Matt ile biraz daha oturduktan sonra Matthew, Carter ile buluşacağını söyleyerek kalktı. Ve dediği gibi hesabı da bana bıraktı.
Arabaya binip eve doğru sürmeye başladım. Logan neden bu kadar çabuk kabul etmişti? O gün babam ile konuşurken boşanmak istemediğini fazlasıyla belli etmişti. Ama şu an ise avukatıyla birlikte beni sıkıştırıyordu. Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Biraz hızlı kullandığımı fark ettiğimde yavaşladım. Kırmızı ışıkta durdum. Tanrım, kendi sorunlarımla uğraşmaktan işimi boş vermiştim ve bugün benim bir hastamla randevum vardı. Saat altıda evime gelecekti. Sanırım bazı randevuları ileri çekmem gerekecekti.
Eve girdiğimde Logan elinde meyve suyu ile birlikte televizyon seyrediyordu. Bu çocuğun meyve suyuna dayanılmaz bir takıntısı vardı. Yanına gidip oturdum. Kolunu omzuma attı. ''Merhaba, Sophia.'' Kolunu alıp bacaklarının üzerine koydum. Ne zaman bu kadar samimi olmaya başlamıştı. ''Merhaba, Logan.'' ''Matthew ile neden buluştun?'' ''O benim kardeşim bunun farkındasın değil mi? Canım sıkıldı ve onunla buluştum.'' ''Pekala.'' ''Cameron ile buluştum. Avukatım Cameron olacak.'' ''Ne? Nasıl yani?'' ''Duydun işte Logan, avukatım Cameron olacak.'' ''Ailenin Cameron ile buluşmana izin vermediğini sanıyordum.'' Pot kırmıştım. Lanet olsun, bunu ona söylememem gerekiyordu. İşler başa sarıyordu. Kesinlikle bunu bana kullanacaktı. Uzun bir süre cevap vermediğimden dolayı sırıtmaya başladı. ''Bu seni ilgilendirmez Logan.'' ''Ben pek öyle düşünmüyorum. Nasıl olsa hala eşinim. Ailen bunu öğrenirse ne olur Sophia?'' ''Logan şu an saçmalıyorsun. Ailelerimizin boşanmayı öğrenmemesi gerekiyor. Biz bu şekilde anlaşmıştık. Bu yüzden bunu söyleyemezsin.'' ''Ben boşanmak istemiyorum. Halimden memnunum.''
Aniden dudaklarımın üstünde onun dudaklarından kaynaklanan bir baskı hissettim. Geri çekilmeye çalıştığımda alt dudağımı ısırdı ve kollarımı sıktı. Zorlansam da kollarımı ondan kurtardım ve onu ittim.
''Ne yapıyorsun?'' Ayağa kalkmıştım ve bağırıyordum. ''Ne var bunda? Daha önce hiç yaşamadın mı yoksa?'' Gülmemek için kendini zor tuttuğu belliydi ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu. ''Yaşamış ya da yaşamamış olmam seni ilgilendirmez. Bunu yapamazsın.'' ''Ama yaptım.'' Elimden geldiğince sert bir şekilde ona tokat attım. Ama o sanki hiç etkilenmemiş gibi bana gülümsemesini daha fazla gösterdi. ''Senden nefret ediyorum,'' diye bağırdım bütün sinirimle. ''Öyleyse nefret ettiğin biriyle yaşamaya devam edecek olman üzücü.'' Dalga geçiyor olması beni ağlatacak raddeye getirmişti artık. Onun önünde ağlayarak onu memnun etmeyecektim.
Hızlı adımlarla merdivenlere ulaştığımda odama çıktım. Gözümden birkaç damla yaş düştü. Beni sinirlendirmek yapabildiği en iyi şeylerdendi. Öpüşmek nereden çıkmıştı Tanrı aşkına? Peki ya boşanmama? İlk önce ailelerimizden gizli boşanmamızı kabul etmişti ama şimdi karşıma geçmiş boşanmak istemediğini söylüyordu sanki hiçbir şey olmamış gibi. Gözlerimi kapatıp kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
Telefonum yüksek sesiyle çalmaya başladığında yatağın diğer tarafına fırlattığım telefonu alıp açtım. ''Sophia?'' Cameron'ın sesini duyduğumda ona cevap vermedim. O ağladığımı saniyesinde anlayacak nadir arkadaşlarımdandı ve ben ona belli etmek istemiyordum. ''Orada mısın?'' ''Evet,'' dedim fısıltıyla. Bu şekilde anlamayacağına emindim. ''Neden sessiz konuşuyorsun?'' Sanki bir oyun oynuyormuşum gibi o da sessizce sordu. ''Öyle istiyorum.'' ''Pekala, şu boşanma işini konuşmak için aradım. Aklında bir tarih var mı? Yani belirlediğiniz.'' O an kendimi daha fazla tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım.
''Boşanma olmayacak, Cameron.'' ''Ne? Sen daha bu sabah benimle avukatın olmam konusunda konuştun.'' ''Logan'a seninle konuştuğumu söyledim ve avukatım olacağını.'' Gözlerimi sıkıca kapattım. ''Ve o bana boşanmak istemediğini söyledi.'' Bir süre ikimizde sessiz kaldık. Derin bir nefes bıraktığını duydum. ''Sen boşanmak istiyor musun Sophia?'' ''Çok istiyorum, Cameron.'' ''O zaman senin boşanmana yardım edeceğim.'' ''Aileme boşanmadan bahsedeceğini falan söylüyor. Onların haberi olursa izin vermezler. Çok bunaldım, Cameron. Boğuluyormuşum gibi hissediyorum.'' Kendimi iyice yastığıma gömdüm. ''Eğer istersen bunu yapabileceğini biliyorsun. Onlar bilse bile. Sen artık çocuk değilsin. Onların her istediğini yaptığında başına gelenleri görüyorsun. Seni zorla evlendirip başlarından atıyorlar.'' ''Beni başlarından atmadılar.''
Cameron her ne kadar sinirlerimi dindirmeye çalışsa bile bu şu an ters tepiyordu. Söylediği hiçbir zaman aklımın ucundan bile geçmeyen bir şeydi. Ve bir an gerçekten düşünmeye başladığımda bunun ne kadar mide bulandırıcı bir şey olduğunu fark ettim. ''Konumuz bu değil. Ben sana onları dinlediğinde başına gelenleri anlatmaya çalışıyorum.'' ''Ama ben onlara karşı gelmek istemiyorum.'' ''Gerçekten sana olan başka örnekleri şu an sıralamak isterdim ama zaten ağlıyorsun. Seni daha fazla kırmayacağım.'' ''Eğer gerçekten bizi boşarsan o zaman ne olacak?'' Biraz bekledi. Sanki her şeyi kafasında toparlıyormuş gibiydi. ''Zaten olacaklar ortada değil mi? Artık onunla yaşamayacaksın, belki gerçekten sevdiğin birileriyle olursun liste daha uzun ama şimdi saymayacağım. Yine de en önemlisi onunla boşanmış olacaksın.''
Bildiğiniz üzere bugün Cameron'ın doğum günü. Aslında bugün bölüm atmayacaktım ama özel bir gün olduğu için attım. Bayramda bölüm yazabileceğimi sanmıyorum o yüzden bayramda bölüm gelemeyebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lawyer // Cameron Dallas
Novela Juvenil"Zaten başka ne düşünebilirdim ki. Arkadaşlık olayı yalandı değil mi? beni sadece bunun için aradın. Babana bir şey söylemeye hakkın yok Sophia çünkü sende ondan farklı değilsin."