Bütün üzüntüler zamanla geçer,dedi.Bir gün üzüntün geçince,beni tanımış olduğuna sevineceksin.Hep dostum olarak kalacak,benimle birlikte gülmek isteyeceksin.Koşup pencereyi açacak,gökyüzünde sana benzeyen dostlarını göreceksin.Onların şaşırmasına, "Evet ne olmuş,yıldızlara bakarken gülerim ben," diyeceksin.
Seni deli sanacaklar.
•••
Tokuşturulan bira şişelerinin sesleri.Kahkahalar.Müzik çalardan durmadan değiştirilen şarkılar silsilesi.Bol pembe,azıcık mor.Kıvırtarak koltuklardan koltuklara atlayan bedenler,örülen saçlar,aynanın önünde sırf eğlencesine yapılan makyajlar.Sehpanın üzerindeki renkten renge giden cipsler,patlamış mısırlar,kuruyemişler,tatlı komasına sokacak çikolatalar...Selam pijama partisi,Selin Yılmaz'ın evine hoş geldin.
"Sonra da çocuğu oracıkta bırakıp gitmiş.Ya inanabiliyor musunuz buna? Elif gerçekten tam bir çirkef."
Ah,nasıl unuturum.Pijama partilerinin es geçilmez kuralı,dedikodu.
"Elif en başından öyleydi.Başta iki samimi davrandı güldü diye kandı ona güzelim çocuk.Ama onda da saflık var.İlk günden tanıdığın kıza güvenirsen böyle kalırsın işte ortada."
"Yani şimdi dedikodu yapmak gibi olmasın ama-"
Elimdeki bira şişesini sehpaya bırakırken Burçak'ın cümlesine gözlerimi devirerek güldüm.
"Bu cümleyi söyleyip rahatlatıyorsun kendini değil mi?"
"Selin'im deme öyle.Bir kadını kadın yapan şey nedir?"
Kaşlarımı çattım. "Nedir?"
"Safım benim ya.Dedikodudur dedikodu.Su gibi,yemek gibi bir ihtiyaçtır bu."
"Aynen öyle," diyerek ona katıldı Beliz.Aynanın önünde kıvırcık saçlarına şekil vermeye çalışıyordu. "Hem ne demişler? Dedikodu yapma ama dedikodusuz da kalma."
"O cümle öyle değil."
"Ben 21.yüzyıla uyarladım bebişim."
Kafamı iki yana sallayarak güldüm ve elimdeki kaseden mısır yemeye başladım.Nazlı tepeden bağladığı topuzuyla yanıma oturdu ve önüme dönmemi işaret etti.
"Kıpırdanma.Saçlarını öreceğim."
"Kızım manyak mısın niye herkesin saçını örüyorsun?"
"Hoşuma gidiyor.Ses kes."
Omuzlarımı silkip önüme döndüm.Burçak kurnaz gözleriyle bana bakıyordu.Konunun nereye geleceğini anladığımdan bira şişesini alıp kafama diktim ve zaman kazanmaya çalıştım.Şişeyi indirdiğimde hala aynı gözlerle bana bakıyordu.Ay şimdi yolacağım bu kızın güzel sarı saçlarını!
"İlişkiler demişken..." diye mırıldanmaya başladı tam da tahmin ettiğim gibi.Kanepede bana yaklaşarak elimdeki mısırı alıp sehpaya koydu ve kucağıma yattı.
"Anlat Selin'im.Sarı prensle son durumlar ne?"
Sarı prens.Eheheh.Anlamamış gibi saf saf güldüm.
"Sarı prens? Kimden bahsettiğini valla anlama- Haa sen şeyi diyorsun.Iıı...Chris Hemsworth? Ay işte ne yapsın işinde gücünde adam.2017'de Thor var ya onun çekimlerinde.Kurban olduğum oradan oraya çekicini fırlatıp dur-"
"Ay Selin! Kızım şiştim burada ya.Salak ayağı yapma da dökül."
"Ben niye dökülüyormuşum ya? Beliz'e sorsana Kaan'la son durumlar ne diye."
