Kakaotalk // Suho

0.9

Minnie: Napıyorsun Suho?

Rabbit: Hiç dışarıdayım öyle geziyorum. Sen?

Minnie: Ben de...

Dışarıda napıyorsun?

Rabbit: Hiç öyle markete gideyim dedim. Bizim çocuklar birkaç bir şey istediler de. Kıramadım.

Minnie: Ah benim kalbi kin tutmayan sevdiğim.

Rabbit: Sen napıyorsun dışarıda?

Minnie: Ben de Lily'i gezdiriyordum.

Rabbit: Lily'den hiç ayrılmıyorsun anladığım kadarıyla..

Minnie: Evet kk. Evde onunla kalıyorum.

Rabbit: Ailen? Ailen nerede?

Minnie: Onlar İngiltere'de. Babam Koreli, annem ise İngiliz. Ben buraya yani Kore'ye okumak için geldim. Zaten burayı da çok seviyorum.

Rabbit: Oww..

Bir dakika aldıklarımın parasını ödemem gerek.

Minnie: Benim de gitmem gerek. Lily beni peşinden sürüklüyor.

Rabbit: Tamam görüşürüz Mihi.

Minnie: Görüşürüz Joon.

Mihi Suho'ya mesaj attıktan sonra telefonunu cebine attı. Lily'nin peşinden koşmaya başladı.

"Kızım ne var orada da yakalayacakmışsın gibi koşuyorsun!!"

"Lily yavaş!!"

"Kızım dur artık!!!!"

Köpeği o kadar hızlıydı ki artık peşinden maraton koşucusu gibi koşmaktan yorulmuştu. Biraz dinlenmek için durdu. Derin nefes alıp veriyordu. Elini kalbine koydu. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Kafasını kaldırdı. O da ne?! Lily bir erkeğin yanında durmuş, ona kendisini sevdiriyordu. Mihi hızlı bir şekilde yürümeye başladı. Sonunda yanlarına vardı. Eğildi ve Lily'yi kucağına aldı. Karşısındaki adama bakamıyordu.

"Ö-özür dilerim köpeğim sizi rahatsız ettiyse..."

"Yok önemli değil. Çok şirin bir köpek. Adı ne?"

Mihi duyduğu ses karşısında şok oldu. Bu sesi tanıyordu. Kafasını kaldırıp adama baktı. Ve o anda beyninden vurulmuşa döndü.

"İyi misiniz??"

"Adı Lily. Sağolun iyiyim."

O güzel vücutlu adamın ağzında maske vardı. Ellerinde birkaç poşet. Kafasında ise bir şapka. Ama gözleri kim olduğunu açıkça belirtiyordu. Bu, bu sevdiği adamdı. Yani Kim Joon Myeon.

Birden Joon'un telefonu çalmaya başladı. Joon telefonu cebinden çıkarıp ekrana baktı ve konuştu.

"Benim gitmem lazım. İyi günler küçük hanım."

Ardından köpeğin başını okşadı. Tatlı bir dille:

"Sana da iyi günler Lily."

Onun bu tatlı haline Mihi gülümsedi. Ve sevdiği adama cevap verdi:

"İyi günler.."

Joon Myeon gülümseyip yürümeye başladı. Mihi ise arkasından bakakaldı...