Medya>> Baekhyun *-*
Şarkı>>Crush- Beautiful *-*
***********
Baekhyun'un yüzüne bakarken ne demen gerektiğini bilmiyordun. Gözlerin onun gözlerine bakarken, onun yavaşça gülümsemesini gördün. Sana bu şekilde gülümsememeliydi. İçini eritecek şekilde yapmamalıydı bunu.
''Ba-baekhyun sen ne?'' dedin.
''Duydun işte. Seni seviyorum.''
''Nasıl? Yani... ben... ne demem gerektiğini bilmiyorum.'' Bakışlarını kaçırdın. Utanmıştın. Pat diye söylemesi çok garipti.
Sesler duydun ve daha sonra görüş alanına giren beden ile bakışların yeniden onu buldu. Senin önünde diz çöküp aşağıdan sana bakıyordu. Gözlerini kırpıştırdın.
''Bir şey demeni beklemiyorum. Beni sevmeni de beklemiyorum, ama en azından seni korumama izin ver. Yanında olmama izin ver. İhtiyacın olduğunda sana yardım etmeme izin ver. Hah olmaz mı?'' Baekhyun umutla sana bakarken içinden kopan şeye engel olamıyordun. Ses tonu o kadar içtendi ki, söylediklerine izin vermek istemene neden olmak üzereydi.
''Baekhyun, sen nasıl beni o kadar zamandır sevebilirsin?'' aklında dolaşan soru buydu.
Yeniden gülümsedi. Önündeki adam, nefes aldı ve ''Neden olmasın? Seni sevemez miyim?'' diye sordu.
Başını salladın. ''Hayır öyle değil yani ben ... ben bilmiyorum. Sen-''
''Baştan anlatmamı ister misin?''
Onayladın.
''Peki, o zaman ilk önce benimle gel.'' Dedi Baekhyun ve yerden kalkıp elini uzattı. Önce ona sonra da eline baktın. Elini kaldırıp onun eline koydun ve seni hafifçe çekip kaldırmasına izin verdin.
''Nereye gidiyoruz?'' sana yol gösteren adamın sırtına bakarak sordun.
''Her şeyi anlatmamı istiyorsun değil mi?''
''Evet ama-''
''Sadece sonuna kadar dinle ve görmen gereken şeyleri gör.'' Dedi ve merdivenlerden üst kata çıkmaya başladınız. Önünde ilerleyen adamın eli, sıcaktı. Uzun parmakların senin ellerini kavraması içini ısıtmıştı ve böyle hissetmemen gerektiğini bilsen bile engel olamıyordun.
Evin daha önce gelmediğin üçüncü katına çıkarmıştı seni ve beyaz bir kapının önünde durmuştu.
''Her şey burada.'' Dedi sana dönüp bakarken. ''Senden tek bir isteğim var. Asla kötü düşünme. Olur mu?''
''Tamam'' dedin başını sallarken. Elini tutuyordu hala. Kapının kilidini çevirdi ve seni de peşinden içeri çekti. Odanın ışığını açmak için duvara yaklaştı ve senin elini bıraktı.
Odanın içi aydınlanırken gözlerini kıstın ve alışmasını bekledin. Daha sonra gördüğün şeyler ise kesinlikle şaşıracağın şeylerdi.
Odanın tüm duvarları senin resimlerinle kaplıydı. Her yerde sen vardın. Donup kalmıştın. Bu adamın derdi neydi? Neden böyle bir şey yapmıştı?
İlerledin ve gözüne çarpan ilk resme bakmak için yaklaştın. Nehrin yanındaydın. O zaman aklına gelirken elini resme doğru uzattın.
''O zaman yanına gelip sana sarılmayı nasıl istediğimi bir bilsen.'' Dedi Baekhyun. ''O kadar masum duruyordun ki, sadece seni korumak ve yanında olmak istiyordum.''
Seni izlemişti. Resimlerin üzerinde ne zaman çekildiklerini belli eden tarihler vardı. Hatırlıyordun. Canın sıkıldığın için oraya gitmiştin. Anneni özlediğin zamanlardan biriydi. Elini kaydırarak başka resimlere geçtin. Gülerken, kızgınken ya da ağlarken senin olduğun bir sürü resim vardı.
Yutkundun. Bu adamın derdi neydi? Madem seni bunca zaman seviyordu neden saçma bir şekilde karşına çıkmıştı.
Gözlerin doluyordu.
''Şurada parktaki çocuklarla oynadığın bir zamandı. Ufak bir kız vardı. Annesi onu eve götürmek için kucağına aldığında, gitmek istemiyorum diye ağlamıştı. Sırf seninle kalmak ve oynamaya devam etmek istediği için. '' Baekhyun, resimleri anlatıyordu.
''Burada da sanırım işe gidiyordun. Tavukçu da çalıştığın zamanlardı. Sırf sen ordasın diye üç öğün tavuk siparişi verdiğimi biliyorum.''
Anlatmaya devam ediyordu. Gözlerin doluyordu. Niye böyle olduğunu bilmiyordun bile. O anlatmaya devam ederken onu izliyordun. O kadar hevesliydi ki...
''Baekhyun'' dedin. Damlanın ilki yanaklarına doğru süzülürken. ''Neden şimdi?''
Baekhyun, senin titreyen sesin ile sana bakmıştı. Ağladığını gördüğünde şaşırdığı bakışlarına yansımıştı. ''Ne oldu?''
''Acı çektiğim onca zaman gelmek yerine neden uzaktan izledin?'' kendine engel olamıyordun. O zamanlar o kadar çok ihtiyacın vardı ki birine. Madem seni seviyordu neden daha önce çıkıp gelmemişti.
''Ne?'' dedi Baekhyun. Beklemediği bir tepki verdiğine emindin. Şaşkındı ve hemen önüne gelip sana bakmaya başlamıştı. Bir ara ellerini kaldırmış ve sana dokunmaya çalışmıştı ama vazgeçmiş gibi geri çekilmişti. ''Ben... sadece doğru anı bekliyordum.''
''Niye bu şekilde karşıma çıktın? Neden? '' gözyaşların akmaya devam ederken, kendine ciddi anlamda engel olamıyordun. ''O zaman karşıma çıkmış olsaydın belki de daha farklı olurdu. Ne bileyim?'' burnunu çektin. Elinin tersi ile akan yaşı sildin. ''Neden ağladığımı bilmiyorum bile. Bu odaya bakarak aslında senin sapık olduğunu düşünmem gerekir ama nedense olmuyor. Aptal niye?'' yumruğunu onun göğsüne vurmuştun. Yeniden vurduğunda hıçkırıyordun. ''Niye? Neden?''
Baekhyun, sana izin verirken öylece duruyordu. Yumruklarının canını acıtmadığını biliyordun.
''Özür dilerim.'' Dedi. ''O kadar cesur olamadığım için özür dilerim. Karşına çıkacak kadar iyi birisi olmadığımı biliyorsun. Seni aptal bir şekilde eve kapattığım için ve saçma bir şekilde tanışmamamıza neden olduğum için özür dilerim. Nasıl sevilir doğru düzgün bilmediğim için özür dilerim.''
Yumrukların onun göğsünde kalırken başını yaslamıştın. ''Aptal.'' Dedin. ''Aptal.''
''Biliyorum.'' Derken seni kendine çekmişti. Kolları seni sararken sıcaklığı içini sarıyordu ve güvende hissetmene neden oluyordu. Bir eliyle sırtını nazikçe sıvazlarken diğer eli saçlarının arasındaydı. ''Biliyorum. Dünyanın en büyük aptalı olduğumu biliyorum, ama seni cidden seviyorum. Senin canın yandığında, benim ki de yanıyor. Sen gülümsediğinde, ben de mutlu oluyorum. Ağladığında, ona neden olan şeyi yakmak istiyorum. Eğer bunlar sevmekse, ben seni cidden seviyorum.''
Ağlaman dururken, iç çekişlerin kalmıştı. Sakinleşiyordun. Nefret etmen gereken adamın kollarındayken bunları hissetmen dünyanın en saçma şeyiydi belki de... ama kimin umurundaydı ki...
Sende sevmenin ya da sevilmenin ne demek olduğunu bilmiyordun. Mafya olmuş ya da olmamış şu an önemli değildi. Gözlerini kapatıp sana sarılmasına izin verdiğin adamdan hoşlanıyordun ve seni sevmesine izin verecektin.
Belki de yaptığın en aptalca şey olacaktı, ama sadece yapmak istiyordun.
***********
2609��
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devil Guardian (OC) √
FanficŞeytandan bir koruyucuya sahip olman belki de o kadar kötü değildi...