Bölüm 29: DOSYA

10K 522 64
                                    

Merhaba arkadaşlar!

Bir sonraki bölümün final olacağını ve profilimde yeni bir hikaye oluşturarak ikinci kitaba devam edeceğimi duyurmak için araya girdim. *-*

Merak etmeyin, final bölümünden sonra ara uzamayacak düzenimiz aynen olduğu gibi devam edecek. Final bölümünden sonraki iki haftanın sonunda Pazar günü bu başlığın altında, ikinci kitabın kapak ve isim duyurusunu yapacağım aynı gün içinde de ikinci kitabı oluşturup yayınlayacağım.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz, finalden önceki son bölüm diye bol bol yorum bırakmanızı istiyorum, sizleri seviyorum. Bugüne kadar bekleyip, hikayemde yanımda olduğunuz için hepinize teşekkür ederim.

Umarım devam eden Yeraltı kitaplarında ve yayınladığım diğer kitaplarımda bana eşlik edersiniz, kendinize iyi bakın!

~~

Bölüme başladığınız tarihi ve saati buraya yorum olarak bırakabilirsiniz!

Bölüm Şarkısı: Nightcore - Catch Fire

***


Bölüm 29: DOSYA

Eve döndüğümüzde, yine odaya kapanacağımı düşünüyordum ki Aras, "Salona geç, birazdan geleceğim," dedi, kaşlarım çatılsa da dediğini ikiletmeden salona geçtim ve L koltuğun köşesine yayıldım.

Elim istemsizce yarım saat önce dikişi alınan yarama giderken Kûra'nın söylediklerini hatırlayarak ürperdim. Sevkiyat... Kimi kaçırabilir ya da alıkoyabilirlerdi ki? Acaba benimle mi alakalıydı yoksa Mete sandığımızdan daha da akıllıca davranıp Kûra'yı yanlış yönlendirerek bize mi gönderiyordu?

Cevapsız soruları düşündükçe kafam patlayacakmış gibi hissediyorum, bu soruların bir türlü sonu gelmiyordu. Tam bir soruya cevap bulunduğunda onu takiben bir başka soru oluşuyordu kafamda. Sanki sorulardan oluşan bir girdabın içinde gibiyim.

Derin bir nefes alarak bağdaş kurduğumda, Aras'ın merdivenden indiğini duymamla birlikte omuzumun üstünden merdivenlerin olduğu yere baktım. Elinde siyah bir dosya vardı, dosya epey kalın gözüküyordu. Hatta bir yerlerden tanıdık da geliyordu.

Gözlerimi kırpıştırarak ona baktığımda, geniş adımlarıyla birkaç saniye içinde kendini koltuğun ortasına bıraktı ve dosyayı ikimizin arasına koydu. Elimi dosyanın üstüne koyduğumda Aras hızla elini elimin üstüne koydu ve "İçinde gördüklerinden sonra beni dinlemeden suçlamaya başlama, tamam mı?" diye sordu. Şaşkınlıkla başımı kaldırıp yüzüne baktığımda, Aras'ın gözlerinde gördüğüm ifade tanıdık gelmişti.

Bu, tahminimde yanılmıyorsam, Berk'ten araştırmasını istediği şeyin dosyasıydı.

Başımı onaylarcasına salladığımda, elini elimin üstünden çekti ve hızla dosyanın kapağını kaldırdım. İlk gördüğüm şey on üç yaşındaki çocukluğumdu. Gözlerimi kırpıştırarak fotoğrafa baktığımda, istemsizce gülümsemiştim. Bu fotoğraf ailemle birlikte çekildiğimiz son fotoğraftı. Yanımda kollarımı sardığım, birkaç gün önce on yaşına girmiş olan kardeşim Ulaş ve hemen arkamızda kolunu annemin beline dolayan babam vardı. Bu fotoğrafı çekildikten birkaç gün sonra da Şile'ye denize gitmiştik ve sonrasındaysa olanlar şimdiki hayatımdı.

Yüzümdeki gülümseme yavaş yavaş silinirken sayfaların üstünde yazanlara göz gezdirerek çok da dikkatli bakmadan sayfalarını değiştirmeye başladım.

YERALTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin