Medya da Ecrin var iyi okumalar. ;)
Kapıyı çalmadan içeri girdim tam yerime oturacakken hocanın sesiyle durdum
" sen yeni öğrenci olmalısın tanıt kendini" dedi ne önemi var zamanla tanırlar.
" Ecrin Doğan" diyip yerime oturdum. Eceyle mert cam kenarında oturuyordu. Ece ağzını ' noldu' dermiş gibi oynattı bende ona sonra anlatırım dedim. Hoca
"32. sayfayı okuyun" diyip telefonuna gömüldü. Nah okurum sen orda telefonla oyna ben burda ders çalışıyim. Çantamdan telefonumu çıkarıp karıştırmaya başladım fazla sürmeden zil çaldı. Ece hemen yanıma geldi soruları sıralayacağını biliyodum ondan önce davranıp
" bütün sorularını cevaplayacağım ama ilk kantine gidelim ayı gibi açım." dedim. kantine doğru yürümeye başladık bütün erkekler bizim içimize düşecek gibi bakıyolarken kızlarda kıskanç ve alaycı bi tavırla bakıyolardı. Sonunda kantini bulabilmiştik Allahtan fazla sıra yoktu bide onu bekleyemezdim iki tane karışık tost ve iki ayran alıp kantinin köşesindeki boş olan masaya ilerledik biz tostumuzu yerken iki kişi masanın yanında durdu kafamı kaldırıp baktığımda bu kişilerin dünki gerizekalı ve beni koridorda sıkıştıran çocuk olduğunu farkettim.
" kalkın!" Bunu söyleyen beni sıkıştıran beyinsizdi.
" yoksa" dedim gözlerine bakıp. İki elini masaya koyup kulağıma doğru eyildi
" sen bile tahmin edemezsin" dedi tamam nefesi huylanmama neden olmuştu.
" neden kalkıyomuşuz" dedi Ece, cevap veren bu sefer dünki mal olmuştu.
" çünkü burası bizim masamız" dedi. Herkez bizi izliyodu. Ders zilinin o muhteşem sesi duyuldu!.
" bak aslında düşündümde şimdi buraya oturabilirsiniz" diyip kalktım Ece de benle beraber kalktı tam yanlarından geçecekken kolumdan tutup beni durdurdu.
" cezan artıyo istersen fazla kaşınma" dedi dediğine kahkaha atıp kolumu sertçe çektim Ece' ye gidelim işareti yaptıktan sonra kantinin çıkış kapısına doğru ilerledik. Sınıfa girdiğimizde Ece beni sırasına doğru sürükleyip başlamamı beklemeden soruları sıraladı
" kızım ne oluyo ne cezası ne artması daha önce konuştunmu o bebeyle, niye konuştun konuşmayı sen mi başlattın o mu başlattı sana bi şey yaptımı zaten derse girdiğindede bi değişiktin ay anlat hadi çatlıyacam" dedi bide ben suçluymuşum gibi beni azarlıyo
" bittimi " deyip bekledim kafasıni hızla sallayıp merakla beni beklemeye başladı. Derin bir nefes alıp bütün olayları anlattım. Konuşmamı bitirdiğimde Ece hala anırarak kahkaha atıyodu. Kafasına bi tane şaplak yapıştırıp
" ne gülüyon amk bizde öpeceğimizden bakmadık çocuğun dudaklarına" dedim Ece dudaklarını birbirine bastırıp gülmesini zar zor durdurdu. sınıf yavaş yavaş dolarken mert de yanımıza yaklaştı
" ooo benim yıfrılarım da burdaymış." dediği şeyle yüzümü buruşturdum.
" haberleri aldım napmışsınız olum siz öyle onlar okulun en güçlüleri hem adamların masasına oturuyonuz hemde üstüne atarlanıyonuz cesaret hapı felanmı aldınız"dedi. Dediği şeyle ikimizde güldük.
" amaaan boş verin şu salakları" dedi Ece
" neyse ben yerime geçiyim hoca gelir birazdan" diyip yerime doğru ilerledim herkez sınıftaydı bi tek benim yanımdaki çocuk yoktu acaba bugün okula gelmemişmiydi yada kız mıydı erkek mi aman ne güzel işte yayılırdım bende bizim sınıftaki tek kız Ece' yle ben dik. Bu ders fizik miş ah kimin umrunda ders işlendiği yokki. Hoca sınıfa girince herkez ayağa kalkmadı tabikisi hocada böyle bişey beklemediği için şaşırmadı. Herkez kendi aleminde takılıyodu bende telefonumla kulaklığımı çantamdan çıkardım kulaklığımı takıp başımı sıraya koydum rasgele bi şarkı açıp dinlemeye başladım. Birinin kulağımdan kulaklığımı çekmesiyle dikkatim dağaldı kafamı kulaklığımı çeken kişiye çevirince ufak bi şok yaşadım
" Ayaz otur yerine" hocanın sesiyle hocaya döndük demek adı Ayaz' dı güzel isimmiş aman sanane Ecrin. Ayaz çatık kaşlarla hocaya döndü
" sanane lan benim oturmamdan" diye bağırdı hoca hiçbişey demeden önüne döndü bende olsam öyle yapardım. Ayaz tekrar bana dönüp
" kalk" diye emir verdi.
" sanane lan sen kim oluyosunda bana emir veriyosun" dedim sinirden kasılan suratı ve çatılan kaşları güzelliğine ayrı bi hava katıyodu.
" burası benim yerim bücür" dedi...bana..bücür..ben ve bücür
" hiçbiryere kalkmıyorum istemiyosan git başka bir yere otur" dedim yürü be kızım kim tutar seni. Yanıma oturup kafasını sıraya gömdü bu neydi şimdi bu kadar çabukmu pes etti, ben şok..ben..iptal..ben vefahat. O yatarken bende onun kusursuz yüzünü inceliyodum zil sesiyle kendime gelip telefon ve kulaklığımı çantama koydum. Aniden birinin kolumdan sürüklemesiyle o tarafa doğru ilerledim. Beni sürükleyen Ayaz' a bakıp tepinmeye başladım.
" lan hodük nereye götürüyosun beni bıraksana lan piç" dedim. Kütüphaneden içeri girip
" boşaltın" diye kükredi. Bak şimdi biraz korkmaya başladım herkez on saniye içinde boşalttı kütüphaneyi vicdansızlar. Kapıyı kitleyip anahtarı arka cebine koydu bana yaklaştıkça ben geri geri gidiyodum ta ki sırtım soğuk duvarla buluşana kadar. Dibime kadar girip ellerini iki yanımda birleştirdi kulağıma eyilip
" sana nasıl bi ceza vermeliyim" dedi kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken ben inşaallah duymuyodur diye dualar ediyodum.
" hmm sanırım sen bulamayacaksın" dedi.
" bak ben ne buldum beni bi kere öpersen seni bırakabilirim" dedi. Ben dediği şeyin şokuyla gözlerimi pörtletirken o gözlerini kapamış dudaklarını öne uzatıp öpmemi bekliyodu.
" siktir lan sen beni her önüne gelenle öpüşen sürtüklerdenmi zannettin"
" tamam o zaman sen beni öpene kadar çıkartmam burdan" dedi off ne yapcam ben bu manyakla...
Selam canlar nasıl olmus bu bölüm umarım beğenirsiniz.
Lütfen volte ve yorumları unutmayın beğenmediğiniz yerleri söylerseniz daha dikkatli olurum. En kısa zamanda yb atmaya çalışıcam.Sizi sivyirim yifrilirim
:* ;) : D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piskopat
Teen FictionDersin ortasında kapının çalınmasıyla oraya döndük. Nöbetçi öğrenci " hocam müdür ecrin ve ece' yi çağrıyor" dedi. Hoca bize dönüp çıkabilirsiniz dedi ikimizde kalkıp müdürün odasına gitmeye başladık. Bugünki kavga yüzünden çağardığını biliyoduk ama...