2.5

1.5K 142 7
                                    



Akşam olmuştu. Suho sahile gitmişti. Ne olacağını bekliyordu. Neden buraya gelmesini istemişti ki? Acaba yanına mı gelecekti? Ama Mihi İngiltere'de değil miydi? Bu onları düşünürken birden birisi arkasından elleriyle gözlerini kapattı. Suho gözlerindeki ellerden kurtulup arkasını döndü. Karşısında Mihi'yi görmeyi beklemiyordu.

"Myeonnie~"

Ve aniden Mihi Suho'ya sarıldı.

"M-Mihi?"

"Efendim Suho?"

"Gerçek misin O_o ??"

Mihi Suho'dan ayrıldı. Suho'nun kolunu sert bir şekilde sıktı.

"Ah... acıdı"

"Demek ki gerçekmişim.."

"S-sen nasıl geldin buraya? İngiltere'de olduğunu sanıyordum."

"Anlatırım ama ilk önce gel."

Mihi Suho'nun kolundan tuttu ve denizin tam kenarına götürdü. Sonra kolunu bıraktı ve kuma oturdu.

"Gel yanıma otur."

"Kuma mı oturucaz?"

"Üzgünüm Suho'cum altın sandalye yok ama altın gibi kum var. Olmaz mı?

"Şaka yapıyosun..¿"

"Tabiki şaka yapıyorum. Neyse otur bir şey olmaz."

Suho'da Mihi'nin yanına oturdu. Bir süre denizi seyrettiler.

"Ee anlat bakalım.. Ne zaman buraya geldin? Önceden neredeydin?"

"Aslında bir haftadır buradaydım. Burada yazlığımız var. Annemle tatil için gelmiştik."

"Bir haftadır burada mıydın yani?? Ve bana söylemedin?"

"Sürpriz olsun diye söylemedim. Yoksa senden bir şey saklamam Myeonnie^^"

"Bir de bana trip attın neden buraya geldiğimi sana söylemedim diye.. Sen de söylememişsin."

"Uykum geldi."

"Konuyu değiştirmekte harikasın alkışlıyorum👏"

"Gerçekten uykum geldi."

Suho üstündeki hırkayı çıkarttı ve kuma serdi.

"Minnie yat hadi. Kafanı hırkanın üzerine koy."

Mihi hemen yattı ve gözlerini kapattı. Suho da Mihi'nin yanına yattı.

"Hemen nasıl uykun gelebiliyor ki? Çok uykucusun gerçekten.."

Suho derin bir nefes alıp verdi ve yıldızları izlemeye başladı.

"Yıldızlar çok güzel değil mi Minnie?

Aa bak Mihi yıldız kaydı. Hadi dilek tutalım.

Ben tuttum..

Şu yıldız çok parlak baksana."

Suho arada eliyle yıldızları işaret ediyor ve gözünü gökyüzünden ayırmıyordu. Mihi'nin uyuduğunun farkında değildi..

"Mihi dileğin neydi? Çok merak ettim..

Hey Mihi!

Mihi??"

Suho Mihi'ye baktı ve uyumuş olduğunu gördü.

"İnanmıyorum gerçekten uyudun mu? Kaç saattir boşuna mı konuşuyorum??"

Suho Mihi'ye doğru yattı ve onu izlemeye başladı.. Onu ilk defa bu kadar yakından görüyordu. Gerçekten çok kusursuz ve güzeldi. Ya da tatlı kelimesi onun için daha uygun bir tanımdı. Suho Mihi'yi izlerken gözlerinin kapandığının ve uykuya daldığının farkında değildi.. Ama bi süre sonra ayağındaki bir acıyla uyandı..

"Ayağıımm!!!"

Suho aniden kalktı ve etrafına baktı. Bir sürü yengeç onlara hücuma geliyordu. Aralarından biri de ayağını kıstırmıştı. Hemen Mihi'yi uyandırıp gitmelilerdi..

"Mihi uyan!! Uyan hadi uyan!"

"Hı?"

"Yengeçler geliyor Mihi! Her yerini kıstırmalarını istemiyorsan uyan!!"

"Hıı..."

"Yengeç diyorum yengeç artık uyan!!"

"Yengeç mi??"

Mihi uyanmıştı.

"Sonunda.. evet yengeçler geliyor bak!"

Suho biraz ilerilerini göstermişti. Mihi yengeçleri görünce gözlerini kocaman açmıştı. Arka taraflarına baktığında oradan da yengeçlerin geldiklerini gördü.

"Diğer taraftan da geliyorlar Suho!!"

"Ne?!?!"

"Şimdi bir planım var Myeonnie. 3 dediğimde kaçıyoruz.. Tamam mı?

3!"

Suho daha ne olduğunu anlayamadan Mihi koşmaya başlamıştı. Ardından da Suho...

Kakaotalk // SuhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin