Yazarın Anlatımından;
Gidiyordu Freya. Kaçıyordu... Ablası Ravenna'nın baskısından, bebeğinin yandığı saraydan kaçıyordu...
Kendi krallığını kurmaya ve tüm gücü eline almaya gidiyordu...
Sam'e olan öfkesi, kin'i ve nefreti ile soğuk bir biçimde Kuzey'e gidiyordu...
Evet! Sihrini bulmuştu Freya. O soğuktu, nefret'i kadar soğuk...
Kalbindeki sıcaklığı dondurabilecek kadar soğuk...
Şefkat'i buzlar arasına gömülmüş kadar soğuk...
Ablasına inanmadı Freya. Çünkü sevgi, en berrak gözleri bile kör ederdi...
Sevdiği adam, Freya'nın nefesinden çıkan buzlarla donmuştu...
İşte o zaman sadece Sam değil, Freya'nın kalbi de donmuştu......
₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪₪
Soğuk ve bir o kadar da mesafeli veda etmişti ablasına Freya. Olmuştu işte sonunda. Yeteneği hiç ummadığı bir zamanda ve şekilde açığa çıkmıştı. Artık soğuktu Freya. O artık Buzlar Kraliçesi'ydi.
Acı ve öfkeyle dolup taşan Freya kuzeydeki uzak diyarlarda kendi krallığını aramak için terkediyordu ablasını. Ve orada insanlar,Freya'nın adından bile korkacaklardı.
Saraydan ayrılırken aklında tek bir düşünce vardı. Kuzeye gidecek ve orada ordu kuracaktı. Madem kendi çocuğunu büyütemiyordu o da kendi avcı ve ordusunu çocuklardan kurup büyütecekti.
Freya kuzeyin bir zamanlar yemyeşil olan çiftlik arazilerini donmuş, çorak topraklara dönüştürdü. Orada kendi kalesini yaptırdı ve Buzlar Kraliçesi olarak başa geçti.
₪ §§§§§§§§§§§ ₪
Freya artık kendisine ait olan buzdan kalede yeni çocukların gelmesini bekliyordu. Fakat aklından o çocukların ailelerinden nasıl koparıldığı geçmiyordu. Çünkü bu onun için önemli değildi. Doğru ya, bebeği kendinden koparılırken Freya'ya acımamışlardı.
₪₪₪₪₪₪₪
Atlı askerler köye tüm öfkeleriyle girdiler. Atlarını çadırlara doğru sürerken bir yandan da köyü yağmalamaya başlamışlardı.
Atlarından hızla atlayıp evlerde buldukları çocukları kız erkek ayırt etmeksizin kafese doğru götürüyorlardı. Onları durdurmaya çalışan anne ve babalarını ise hiç düşünmeden öldürüyorlardı.
Ve işte olmuştu,köydeki tüm iş görebilecek çocukları alıp kafesli at arabasına bindirmişlerdi. Tüm çocuklar ağlayıp annelerinin veya babalarının isimlerini tekrarlıyorlardı. Tüm çocukların gözlerinde hüzün, korku ve kederden başka duygu yoktu.₪₪₪₪₪₪₪
Çocukların kimisi ağlayarak, kimisi de korkup sinerek askerler eşliğinde Freya'nın krallığına adım atmışlardı. Taht odasına geldiklerinde ağır ve değerli yakut,zümrüt ve buzlardan yapılmış kapı açıldı. İçeriye doğru ittirilen çocuklar mecburi olarak tam karşıda duran devasa buzun altındaki taht'a doğru ilerlediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzlar Kraliçesi
Fantasy"Sevgi bir yalandır. Zalimlerin, budalalar ve güçsüzlere oynadığı bir oyundur. Aklınızdan çıkarın gitsin. Aklınızı ya da iradenizi zayıflatmasına asla izin vermeyin! Çünkü benim krallığımda tek kural bu; Sevmek yok, sevmek günah ve bu günahı affetme...