Karanlık Kız 2 ( Siyah Ve Beyaz)

KAN YEMİNİ

 ( Medya : Bois )

      Şuanda dolabın başında kendime kıyafet arıyorum. Tam iki saat sonra Bois beni almaya gelecek.

   Ben karar veremediğim için Evren beni ittirip Bella ile kıyafet seçmeye başladılar.

   Bana straplez elbise uzattı Evren. Elbisenin rengi kırmızıydı. Kalın askılı bir elbiseydi.

   Onu alıp giydim. Kızlardan utanacak değilim yaa. Ama nedense Bella kızarmıştı. Bu da kıkırdamama sebep oldu.

  Elbise oldukça güzeldi. Boyu hemen kalçamın altında bitiyordu. Göğüs bölgesi sanki ikinci tenimmiş gibi beni sararken elbisenin etek kısmı boldu.

   Bella oradan bana siyah çizmeleri uzattı. Dizimin hemen üstünde biten bacağımı saran topuklu bir çizmeydi. Üstünde çok güzel detaylar vardı. Onu da hemen giydim.

  Kızlar beni makyaj masasına oturttu. Evren makyaj yapmaya başladı. Bellada banyoya koşup elinde sprey boyayla geri geldi. Kırmızı bir sprey boya.

   Saçlarımın uçları alev kırmızısına boyadı. Gerçi saçımı yıkadığımda bu kırmızılar gidecek ama olsun.

   Bella saçımın uçlarını boyadıktan sonra maşayla kıvır kıvır yaptı. Evrende makyajımı yapmıştı.

   Aynanın karşısına geçip kendimi incelemeye başladım. Oha be çok güzel olmuşum. 

    Kar beyazı saçlarımın ucu alev kırmızısıydı. Kıvırcık saçlarım dizlerime doğru inerken Evrenin dudaklarıma sürdüğü kırmızı ruj saçlarımla uyum içerisindeydi. Üstelik gözlerime yaptığı gölgeli makyaj , gözlerimin yanındaki yıldızları dahada ortaya çıkmıştı. Üstelik lacivert gözlerim dikkat edilmeyecek gibi değildi.

" Afrodit görse kıskanır " dedi Bella gülümseyerek

   Evren ise biraz abartarak ıslık çalıyordu.

   Dışarıdan gelen korna sesiyle çantamı alıp aşağıya indim.

   Kızlara öpücük atıp dışarı çıktım.

  Boisi görünce yutkundum. Bu nasıl bir yakışıklılık. Sakın bu cümleden ona aşık olmaya başladığımı falan düşünmeyin. Ben aşık olmam.

   Bois arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Kafasını kaldırıp bana baktığında gözleri büyüdü. Sonra sırıtarak ıslık çaldı.

" Ovv bu güzellik bu dünyaya fazla " dediğinde ukalaca sırıttım.

" Biliyorum " dediğimde ilk şaşırsada sonradan güldü ve kafasını iki yana salladı.

   Sonra arabaya bindik.

" Nereye gidiyoruz " dediğimde sırıtarak

" Sürpriz " dedi.

****

   Yarım saattir hala gelemedik. Ve ben sıkıntıdan ölmek üzereyim. Camdan dışarıya baktığımda yolun iki tarafıda kocaman ağaçlarla kaplıydı. Ormanamı geldik. Ne oluyor?

 
  Araba durduğunda direk arabadan indim. Bir yazlığa gelmiştik.

" Neden buraya geldik " dediğimde gülümseyerek elimi tutmuştu.

   Beni eve doğru götürmeye başladı. Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı.

  İçeri girdiğimizde etrafta mumlar vardı. Kusmamak için zor durdum.
   Ben ve romantik. Melek ve şeytan birlikte olsa, iki dünya birleşse , romeo julietten ne zaman nefret etse bende  o zaman romantik olurum.