Iyi okumalar....
Çaresizlik; yıllar bizi anlayan insanlar olduğunu düşünerek kendimizi kandırmaktır. Neredeyse her bir insanda gördüğümüz, karşılaştığımızda bize ıstırap veren,bize faniliği bir konuşmadır.
Kitapların âsude inzivasına sığınmaktır çaresizlik. Yıldızlara tutunmaktır dünyevileri terk ederek. Yeni bir doğuma hazırlanan hazan mevsimidir.
Çaresizlik susmaktır ötelere dalıp. "Kime hikmet veriliyorsa o susuyordur." mesajına açmaktır gönlümüzü yana yana.
Kuşlar kadar hür olmaktır çaresizlik. Güneşin doğduğu ve battığı yere bakakalmaktır öteleri özleyerek.
Şimdiye kadar çok iyi ifade edildikleri veya alıştığımız için tekrarlayıp durduğumuz hayatlarımızı,kendimizi, duygularımızı tekrar oturup; ama başımız çatlarcasına düşünüp durmaktır çaresizlik. Her şeyi yeniden sormak,herşeyi karmakarışık etmektir.
Çaresizlik;bu dünyaya yalnız geldiğimizin ,yalnız gideceğimizin ve bu hayatta hep yalnız olduğumuzun bilincidir.
Bir damla gözyaşıdır çaresizlik. Bir fikri,gündelik hayatı,mutlulukları, işimizi başkalarıyla yaşarız. Ama ancak yalnız ve çaresizken gözlerimiz yaşarır. Ancak gözlerimiz yaşarınca bir dost kokusu alırız ötelerden. Bu dünya ile,tatmin olmanın zirvesine varırız.
Tüm aldanışların sona erdiği andır çaresizlik. Kendimizi kandırmak için hayat boyunca didindiğimiz çabalarımızın tükenişidir. Insanlarla olan ilişkilerimizde ,kendimizle olan ilişkilerimizde,hayatla olan ilişkilerimizde ne de çok yalan söylediğimizin açığa çıkışıdır çaresizlik.
Damar patlamıştır. Kan tüm hızıyla akmaktadır artık. Ya yalanlarınıza geri dönüp yaralarınızı geçici tedbirlerle kapatma yoluna gireceksiniz; ya da çaresizliğinizi fark edip tüm kanları yaratana, kanları kana kana akıtana döneceksiniz. Akan kanın kızıllığından,göklerin kızıllığına yükselebilmektir çaresizlik.
Çaresizlik;arzularımızı, isteklerimizi,beklentilerimizi kendimizin gerçekleştirmeyeceğimizin farkına varışıdır. Dertlerimizi, problemlerimizi kendi kendimize çözemeyeğimizin bilincidir.
Kadere imanın doruk noktasıdır çaresizlik. Rabbin hükmüne rızanın güzelliğidir.
Derdi görebilmektir çaresizlik. Derdin bize kendi kendine gelmeyip gönderildiğinin farkına varmaktır.Derdin derdini gözyaşıyla dinlemektir çaresizlik.
Sözülüyorsa gözlerinden yaşlar,ahlar içindeyse yüreğin,çaresiz yanıyorsa gönlün,hüzünlüyse güzel yüzün; Rabbin seni özlemiş, sesini duymak istemiştir.
Şimdi gözyaşının,şimdi duanın vaktidir....
Ben çaresizliğin ne olduğunu iyi bilirdim. Çünkü 18 yıldır çaresizdim. Hiç isyan etmedim,çaresizim diyerek.
Tam tersine,yaradanıma açtım ellerimi ve çare dilendim. Benim tek dermanım olan rabbime sığındım yine ve yeniden...
Çünkü beni bir tek yaradanım anlıyordu...Bundan sonra babam ile yaşayacaktım. Her şey üst üste gelmişti. Babam boşlukta olduğum bir anda gelip beni kurtarmıştı. Bu aralar beynim çalışmıyordu. Şok geçirmem gereken yerde,hiç tanımadığım bir çocukla eve yürümüştüm. Kafam almıyordu bu olanları. Belki de böyle olması en iyisiydi.
Hiç bir zaman istenilmediğim ,sürekli dayak yediğim bir evde olmaktansa babamın yanını tercih ederdim..."Istersen odanı değiştiririm."
Daldığım düşüncelerden çıkmamı sağlayan,babamın sesi olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI HAYATLAR
Teen FictionNereden nereye dedikleri şey bu olsa gerek. Bu hikayede bunu anlatıyor.... NERDEN NEREYE!