♡BÖLÜM 5♡

75 35 15
                                    

AZRA

Neredeyse bir ay geçmişti boşanalı. Hayatı değişecekti biliyordu ve değişmişti de Azranın. Zor olsa da bir düzen kurmaya başlamıştı. Bir gazete de yazmaya bile başlamıştı. Şansa bulmuştu bu işi. Hiç beklemediği bir anda gelmişti teklif. Eski eşiyle tanışmadan önceki çalışkanlığının şimdi meyvesiydi bu iş. Ve şaşırtıcı derecede huzurluydu. Bu evlilik neler götürmüştü kendinden şimdi anlıyordu. O avukat kız hayatının değiştirmişti aslında. Eğer nafaka da ısrar etmeseydi beş kuruş almayacaktı eşinden. O zaman da çocuklarına bu tatlı mı tatlı bakıcılarını tutamayacak ve haliyle işe gidemeyecekti.

Haftaiçi yoğun koşturmacalı geçmiş haftasonu rahattı. İkizlerle  vakit geçirecekti. Tabi öğleden sonra çocuklarının babasıyla da görüşmesi gerekiyordu. Cumartesi öğleden sonra alıyor akşam getiriyordu. Geçen hafta bakıcı ile göndermişti ve boşandıktan sonra hiç görmemişti onu. Fakat bu hafta görmek zorunda kalacaktı. Arada ikizler  olduğu için kızgınlığı kenara atıp oğulları için bir kaç saat katlanabilirdi yüzünü  görmeye.

Tarıkla  evlenirken çok mutluydular kimin  aklına  gelirdi  ki bu son. Sonu  Tarık  hazırlamıştı.  Azra da uygulamaya  geçirmişti. Zor  günler geçirse  de  evliliğinde  olmadığı  kadar mutluydu  şuan. 

Saat  yediye  geliyordu. Erken  kalkmaya  o kadar  alışmıştı  ki  haftasonları da devam  ediyordu. Yatağından  çıktı.  Çocuklardan  ses  gelmiyordu.  Duşa  girdi. Çıkınca  rahat bir  elbise  giyip  saçını  da  tokasıyla tutturup  sessizce  ikizlerin  odasına  girdi. Şaşırtıcı  derecede  derin  uykudaydılar.  Aşağıya indi mutfağa  yöneldi.  Sütlü  bir  gevrek  yaptı  kendine  terasına  çıktı.  Hava  sabah  erken  olmasına  rağmen  güzeldi.  Hafif  rüzgar  esse  de  üşütmüyordu. Bir  kaşık  aldı  kaseden  çocukların  sesleri  gelmeye  başladı.  İşte bu  dedi içinden.

Evliliğinde  o kadar bunalmış  olacak ki  ağlayınca  çocuklar  başına  ağrılar girerdi  şimdi  dört gözle  bekliyordu  uyanmalarını. Haftaiçi  yoğun  çalışıyor  ve  özlüyordu  yavrularını.

İçeriye  girip kaseyi  tezgaha  bıraktı  yukarıya  çıktı.  Odalarına girdiğinde   onu  görünce  çocuklar ağlamayı  kesip  birbirleriyle  oynamaya başladılar. Klasik  tavırlarıydı  bu zaten. İkisini  kucağına  birden  almak  yoruyordu  farkındaydı  artık.  Çocuklar hızla büyüyorlardı.  Kızı  yürüdü  yürüyecekti fakat oğlunda bir  belirti  yoktu.  Oğlan  çocuklarının  tam  tersi bir  durgunluk  kız  çocuklarının  tam tersi bir  koşturmacalık  vardı  çocuklarında.

Kızını  pusete  koyup  oğlunu kucağına  aldı  ve  öyle  götürdü  aşağıya.  İkisi  uyandıklarında  oyun  parkını  çok seviyorlardı  oraya  götürdü  çocukları.  Kendi  de birşeyler  hazırlamak  için  mutfağa  yöneldi. Bıraktığı  kasesinden  bir  kaşık  daha alıp  çocuklarına  yiyecek  hazırlamaya başladı. İşi  bittiğinde  çocukların  cıvıltıları  devam  ediyordu.  Onlar oynadıkça  daha da yüzü  gülüyordu  Azranın.

"Siz  hayatıma  giren  en  güzel  kişileriniz"

Diyerek  çocuklarını  öptü.

Onlarda  anlamışcasına  annelerine  bakış  attılar. Karınlarını  doyuran  Azra  oyun  bahçesinin  yanındaki  koltuğa  oturup  çocukları  seyretmeye  daldı.  Gelen  telefonun  sesiyle  ilkindi.

"Efendim."

"Günaydın  kızım."

"Günaydın anne."

"Bugün  Aysel  teyzenin  butik  açılışına  geliyorsun  değil  mi?"

"Aaa onu  ben unuttum  anne."

Aşkla Geldim Sana Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin