Dae kwon amcamla daha önce tanışmıştım ama kuzenlerimi ilk defa görüyordum. Amcama sarıldıktan sonra kız kuzenime "merhaba ben Fatma " diyerek el uzattım erkek kuzenim kız kuzenimi iterek elimi tuttu ve" merhaba ben de Dae Sun" dedikten sonra göz kırptı normalde bu hareketine çok sinirlenir ve laf sokmaya felan başlardım ama yeni tanıştığımız için ve mutlu olduğum için sadece elimi çekip gülümsedim ve kız kuzenimin yanına gidip tekrar " merhaba "dedim ve el uzattım oda" merhaba ben de Dae Chung, ikizimin kusuruna bakma" diyerek elimi tuttu. Sonra amcam yanımıza geldi ve Chung ile aramıza girdi ve ellerini emuzumuza atarak " hadi eve gidelim yorulmuşsundur yengeni daha fazla bekletmeyelim oda seni özledi" dedi. Bunu duyunca ben içimden " tabi tabi allah bilir bir sorun çıksın diye dua ediyordur" dedim ve kendi kendime gülümsedim. Ve arabaya doğru yürümeye başladık.
Beni nelerin beklediğini çok merak ediyorum. Korede de Yürkiye de ki gibi hayal kırıklıklığına uğramayacağımı. Çok iyi arkadaşlar edineceğime eminim ama aradaşlıktan ötesi olmayacak bundan sonra. Asıl merak ettiğim yengemle aramız düzelecekmi. Kadıncazla şans eseri çok sinirliyken tanıştık ona patladım sonra da ne kadar özürdilesem de kabul etmedi ve beni yok saydı o günden beri yıldızımız barışmadı.
Eve gittiğimizde amcam zile basana kadar yengemin tepkisini merak etmiyordum ama amca zile basınca merak etmeye başladım. Yengem kapıyı açtığında ne yapacağımı bilemedim sadece " merhaba yenge" dedim ve saygımı göstermek için kocaman eğildim. Yengem hiçbirşey demeden içeri girdi birkaç saniye şokta kaldıktan sonra bizde içeri girdik evleri gerçekten güzeldi bir polis maşına göre oldukca iyiydi . oturma odasına girer girmez Chung kolumdan tuttu ve "gel sana odamızı göstereyim aynı odada kalcağız sana sormadan biraz hazırlık yaptık tabi senin için bir sorun yoksa." diyerek beni sürükledi.
Benden cevap alamayınca durdu ve "sorun olmaz deilmi?" dedi, bende "hayır olmaz hatta çok sevinirim" derdemez gülümsedi ve tekrar çekiştirmeye başladı. Kapının önüne gelince durdu ve"hazırmısın" diye sordu bende gülümseyerek kafamı salladım. Kapıyı açar açmaz dikkatimi peluş oyuncaklar çekti o kadar fazla ve güzellerdi ki dikkat çekmeyecek gibi deildi sonra odaya girdim.
Odaya girdikten sonra çift kişilik yatağın olması ve ikitane dalabın olması beni şaşırttı. Chung sanki aklımı okumuş gibi "bu yatakta ikimiz yatacağız yatağın mavi kısmında sen yatacaksın yeşil kısmındada ben yatacağım dedem maviyi çok sevdiğini söyledi o nedenle dolabını felan mavi aldık yeşil dolap ta benim gördüğün gibi bende yeşili çok seviyorum " dedi.
Bu yatagın birtarafının yeşil bir tarafınında mavi olduğunu açıklıyor. Odayı çok beğenmiştim yeşil ve mavinin her tonu vardı, dolaba doğru ilerledim ve kapağını açarken "ama ben buraya gelirken hiçbir şey getirmedim" dedim. "Biliyorum, babam dedi sana bavul getirmemeni çünkü burada sana yeni birsürü eşya alacağız. Bu nedenle babam sana 8.000.000 won'luk kredi kartı çıkarttı" dedi.
Çok şaşırmıştım bu türk lirası olarak 8.000 tl'ydi " ne 8.000.000 won'luk kredi kartımı dedin sen?" dedim. Oda "evet" dedi." ben bunu kabul edemem" dedim ve hemen amcamın yanına gidip "amca çok teşekkür ederim ama kabul edemem" dedim. Amcamda şaşırmış bir şekilde "neyi?" diye sordu "kredi kartını. Gerçekten kabul edemem" dedim. Bunun üzerine amcam ayağa kalktı ve " buraya bavulsuz geldin ne yapmayı planlıyorsun ve kabul edemem lafını kabul etmiyorum" diyerek cebinden çıkarttığı kredi kartını elime tutuşturdu ve şifreyi söyleyip " ben çok yoruldum yatıcam sende yatsan iyi olur" dedi ve giderken "sizde fatmayı rahat bırakın yatsın dinlensin kız uzun yoldan geldi yorulmuştur" dedi.
Sun Cho elini omzuma attı ve "ne zaman alış verişe gidiyoruz" dedi. Artık tanışalı en azından bir saat olmuştur o yüzden sanece gülüp geçmedim "bir: şu kolunu çek yada ben çekmesini bilirim" dedim ve kaşlarımı çatarak ona baktım zaten bakışlarımı görür görmez hemen çekti "iki: haftaya türkiyeye geri dönücem, karnemi almak için oradan döner dönmez gideriz." dedim. Chung "olmaz öyle şey. Benimkilerden giğersin hem yarın sınavın var unuttunmu böylemi gideceksin." dedi.
Sınavın yarın olduğunu tamamen unutmuştum "doğru söylüyorsun... Üç: benim uyumam lazım çünkü çok yorgunum" dedim ve odadan yatak odasına gitmek için çıktım. Jeton köşeli olduğu için Chung un en son söylediğini daha yeni algıladım ve kapıdan kafamı uzatarak "ayrıca ne varmış üstümdekilerde gayet güzeller bence" dedim ve yatak odasına çıkıp yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayaldi Gerçek Oldu (düzenleniyor)
Teen FictionHERKESİN BİR umudu... BİR savaşı... BİR kaybedişi... BİR yalnızlığı... BİR hüznü... BİR hayali vardır.