışınları göz kapaklarımın üstünde dolaşıyordu ve bundan rahatsız oluyordum.Elimle göbeğimin az üstünde olan bataneyi hızlıca saçlarımın üstüne kadar çektim. Ah işte bu. Karanlık daima mutluluk veriyordu bana.
Kapının açılma sesini duyunca artık okul vaktinin geldiğini anladım ve yatağım da hala uyuyormuş gibi yaptım. Çünkü annemin beni uykudan kaldırması çok hoşuma gidiyordu.
Bana yaklaştığını ayak seslerinden anlıyordum. Yanıma geldi, yavaşça yüzümdeki bataniyeyi çekti ve yanağıma ufak bir öpücük kondurdu."Hadi prensesim okul vakti."
Bir beş saniye durduktan sonra uykulu sesimle "Ya anne bugün gitmesem olmaz mı?"
diye mırıldandım çocuklar gibi ve gözümü hafifçe açtım."Hadi prensesim. Bak bugün de geç kalmak yok. Aşağıda kahvaltın hazır, çabuk hazırlanıyorsun ve kahvaltını yapıp, doğru okula gidiyoruz." dedi ve odadan çıktı.
Off her sabah okul için kalkmaktan bezmiştim artık. Ne güzel öğlene kadar uyumak varken neden okula gidiyoruz.
Bu isyanımın bir şeye yaramayacağını anladığımda ayaklarımı bataniyenin altından çıkarıp yatağın üstüde oturdum ve öylece boş boş yere baktım. Aklıma dünkü çocuk geldi acaba bugün konuşurmuyuz? Diye düşünüyodum ki sanınırım baya bir dalmıştım. Çünkü aşağıdan annemin bana bağırdığını duyuyordum kendime gelip hızlıca banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım ve tabiki dişlerimi fırçaladım. Elbise dolabımın kapağını açıp o lanet okul formamı da giydikten sonra topuz olan saçlarımı açtım ve taradım. Ayakabılarımı da giyidikten sonra çantamı alıp hızlıca merdivenlerden aşağı indim.Annem her zamanki gibi çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı. Şimdi ben bunların hepsini afiyetle yiyeceğim. Yemek yemek benim için en güzel ikinci hobiydi. Birincisi ise müzik dinlemek.
Kahvaltımı yedikten sonra ayakabılarımızı giyip dışarı çıktık. Tam arabaya biniyordum ki annem yavaşça kolumu tutu. Anlamsızca ona bakarken konuşmaya başladı.
"Kızım seni çok sevdiğimi biliyorsun demi? Bak ben ne yaptıysam hep senin için yaptım, senin iyliğin için. Sakın başkakarının lafına inanma. Ben seni büyüttüm bu yaşına kadar. Kimse yoktu yanında sadece ben vardım. Seni çok seviyorum. Bunu sakın unutma." dedi ve sarıldı bana.
Hala anlamsızca ona bakarken
"Lütfen bir şey deme. Lütfen" dedi ve arabaya bindi.Annem dünden beri böyle tuhaf davranıyordu ve neden bu konuşmayı yaptı anlamıyorum. Benden gizlediği bir şey vardı . Derin derin düşünürken annemin çalan telefon sesiyle irkildim.
"Noldu yine? Yapamadın mı şu işi." Neyden bahsediyordu?
" Off tamam bekle geliyorum."
Anneme bakarken dayanamadım ve sordum.
"Kimle konuşuyordun?"
"Önemli biri değil."dedi.
Ne kadar sorsamda söylemiyecekti işte. Ama ne olup bittiğini öğrenmem lazımdı.
Araba yavaşlarken okula geldiğimizi anlamıştım. Arabadan indim ve okulun kapısına geldiğim de arkamı dönüp anneme el salladım. Okula girdim ve gizlice bir ağacın arkasına saklandım.Annemin uzaklaştığından emin olup ordan geçen bir taksiyi durdurdum. Ahh inanamıyorum bu sadece flimlerde olan bir şey ama bana da oldu ve annemin arabasını takip etmesini söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonu Olmayan Bir Kabus Gibi
Novela JuvenilYetimhaneden çıktıktan sonra bir anda hayatı değişen Kumsal'ı, sırlarla dolu bir kadın evlatlık alır. Zaman geçtikçe yeni bir kapının kilidini açar ama annesi gibi çok sevdiği kadın akıl almaz bir cinayete kurban gittikten sonra hayatı alt üst olan...