sakar

14.6K 531 664
                                    

pişt fıstık nereye böyle" diye bağırdı arkamdan adımlarımı dahada hızlandırıp uzaklaşmaya çalıştım ama kolumdan tutan eller buna mani oldu. İşte şimdi bittim...

Gözlerimi sımsıkı kapatıp biri bunu engelleyene kadar açmamayı planlıyordum ama duyduğum ses buna engel oldu.

" senin neyin var" ilk önce biraz afallasamda gözlerimi açıp benden cevap bekleyen semih' e baktım. Hemen toparlanıp hiçbirşey olmamış gibi

" hiiç ne olabilirki" dedim. Kaşlarını havaya kaldırıp

" eminmisin" diye sordu.

" evet ne olabilirki sadece eve gidiyodum" dedim ikna edici bir ses tonuyla.

"Peki. Hadi o zaman gidelim" diyip yürümeye başladı. Hemen bende peşine takılıp yürümeye başladım. Yavaş yavaş yürürken bende onu izliyordum gerçekten yakışıklı biriydi ama bu sinir olmamı engellemiyor. Kafamın içindeki tekli diyaloğa son verip binanın kapısından içeri girdim. Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken ayağımın takılmasıyla yeri öpmem bir oldu. Arkamda Semih anırarak gülerken ben bileğimin acısından kıvranıyordum. Sonunda canımın acıdığını farketmiş olacakki gülmeyi kesip yanıma geldi.

"Sen iyimisin" dedi telaşlı bir şekilde.

" gerizekalı ordan bakınca iyi gibimi gözüküyorum" dedim ağlayan bir ses tonunda.

" tamam sakin ol neren ağrıyor"

" sağ ayak bileğim" dedim yüzümü buruşturup. Ayağıma elleyince

" ya biraz yavaş ol acıyo" dedim. Homurdanıp beni kucağına aldı çıktığımız merdivenleri tekrar inmeye başlayınca

" hop indir beni nereye ya" dedim. Beni umursamadan merdivenleri inmeye devam etti. Bende pes edip kollarımı düşmeyim diye boynuna koydum.

" afferim akıllı dur" dedi sırıtıp.

" çocukmu azarlıyon sen be zaten bileğim acıyo "  diyip kafamı omuzuna yasladım

"Tamam mızmızlanma hastaneye gidiyoruz" dedi.

★★★★

Eve geldiğimde annemin sorgusundan sonra yatağıma girip kitap okumaya başladım. Ayağımı alçıya almışlardı aslında pek gerek yoktu sargı beziyle sarsalardı yeterdi. Offf kimi kandırıyorum hayvan gibi ağrıyo resmen. Kapım birkaçkez tıklatıldıktan sonra içeri annem girdi elindeki tepsiyi kenara koyup

" otur da ye şu yemekleri acıkmışsındır. Nasıl becerdin anlamadım daha doğru düzgün merdivendende çıkamıyon" dedi nıç nıç gibi sesler çıkarırken.

" iyiyim anne abartılacak bişey yok hadi yemeğimi verde yiyim kurt gibi acıktım" dedim karnımı tutup. Masanın üzerinde duran tepsiyi bacaklarımın üzerine koyup kapıdan çıktı. Yemeği yemeye başladığımda telefondan mesaj sesi yükseldi şuan çok meşkulüm malesef bakamıyacam diyip yemeğime devam ettim. Yemeğim bittikten sonra mesaja baktım mesaj Ece' den gelmişti. Ece' nin numarasını tuşlayıp aradım şu an hiç mesaj yazmakla uğraşamayacaktım.

" alo napıyon lan" dedi vallaha bu kız odun ya. Olayı baştan sona anlatıp Ece' yi beklemeye başladım baya bi süre ses gelmedi

"Ece ordamısın" dedim Ede' den ses gelmeyince telefonu kapatıp masaya koydum. Uykum gelmeye başlayınca yorganı iyice üstüme çekip uyumaya başladım.

Arkadaşlar şimdilik bu kadar idare edin bidahakine daha uzun yazıcam.   ♥

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PiskopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin