KARAN. Adım Karan Sancak.
Kendimi ve hayatımı tanımam gerekirse; pek fazla gülmem, hatta hiç gülmem. Annem, Gönül Onat. Soyadının farklı olmasının sebebi, öz babam öldükten sonra tekrar evlenmesinden kaynaklı.
Severim annemi. Her zaman beni korumak ister ama bu biraz imkansız gibi. Annemin benim hayatımdaki rolü izleyici olmaktır. Öz babam Sadık Sancak.Ben henüz altı aylıkken ölmüş. Bana kalan sadece fotoğrafları. Üvey babam, kendisi pislik ayyaşın tekidir. Cengiz Onat. Eve ve ailesine hiçbir katkısı yoktur. Çalışmaz, eve para sokmaz tersine sürekli kumar oynar, içki içer. En büyük hobisi; beni dövmektir. Bana dayak atmadığı tek günü geçmez.
Hani insan alışırsın der ya, işte o öyle olmaz. Alışmaz kimse, sadece kabullenir. Bende öyleyim. Bana attığı hiçbir dayağa alışamadım. Ama kabullendim. Annem İçin kabullenmem gerekti.Bir de oğlu var.Benden oki yaş büyük pisliğin teki olan Koray salağı. Onunda efe katkısı yok, kısacası evi ben geçindiriyorum. Okul çıkışlarında part-time işlerde çalışıyorum.Özel Sarah Koleji'nde tam burslu okuyorum. Burslu olmasaydım, anca rüyamda görürüm. 12.sınıfta okuyorum. Okul ortamımda aile ortamımdan pek farklı sayılmaz. Her zaman dışlanıldım. Hor görüldüm, pek çok kişi benimle dalga geçerdi. Neden diye sorarsanız burslu olduğum için.Aslında pek evde kalmıyorum. Üvey babam yani Cengiz pisligi, beni genelde dışarı atar orada uyurum. Buna ne kadar uyumak denirse. Hayatta sadece üç tane arkadaşım var hatta kardeşim. Mert, Sima,Tolunay. Onlarda tıpkı benim gibi burslular.Farklı sınıflardayız. Bu da okuldakiler için avantaj hal i ne geliyor.Benim hayatımda böyle.
18 yaşında olmama rağmen pek çok şey yaşadım. Çoğu yaşıtımın kaldiramayacagi şeyler. Kendimi bildim bileli Cengiz ve Koray pisliğinden dayak yiyorum.Aslında kabullendim artık. Her sabah yeni bir darp iziyle okula gitmek koymuyor artık. Tabii bide okuldakilerin dalga geçmeleri var.Sadece bursumu kaybetmemek için susuyorum. Onlar da bunu bildikleri için rahat rahat eğleniyorlar.Okulda bizim gibi birkaç kişi daha var burslu.Geri kalanı hep kendini beğenmiş zengin sürüleri. Kısacası benim hayatımda mutluluğa yer yok.Bana farklı farklı lakaplar takarlar. Sonra ogrenirsiniz zaten.
EFKAN DEMİR
Ben Efkan Demir.18 yaşındayım. Okulla pek alakam olmaz.Babam iş adamı olduğu için İstanbul'a taşınmak zorunda kaldık. Bu nedenle yeni bir Koleje gidecektim. Rahat bir çocukluk geçirdim. Hala öyleyim. Öz kardeşlerim olmasalar da manevi kardeşlerim var.Kaan ve Savaş.Onları özleyeceğim kesindi. Çünkü başka dostum yoktu. Sevmedim kimseyle konuşmayı. Hele de kızlarla.Beş gün sonra okullar açılıyor. Merak etmiyorum açıkçası.
KARAN'DAN
Sonuncu part-time işimden çıkmış, eve gidiyordum.iki tane işe gidiyorum.Okul çıkışı 5 saat birisi, 4 saat birisi olarak iki farklı kafede çalışıyorum. Evi gecindirmemin başka yolu yoktu. Okulların açılmasına 5 gün kaldı. Bu demek oluyor ki,5 gün sonra çalıştığım kafelerde bizim okuldan gelenlerin yine maskarası olacaktım. Çokta tın. Her zaman ki gibi taksi param olmadığı için, eve yürüyerek gidiyordum. Zengin semt olduğu için dolmuş geçmiyordu.Işten saat 22:00'da çıkıyorum.Bir saat olmadan eve varıyordum genelde.Düşünüyordum; bugün eve gidince ne kadar dayak yiyeceğim? Tek mi dövecekti, yoksa Koray'la mı? Yine hastaneye gidecek miyim? Ne kadar çığlık atacağım, yada atacak mıyım? Kaç kemiğim kırılacak? Annem gene beni kurtarmak için Mert ile
Tolunay'ı arayacak mı? Ben bunları düşünürken eve gelmiştim.Kapının önünde biraz bekledim.Gene her zamanki gibi çok fazla yorgundum. Derin bir nefes aldım ve anahtarı çevirdim. Kapıyı açar açmaz kavga sesleri doldu kulağıma.Anneme bağırıyor. Kumarda kazanırsa annene bağırmaz sadece beni döverdi. Ama eğer kaybetmiş ise işte o zaman. Korkmam gerekirdi.Derin ve titrek bir nefes alarak salona girdim.Annemi duvara yaslamış, tokat atıyordu. Beni bu kadar hafif hiç dövmedi daha.Bana yumruk atar, tepik atar, boğar ve saçımı yolardı.
"Dokunma anneme!"
Kafasını hızla bana çevirdi w annemi kenara ittirdi. Nedense beni dövmek daha çok hoşuna gidiyordu."Ooo, sonunda teşrif edebildi bizim küçük fahişe! "
"Ben fahişe değilim! "
Üzerime doğru yürüdü. Belki bu sefer dayanamaz ve ölürüm."Benimle konuşurken, sesine ve hareketlerine dikkat et!"
Tıpkı aciz küçük çocuklar gibi korkuyorum. Bunu bildiği için ağır ve sinsi hareket ediyordu."Hazır mısın bakalım, fahişe? "
"Bana fahişe deme!"
Dayak için geç bile kalmıştı.
Bağırmam onu sinirlendirmiş olmalı ki; tam sağ elmacık kemiğime en sertinden bir yumruk attı.Yarın kesin moraracaktir. Ardından hiç beklemeden bir yumruk daha, bir tane daha.Sonra sıkılmış olacak ki saçımı eline doladı ve yolmaya başladık kafamı hızla duvara vurdu.Başım dönmeye başlamıştı.Anneme baktığımda ağlıyordu ve kesin Mert'i arıyordu. Çünkü beni anca onlar kurtarıyor.Ağzıma gelen metalik tatla, ağzımdan kan geldiğini anlamıştım. Biraz bağırdı çağırdı ve beni yere attı. Birazda tepik attı. Yaklaşık yarım saat dayak attıktan sonra sıkılmış olmalı ki kolumdan tutarak sürüklemeye başladı. Ayakta duracak halim yoktu ve bayılmak üzereydim.
Kolumu çok fazla sıkıyordu kesinlikle beş parmağının izi geçmiştir. Dış kapıyı açtı ve beni hızla fırlattı. Ağlamıyordum, ağlayamıyordum.Halim yoktu çünkü."Senin yerin orası, piç! "
Karşılık olarak sadece oksurebildim.Ne konuşmaya halim vardı, ne de ayağa kalkmaya.Haftanın nerdeyse her günü böyleydi zaten.Biraz sonra görüş alanıma sarı bir taksi girdi.Tahminen Tolunay ve Mert gelmiştir.Daha taksi durmadan kapılar açıldı ve bana doğru koştular.
"Karan!"
"Güzelim, bak biz gedik. Korkma tamam mı?"
Ne de basittir konuşmak. Şu an zaten korkmuyorum ki ben. Kabullendim zaten artık. Bunları hak etmiyorum ama annem için susmalıydım.Tolunay, beni kucağına aldı ve saçlarımı öptü.
"Geçti birtanem, geçti. Ben korurum seni"
"Tolunay, ağzından kan gelmiş!"
Mert, Tolunay'a göre daha duygusaldır. Bana ve Sima'ya kıyamaz."Kes sesini, Mer..."
Daha fazlasını duyamadım. Gözlerim kararırken, bilincim de karanlığa çekildi...Merhaba canlarım. 2 kitabım ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Okuduktan sonra oy vermeyi ve yorum atmayı eksik etmeyin lütfen. Bu arada 10 kitabım MAFYA'NIN BIRTANESI ne de göz atarsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI HAYATLAR
Teen FictionNereden nereye dedikleri şey bu olsa gerek. Bu hikayede bunu anlatıyor.... NERDEN NEREYE!