SERSERİLER

8.7K 367 26
                                    

İyi okumalar ~~~~

Ayaz yatağımda uzanmış elleri kafasının altında odamı inceliyodu.

" ne bok yiyon odamda be" diye bağırıp karşısına dikildim bu arada kollarımı da göğüsümün altında bağlamayı da unutmadım tabikisi.

" sen çağırdın beni annende odasında dedi niye duş alacağını haber vermedin bende gelirdim" dedi piç smile yaparken. Gözlerimi devirip

" çık hadi üstümü giyinecem" dedim. Sırıtıp

" rahat ol güzelim ben yokmuşum gibi davran" dedi. Tamam ben sakinim demi sinirlenecek ne varki sanki..

" üçe kadar sayıyorum çıktın çıktın yoksa sıçtım ağzına" dedim kendimden emin ve bir okadar sinirli sesimle.

" tamam tamam sakin ol güzellik çıkıyorum yardıma ihtiyacın olursa çağır" deyip göz kırpıp çıktı. Oh sonunda be. Kapımı kilitleyip çekmecemden siyah iç çamaşır takımımı çıkardım. Yatağa koyduğum kıyafetlerle beraber hemen üstüme geçirip saçlarımı kurulayıp makyaj masama geçtim hafif bir makyaj yapıp aynada son kez kendime baktım yine her zamanki gibi mütüşüm. Kapının kilidini açıp derin bi nefes aldım nede olsa aşşağıda birsürü teyze var ve benim intihar etmem en güzel çözüm. Yavaş yavaş merdivenleri inmeye başladım salona geçmeden mutfağa uğradım annem tepsiye çayları diziyodu tam parmak uçlarımda sessizcene kaçıyim derken.

" nereye gidiyon kız çabuk şu çayları götür dağat" deyyip tepsiyi işaret etti. Yavaş adımlarla annemin yanına gidip önündeki tepsiyi oflaya puflaya aldım. Dikkatlice salona kadar götürüp sıra sıra tezelere dağıtmaya başladım Ayaz üçlü koltukta iki teyzenin arasında oturmuş sorulara cevap vermeye çalışıyodu. Herkeze çaylarını verdikten sonra sıra Ayaz' a gelmişti. Onada çayını verdim göz kırpıp bende teyzelerin yanında biryere oturdum. Ayaz karşımda bunalmış bir şekilde teyzelerin ağzına tıkıştırdıkları şeyleri yemeye çalışıyodu. Teyzelerde

" kaç yaşındasın, okuyomusun, annen baban ne iş yapıyo, evlenmeyi düşünüyomusun, nerde oturuyosun, nerelisin, maşaallah pekte yakışıklısın" gibi şeyler söylüyorlardı. Ben kahkaha atmamak için kendimi zor tutarken Ayaz bana sen bittin temalı bakışını atıyodu. Ayaz daha fazla dayanamamış olacakki

" teyzeler bizim ödev yapmamız gerekiyo sonra görüşürüz" diyip odama koşarak çıktı.

" tabi tabi ben bilmezmiyim kızım sende gitte bekletme çocuğu pekte yakışıyosunuz tü tü tü" diyip masaya vurdu.

" ne yakışması pakize teyze sadece ders çalışcaz utanmazsanız evlendireceniz şuracıkta" diyip odama çıkmaya başladım. Odamın kapısını açıp içeri girdim ama Ayaz ortalıklarda yoktu birden odamdaki banyonun kapısı çıldı. Ayaz' ın altında gelirken giydiği pantolon vardı sadece üzerine bişey giymemişti ve saçından akan su damlaları omuzlarından baklavalarına süzülüyodu. Hemen arkamı döndüm

" napıyon be sen benim banyomda kimden izin aldın" dedim sinirle.

" onu beni buraya getirmeden önce düşünecektin" dedi. Ne kadar arkamı dönük olsamda sırıttığına adım gibi emindim. Arkamdan bi kol uzanıp açık olan kapıyı kapattı. Tam bişey diyecekken beni çevirip kapıya itikledi kelimeler boğazıma dizilirken nefes bile alamıyodum. Vücudumu istemeden bi sıcaklık kapladı kalbim hayvan gibi atarken ben gözlerimi o hariç heryerde dolandırıyordum. Bana biraz daha yaklaşıp aradaki mesafeyi yok denilecek kadar aza indirdi. Hala üzerinde birşey yoktu ve benim buna bakmamak için büyük bir çaba sarfediyordum. Bir eliyle kapıdan destek alıp bir eliylede çenemden tutup ona bakmam için kafamı kendisine çevirdi. Tabi ben yine ona bakmazken

" yüzüme bak" diye fısıldadı kalp atışlarım daha ne kadar olabilecekmiş gibi daha hızlı atmaya başladı. Gözlerimi yavaşça Ayaza çevirdim gözlerime öyle bi bakıyoduki bütün benliğimi unutturacakmış gibi, bütün duyguları bir arada barındırıyomuş gibi , bidaha hiç bırakmayacakmış gibi, kalbimi durduracakmış gibi... ve biraz daha böyle bakmaya devam ederse yaşama ihtimalim yüzde sıfıra inecekti. Biraz daha yaklaştı artık aramızda hiç mesafe yoktu. Kafasını yaklaştırdı elini hala çenemden çekmemişti gözleri bi anlığına dudaklarıma kaydı bende heycandan gözlerimi kapattım. Eğer bende onun dudaklarına baksaydım ilk tanışmamızdaki gibi benle dalga geçebilirdi. Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapattıktan sonra tekrar açtım Ayaz tekrar dudaklarıma bakınca bu sefer bende baktım kafasınıniyice yaklaştırıp tam öpecekken kapı çaldı ben hemen Ayazı itip derin bi nefes aldım Ayaz' da hızla üstüne badisini geçirdi.

" kızım ordamısın" diye seslendi annem. Kapıyı açıp sakin olmaya çalışarak

" noldu anne" dedim. Annem beni baştan aşşağa süzdükten sonra elindeki meyve tabağını uzattı

" meyve yiyin zihniniz açılır" dedi elindeki tabağı işaret ederken. 'Lan bu piç bende zihin mi bıraktı ' demek istesemde sadece tebessüm edip elindeki tabağı almakla yetindim. Annem gittikten sonra kapıyı kapatıp arkamı döndüm

" ımm ş-şey ödeve başlayalımmı" of ya ben niye kekeledim şimdi. Kafasını sallayıp çalışma masama oturdu bende ödevi yapcamız şeyleri çıkarıp masaya koydum.

~~~~~~~

Yaklaşık bir saat geçmişti ödevin tamamını ben yaptım Ayaz bey de yayılmış sandalyeye beni izliyo. Ödevi bitirdikten sonra Ayaz' a dönüp

" bitti " dedim. Cevap gelmeyince Ayaz' a döndüm boş boş bakıyordu.

" her neyse" diyip ayaklandı. Ne oldu be şimdi buna. Geçirmek için ayağa kalkıp peşinden gittim ne çabuk indi bu be. Ben daha merdivenlerin yarısına gelmeden kapının kapanma sesi geldi. Annem mutfaktan

" kızım arkadaşın gitti mi?" diye seslendi.

" e -evet anne" dedim. Hala neden böyle davrandığını bilmediğim için şoka girmiştim. Yavaş adımlarla odama çıktım. Dolabımdan rahat birşeyler çıkarıp hızlıça değiştirdim. Telefonum ve kulaklığımı alıp aşağıya indim.

" anne ben biraz dolaşıp geliyorum" diyip annemin cevabını beklemeden çıktım kulağıma kulaklıklarımı takıp spor parkına doğru yürümeye başladim. Parka geldiğimde koşuyolunda yürümeye başladım.

Saat kaç bilmiyorum ama bayağı yorulmuştum yönümü eve doğru çevirip yürümeye başladım. Hava hafif kararmıştı onun için adımlarımı biraz daha hızlandırdım. İki binanın arasındaki boşluktan ses gelince oraya döndüm. İki tane serseri bana bakıp sırıtıyodu. Hiç aldırış etmeden yürümeyi planlıyodum ama serserilerin seslenmeleriyle iyice götüm tutuştu.

" pişt fıstık nereye böyle" diye bağırdı arkamdan adımlarımı dahada hızlandırıp uzaklaşmaya çalıştım ama kolumdan tutan eller buna mani oldu. İşte şimdi sıçtım...

Her türlü küfür ve hakaretleri itina ile kabul ediyorum arkadaşlar istediğinizi söyleyin çok haklısınız ve çoooooooooooooook özür dilerim bukadar geç attığım için umarım beğenmişsinizdir.

Sizi çoooooook seviyorum

PiskopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin