Ne, nişanlanmakmı?

79 8 4
                                    

Kapıyın önüne geldiğimde hızlıca kapıyı açtım. Gelen Berkaydı.
"Hoş geldin canım." Dedim öperek.
"Hoş buldum hayatım." Dedi ve beni baştan aşağı süzerek devam etti:
"Çok...çok hoş görünüyorsun." Dedi.
Beni güzel bulması hoşuma gitmişti. Teşekkür edip salona geçtik. Berkay koltuğa oturduğunda masanın üstündeki çizimlerimi fark etmiş olmalı ki kağıtları eline alıp incelemeye başladı. Yüzüme bakmadan benimle konuşmaya basladı.
"Bunlar yeni iş içinmi?......iç çamaşırları." Diye devam ettirdi. Bunu sorması tedirgin ettirmişti beni.
"Evet. Beğendinmi? Daha yeni çizmeye başladım aslında." Dedim.
Bana sinsi bir bakış attıktan sonra;
"Üzerinde görsem daha iyi karar verirdim." Dedi.
Bu sözleri yüzümü kızarttığına emindim. Bu konuyu kapatmak için başka bir konu açmaya çalıştım.
"Eee nereye gideceğiz. Evde oturmak için bu kadar hazırlanmadım ben." Dedim. Ayağa kalkıp belimi kavradı.
"Hadi o zaman gidelim." Dedi.
Arabada hiç konuşmuyorduk sadece radyoda çalan müziği dinleyip camı seyrediyordum. Ama bu sessizlik uzun sürmedi telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan ağabeyimdi.
"Efendim ağabeycim."
"Nerdesin prenses."
"Berkayla yemek yemeye gidiyoruz. Neden." Dedim.
"Hımm... bende sana gelicektim. Bilirsin işte ağabey kız beraber birşeyler yapardık. Ama her neyse iyi eğlenceler." Dedi. Üzülmüştüm ağabeyim böyle şeyler arada sırada isterdi.
"Çok üzgünüm ağabey istersen gelebilirim."
"Hayır, gerek yok. Sana sonrada gelebilirim. Size iyi eğlenceler prenses." Deyip telefonu kapattık.

Arabadan indiğimizde şık ve zengin görünümlü bir restorana gelmiştik. Içeri girdiğimizde gorson yanımıza gelip masamızı gösterdi. Içeriside dışı gibi şık ve aydınlıktı. Iyikide pahalı görünen bir elbise gitmiştim. Tüm müşteriler pahalı ve parlak kıyafetler içerisinde olup benim olmamam dikkat çeke bilirdi.
Masanın önüne geldiğimizde çok şaşırdım ama mutluda oldum
Gül kurusu masa örtüsü üzerinde ona uyumlu tabak ve bardaklar iki gümüş mum ve aksesuarlar ise masaya dağınık dağıtılmış incilerdi. Herşey oldukça hoştu. Yerimize oturduğumuzda garsona siparişlerimizi söyledik. Bir kaç saniye birşey söylemeden etrafa bakındıktan sonra bu sessizliği bozan Berkay oldu
"Beğendiğim burayı , masayı." Dedi.
Etrafa ve masaya baktıktan sonra gülümsedim ve ;
"Evet, beğendim gerçekten herşey çok güzel görünüyor." Dedim.
Garson siparişlerimizi getirdiğinde teşekkür edip yemeğimizi yemeye başladık. Berkaya baktığımda tedirgin gibi görünüyordu merak edip sordum;
"Neyin var senin?" Diye sordum.
Sutundan bir yudum alıp gözlerini kaçırarak;
"Aslında seninle konuşmam gereken önemli bir konu var Derin." Dedi.
Aklımdan bir anda.binlerce cevaplabmamiş sorular oluştu. Yoksa Pelinin dediği gibi evlenme teklifimi edicekti? Ama neden gözlerini benden kaçırıyor? Yoksa ayrılmakmı istediğini söyleyecekti? Ahh! Bilemiyorum.
"Evet seni dinliyorum." Dedim ürkek ses tonuyla.
"Bak Derin 2 yıldır sevgiliyiz. Ve ben artık sıkıldım." Dedi.
Ayy! Şimdi düşüp bayılacaktım neden.sıkılıyor bu. Suyumun hepsini içtikten sonra yüzüne bakıp ;
"Neden sıkıldın?" Dedim.
"Bu şekilde olmamızdan. Seni her.dakika her saniye.düşünüyorum Derin. seni kıskanıyorum. Çalıştığın yerde bir çok erkek var ve kıskanıyorum. Ama benim olduğumu herkezin bilmesi beni daha çok rahatlatırdı." Dedi. Bir an kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissetsemde iyi olmaya çalıştım. Boyle düşündüğünü bilmiyordum gerçekten şuan ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
"Zaten herkes bizim bir ilişkimiz olduğunu biliyor." Dedim onu rahatlatmaya çalışarak.
"Bu yetmiyor Derin." Dedi ve gözlerimin içine bakarak cebinden bur kutu çıkarıp devam etti.
"Bu yüzden herkesin banim olduğunu bilmesi için bu yüzüğü takarmısn." Dedi ellerimi ağzıma koydum. Çok şaşırmıştım. Ben ayrılmak istediğini düşünürken o bana yüzük almış. Inanamıyorum.
"Inanamıyorum. Sen ciddimisin?" Dedim şaşkınlıkla.
"Hiç olmadığım kadar ciddiyim."
Biraz bekledikten sonra;
"Evet, Tabikide takarım." Dedim gülerek.
Berkay sevinçle yüzüğü parmağıma takıp ayağa kalktı beni kucağına alıp döndürmeye başlamıştı. Ikimizde çocuklar gibi gülüyorduk. Beni yere indirdiğinde herkesin bize baktığını görünce utanmıştm. Yüzüğe baktığımda ortada kocaman bir tek taş ve etrafında minik pırlanta olduğunu fark ettim çok hoş bir yüzüktü.
Berkayla artık kesin bir ilişkimiz vardı. Berkayla bu gecem unutulmazlarım arasına kazınacağına emindim.
Restorandan çıktığımızda el ele tutuşmuş arabaya yürürken beni kendine doğru çekip sarıldı boynuma vir öpücük bıraktı. Gözlerime gülerek bakarak;
"Bu geceyi uzatalımmı?" Ellerimi öperek.
Neden bahsettiğini çok iyi anlamıştım. Ama ben herşeyin zamanında olmasından yanaydım. Yani onunla evlendikten sonra yatardım.
"Imm....şey! Ven çok yorgu..."
Sözümü bitirmeden atıldı.
"Anladım tamam istemiyorsun." Dedi başını aşağı eyip arabaya bindi. Bende onu takip edip ön koltuğa oturdum.
"Herşeyin zamanında olmasını istiyorum. Biliyorsun." Dediğimde elimin içinden öptükten sonra hafif tebessüm ederek yüzüme baktı.
"Seni anlıyorum. Önemli değil, sen hep yanımda ol yeter dedi." Dedi.

Beni evime getirdiğinde o içeri girmeden gitmişti. Televizyonu açıp biraz kanalla göz gezdirdim. Izleyeceğim bişey bulamadım o yüzden yatmaya karar verdim. Makyajımı silip elbisemi çıkartıp yüzüğe tekrar baktım. Çok güzel parlıyordu. Gözlerimi yüzükten aldım ve kendimi yatağın içine bıraktım.

Alarmın sesiyle irkilerek uyandım. Yataktan doğrulup biraz esnedim. Üstümü düzeltip banyoya girdip ılık bir dış aldıktan sonra dolaptan buz rengi kot pantolonumu onun üstüne beyaz buluz giyip toz bembe ceketimi giydim. Saçımı yukardan topuz yapıp ceketle aynı renk kurdaleli toka taktım. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra hazırdım.
Mutfağa indiğimde mutfak çok dağınıktı. Biraz mutfağı toplamaya karar verdim. Bulaşıkları makinaya koydum. Buz dolabına girecekleride düzenli bir şekilde yerleştirip evden çıktım.
Aravaya bindiğimde aklıma abim geldi. Dün akşamdan beri konuşmamıştık. Abimi arayıp açmasını bekledim. Uzun bir süre çaldıktan sonra telefonu açtı.
"Alo, abicim nasılsın?" Dedim.
Bir süre bekledikten sonra boğuk bir sesle cevap verdi:
"Iyiyim,Derin." Dedi. Sesi o kadarda iyi gelmiyordu."Eee, niye aradın?" Diye devam etti. Neyi vardı bunun böyle. Abimi arayamazmıyım yani vu çokmu tuhaf.
"Şey...abicim belki bu akşam vana gelirsin filim izleriz. Ne dersin?"
"Tamam olur." Deyip öylece suratıma kapattı neden bu kadar soğuk davranıyordu anlamıyorum.
Arabayı otoparka koyup ofise girdim. Gözüm Pelini arıyordu. Yüzüğü gösterdiğimde yüz ifadesini çok merak ediyorum.

Arkadaşlar olaylar şimdi çok değişecek. Derini zor günler bekliyor. Iyi okumalar. Vote ve yorum bekliyorum. Sizi seviyorum.
I will love you.:)

MAFYA ADAMIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin