DEVIL #1#

10.2K 566 387
                                    

Medya>> Baekhyun *_*

***********


"Bırakın beni!" gücünün yettiği kadar direnmeye çalışıyordun. Kollarını mengene gibi kavrayan ellerden kurtulmak için debeleniyordun, ama boşuna uğraştığının da farkındaydın.



"Bırakın beni! Lütfen, ne olur? Ben bir şey yapmadım." Derdini anlatamıyordun. Seni niye götürdüklerini dahi bilmiyordun. Aniden eve giren bir düzine adam içeride değerli ne varsa almış, en son giderken seni de götürmeye başlamışlardı.



"Bakın zaten alacağınızı aldınız. Beni götürmeye hakkınız yok. Babamın borcu olduğu için evdeki her şeyi aldınız zaten. Bırakın beni!"



"Susun lütfen!" dedi seni tutun adamlardan biri. Yol üzerinde duran siyah lüks bir transportera doğru götürülüyordun.



"Beni neden götürüyorsunuz?" çırpınarak kurtulmaya çalışıyordun. Ancak mümkün değildi. Adamlar senin 3 katındı. Onlar için yapraktan farkın yoktu.



Arabaya bindirdiklerinde elini de cırtlı beyaz bir kelepçe ile bağlamışlardı. Televizyonda izlediğin Amerikan filmlerindeki şeylere benziyordu ve bileklerini fazlaca sıkmıştı. Dil dökmenin fayda etmeyeceği, sana cevap vermemelerinden belliydi. Sustun. İki adam, iki yanında oturuyordu. Bağlı olan bileklerine diktin gözlerini. Ağlamak üzereydin. Yaşaran gözlerin görüşünü bulanıklaştırıyordu. Babanın borcu yüzünden bu hale geldiğini biliyordun. Bu adamların iyi insanlar olmadığını da biliyordun. Sustun. Gerek yoktu konuşmaya. Dua etmekten başka bir şey gelmiyordu elinden. Sadece sana dokunmalarını istemiyordun.



******



1 saat olmuş muydu emin değildin ama şehrin oldukça pahalı olan mekanlarından birine geldiğine emindin. Ellerin bağlı olduğu için arabadan inmene yardım eden adamlardan biri kolunu tuttu ve seni, mor lila ağırlıklı kocaman bir tabelası olan gece kulübü gibi gözüken bir binaya doğru çekmeye başladı.



"Devil Puppy"



Tabelada yazan şey buydu. Seni çeken adama uyum sağlamak için hızlı olmaya çalışıyordun. Düşüp bir yerini incitmek istemiyordun. Bileklerin zaten yeterince acıyordu. İçeri dar bir koridordan geçip girmiştiniz. Loş bir yerdi ve öğleden sonra olduğu için kimsenin olmaması bu yüzdendi diye düşünüyordun. Birkaç garson dışında kimse yoktu. Seni getiren adamlar etrafa dağıldığında sadece seni tutan adam yakınındaydı.



Bar masalarının yanından geçip, üst kata çıkaran merdivenlerden geçtiniz ve yine oldukça şatafatlı bir yoldan kapısı altın işlemeli bir odanın önüne gelince durdunuz.



Korkuyordun. O kapının ardında ne olduğunu bilmiyordun. Başına ne geleceğini bilmiyordun.



Seni buraya getiren adam kapıyı tıklayıp izin almış ve açıp içeri girmen için seni itmişti.



Dengeni bozduğu için içeri doğru sendeleyip, birkaç adım sonra dizinin üzerinde bulmuştun kendini. Halı kaplı bir zeminin üzerine düşsen de dizlerinde keskin bir acı vardı. Yüzünü buruşturup bağlı olan eline baktın. Öz baban yüzünde şu an böyle bir duruma düşmüştün.



"Efendim. Dediğiniz gibi kızı da alıp geldik. Evdeki değerli olan her şeyi de satmak için çocuklar gitti. Ancak çok bir şey etmeyeceğine eminim." Takım elbiseli adamdı konuşan. Başını kaldırdın. Masanın arkasında, koltuğu ters yönde duran birine konuşuyordu. Kim olduğunu göremiyordun.

Devil Guardian  (OC) √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin