odamdan çıkar çıkmaz dolabıma yaklaştım neyseki dolapta renkli bir şeyler vardı ilk defa bir odanın parkelerine kadar beyaz olduğunu gördüm
zevkide iyidi yani benim zevkimle neredeyse aynıydı
üstüme ilk gözüme çarpan mavi kazağı altıma ise kot pantolonu giyindim dağılan saçlarımı biraz daha toparladıktan sonra odadan çıktım aşşağıya doğru ilerledim
koltukta oturmuş telefonuyla uğraşan emreyi görünce tam karşısındaki koltuğa oturdum
"eee kurallar demiştin"dedim ilk defa telefonu başından kaldırıp doğruldu
"kural 1 evden asla ama asla benden habersiz çıkmıyacaksın"
"neden?"
"kural 2 soru sormak yok"
"neyse devam ediyorum kural 3 çatı katına asla ve asla benden habersiz gitmiyeceksin
kural 4 ben işten saat 8-9 gibi gelirim yemeğim hazır olucak genelde geç kalkarım sen benden önce uyanıp kahvaltımı hazırlıyacaksın
kural 5 kapıda her zaman bir koruma olucak marketten bir şey gerekirse onlardan istiyeceksin
ve son ama en önemli kural asla ve asla benim sözümden çıkmıyacaksın en nefret ettiğim şey" dedio an emrin olur paşam başka isteğin demek gelsede içimden sustum 2 ay dayanabilirdim sanırım
"haa bu arada cep telefonunu alayım"dedi kaşlarımı çattım
"neden yaa?"
"soru sorma demiştim"diye kükredi
"yaa bari arkadaşıma haber verseydim"
"merak ediceğinide zannetmiyorum zaten"dedi
"neden miş o?"
"benim böyle bir arkadaşım olsa değil merak etmeyi ölse umrumda olmaz"
"hahaha çok komik"
"çabuk telefonunu ver"
"tamam ya bekle haber vereyim bari"
"2 dakikan var çabuk ol"dediğinde direk ayağı kalktım ve telefonumu elime alıp mutfağa gittim hemen havvayı aradım
"alo canım işe alındın mı?"diye sordu hemen
"havva sana bir şey söyliyecem"
"söyle noldu işe alınmadın mı?"
"hayır öyle değil işe alındım ama 2 ay burada kalıcam ve telefonumda elimden gidiyor şu içerdeki pis sadist yüzünden"der demez elimden telefonu çekti ve kızın suratına kapattı gözlerimi devirdim cidden çok gıcık
tam mutfaktan çıkıcakken "açım yemek hazırla"dedi bir şey demedim onunla içerde oturmaktansa yemek yapardım daha iydi en azından benim için
dolabın kapağını açtım ne var ne yok diye gözlerim pörtledi her şey vardı hazırlanmış yemek yoktu sadece ve sadece malzeme vardı uğraştırıcı bir şeyler yapmak istiyordum yoksa ben bu evde daralırdım zaman nasıl geçer ki bu evde
mantı yapmaya karar verip malzemeleri çıkardım ve hamurumu hazırladım
yaklaşık 2 saat mantıyla uğraştıktan sonra salatada yaptım son olarakta sofrayı kurdum ve içeriye doğru adımladım
koltukta hayvan gibi yayılmış emreye"hadi yemek hazır"dedim
"sonunda"dedi
ve mutfağa girdik masaya oturdu yemeğe başladı karşısındaki masaya oturdum açtım ve en sevdiğim yemek mantıydı bir de elde yapılmış mantılara bayılıyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
okyanus
Chick-Litokyanusun derinliklerinden boğulan bir küçük kızdım ben belkide okyanusta küçük bir damla artık nefes alamaz hale gelmiştim ki o girdi hayatıma tenime nefesime... bir anda her şeyim oldu ve ne ara dalgasına kapılıp gittiğimi hatırlamıyorum ama ben...