Pelin şok !

61 6 2
                                    

Medya Pelin ve derin

Gözüm Pelini arıyordu. Etrafa bakınıp yürümeye devam ettiğimde fotokopi makinasının yanında olduğunu fark ettim. Adımlarımı hızlandırıp yanına gittiğimde beni fark edip döndü ve gülümseyerek;
"Günaydın." Dedi. Ona sarılıp öptüm.
"Günaydın Pelinciğim." Dedim ve elindeki kağıtları toplayıp masasının üzerine yerleştirilmesini izledikten sonra devam ettim.
"Sana çok güzel bir süprizim var." Dedim gülümseyerek.
Meraklı gözlerle bakarak:
"Ne sürprizi,adamı çatlatmada söyle hadi?"
Çok heyecanlanmış gibi görünüyordu. Sağ elim hala cebimdeydi. Yüzüğü şimdi görmesini istemiyordum.
"Hadi o zaman odama geçelim." Dedim.
Odama geçtiğimizde masanın önündeki koltuğu gösterip oturmasını istedim. Bende kendi yerime geçip oturdum. Yüzüne gülümseyerek bakıyordum.
"Derin, beni öldürmekmi istiyorsun. Söylesene artık." Diye sitem etti kaşlarını çatarak.
"Pekala hazır ol..."
Elimi masanın altından çıkartıp one doğru götürdüm.
"Berkay evlenme teklifi etti." Dedim.
Beklediğim gibi tiz bir ses ve çığlık gülümsememek elde değildi.
"Ne! Inanamiyorum."
Elimi tutup daha yakından baktı.
"Bu...bu çok büyük ve çok güzel." Dedi yüzünde kocaman gülümsemeyle.
Yanıma gelip bana sarıldıktan sonra o bakışı biliyordum yine soru yağmuru geliyordu anlaşılan.
"Hadi dök içini sor sorularını." Dedim o başlamadan.
"Elbette soracağım. Şimdi anlat bakalım ne zaman oldu bu olay?"
Olayları baştan sona hepsini anlatmıştım. Biraz daha konuştuktan sonra artık işimin başına geçmeliydim. Elime kalemimi alıp birkaç iç çamaşırı çizmeye başladım.
Bu çizimlerini bütün iç çamaşırlarından daha seksi ve hoş görünmesi gerekiyordu.
Birkaç saat çalıştıktan sonra telefonuma mesaj sesi geldiğinde kalemi yere koyup telefonu elime aldım mesaj abimden gelmişti.

Gönderen:Ağabeycim
Prenses bugün akşam sana geliyorum umarım müsaitsindir.

Gönderilen:Ağabeycim
Elbette gelebilirsin,müsaitim. Gelmeden senin için birşeyler hazırlamamı istermisin?

Gönderen:Ağabeycim
Gerek yok. Sadece konuşmak için geliyorum.

Nasıl yani ağabeyim bana geliyor ve hiçbirşey hazırlamamı istemiyormuydu? Çok şaşırtıcı. Çünkü her geldiğinde ona havuçlu kek yapmamı isterdi. Bu aralar nesi vardı böyle. Onun bu halleri beni korkutmaya başlamıştı.
Iş çıkışı Peline veda edip arabama bindim. Içimde biraz tedirginlik vardı.
Bunun için biraz daha hızlı sürmeye özen gösterdim.
Evin önüne geldiğimde abimin arabasının'da burada olduğunu fark ettim. Aşağı inip arabanın içine baktığımda kimse yoktu.
Bahçenin kapısını açtığımda kapının önündeki merdivenlerde oturduğunu fark ettim.
"Seni çok beklettimmi?" Dediğimde irkilerek bana baktı. Daldığı için beni fark etmemişti.
"Hayır, bende yeni gelmiştim zaten."
Dedi. Elimdeki anahtarı alıp kapıyı açtı ve içeri girip koltuğa oturdu.
"Açmısın? Birşeyler hazırlayayım'mı?"
Dedim.
"Sadece su." Dediğinde kaşlarımı çatıp:
"Eminmisin?" Dedim.
"Evet." Dedi.
Bu gece uzun ve garip geçecekti anlaşılan.
Getirdiğim sudan bir yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı.
"Seni çok sevdiğimi biliyorsun değilmi?" Bu soruda nereden çıkmıştı böyle.
"Elbette biliyorum." Kolunu boynuma koyunca bende başımı omuzuna yasladım.
"Hatırlıyormusun bir keresinde ailelikçe sahile gitmiştik. Denize girmiştik." Dedi.
"Hatırlıyorum. Annem hep kızardı. Yeter artık her yeriniz buruş buruş olmuş çıkın artık diye bağırırdı." Dedim uzaklara dalarak.
"Babam ise karışma çocuklara. Bırak eğlensinler çocuklar derdi."
Hepsini hatırlıyordum.
"Kumdan kale yapmıştım sana gösterecektim ama seni çağırana kadar dalga onu yıkımstı." Dedim üzülerek.
Ağabeyim uzaklara dalarken yüzü ciddileşti;
"Hayatta böyledir işte. Özen gösterip yaparsın,uğraşırsın ama arkanı döndüğünde bir bakarsın geriye hiçbirşey kalmamış. Herşey kaybolmuş olur tek bir iz bile kalmaz geride." Bunun konumuzla bir ilgisi yokken neden böyle şeyler konuşmuştu'ki?
"Ağabey neyin var senin böyle? Önce eski anılar sonra saçma sapan sözler anlat artık neyin var." Dedim Abimin gözlerine bakarak.
"Sadece seni sevdiğimi ve seni unutmayacağımı bilsen yeterli benim güzel prensesim." Dedi ve ayağa kalkıp beni öptükten sonra hızla kapıyı açıp çıktı. Kafayı yiyeceğim neden vedalaşıyormuş gibi konuştu?
Uyuyamasam bile yatağa uzandım gözlerimi kapadım.

***
Yine o sinir bozucu zil sesi. Içimden telefonu alıp pencereden atmak gelsede yapamadım.zil sesini kapatıp ayağa kalktım. Dolabı açtığımda beyaz gömlek elbisemi giyinip gömleğin bitişinden aynı boy bir siyah ceket alıp saç ve makyajımı yaptım. Bugün Berkayla dışarıda kahvaltı yapacaktık.
O yüzden hızlı bir şekilde dışarı çıktım.
Kırmızı ışık yandığından dolayı etrefa bakınırken çaprazımdaki araba dikkatimi çekti. Içine zorda olsa baktığımda içerisinde abimin olduğunu fark ettim. Onun bu arabada ne işi vardı ? Arabaların arkadan korna çaldığını fark edince sürmeye başladım. O arabayı takip etmelimiydim? Abimin dün konuştuklarına bakılırsa...Evet kesinlikle takip etmeliydim. Aramızda sadece bir araba vardı. Ama kavşaktan sağa döndüğünde ben arkasına geçmiştim. Berkay'ın aradığını fark ettim. Olamaz şimdi ona ne diyecektim? Ya Ayhan beye? Bu düşüncelerle telefonu açtım.
"Neredesin seni bekliyorum aşkım."
"Öhö öhö, çok hastayım Berkay özür dilerim gelemiyeceğim." Inşallah inanır bu yalana.
"Araba sesi geliyor neredesin?"
"Hastaneye gidiyorum."
"Hangi hastane hemen geliyorum."
"Gerek Yok lütfen gelme ben hallederim." Cevap bile vermesini beklemeden telefonu anlatmıştım. Aynı numarayı Ayhan beyede yaptıktan sonra onların durduklarını fark edince vende uzakta bir yere arabayı park ettim. Neresiydi burası böyle. Çok ıssız'dı. Gizlenerek abimi götürdükleri yere kadar takip ettim. Garaj gibi bir yerdi ama çok büyüktü. Etrafta biriletinin olmadığına emin olduktan sonra içeri girdim. Içeride birçok adam ve bir sandalyeye bağlı olan abim vardı. Korkarak duvarın arkasına gizlendim. Görebilmek için biraz eğildim.
Ne oluyordu orada. Abimimi dövüyorlardı. Gözlerimden boşalan yaşlar haykırarak ağlamama neden oluyordu. Ses çıkarmamak için elimi ağzıma kapattım. Diğer bir taraftan gelen adamın yüzünü tam göremesemde.
"Bitirin şu köpeğin işinide dünya bir pislikten daha kurtulsun." Dedi.
Abimin kafasına silah dayayan bir diğer adamı gördüğümde dayanamadım. Ağlayarak;
"Durun!" Dedim bağırarak. Herkes bana bakıyordu. Abimin kanlı ve baygın yüzünü gördüğümde içim paramparça olmuştu. Arkası dönük adam bana baştan aşağı dikkatlice baktı. Birkaç adam benim yanıma koşarak geldiğinde bana bakan adam onlara emir verdi.
"Durun." Dedi.
Koşarak abimin yanına gittiğimde ona dokunmama izin vermediler. Ama onun bana ihtiyacı vardı. Ağlayarak konuşmaya çalıştım.
"Ne istiyorsunuz benim abimden n'olur bırakın onu o kimseyi incitmez.
Bana.bakan adam gözlerinden ateş çıkarcasına baktı ve bağırarak konuştu.
"Ne, o kimseyi incitmezmi? Sen abini yanlış tanımışsın o dolandırıcı,yalancı ve şerefsiz bir it."
Üzerine yürüyerek bağırdım.
"Doğru konuş abim hakkında.
Yoksa..." Sözümü keserek ;
"Yoksa, ne?"
Abimin yavaş yavaş kendine geldiğini gördüm. Beni gördüğünde. Zorda olsa kısık sesle seslendi:
"Derin kaç git buradan."
"Abim size ne yaptı ne istiyorsunuz ondan." Dedim haykırarak.
Gözleri gözlerimi delicesine batıyordu.
"Ne'mi yaptı? Benden çaldığı paralarla gününü gün etti. Birde yüzsüz gibi yanımda it gibi besledim. Ama şerefsiz huyundan vazgeçmezmiş. Utanmadan birde kardeşime asılıyor."
Bunları duyunca şok olmuştum. Bunların hepsini benim abim yapamazdı. O böyle birisi değildi.
"Tamam peki ben öderim. Söz veriyorum. Borcu ne kadar." Dedim.
Bana keskin bakışlar atarak baktı.
"20 bin dolar." Dedi.
"Ne! Bu... bu çok büyük bir miktar ben bunu ömrümün sonuna kadar bile çalışsam ödeyemem." Dedim bitik bir halde.
"O zaman abine veda et." Dedi. Elinde silah olan adam yine abimin kafasına dayandığında.
"Yapma! Bunun başka bir yolu yokmu?" Diye sorduğumda abim kafasını kaldırıp
"Bunu yapma Derin. Çık git buradan." Dediğinde, bana bakan adam abime dönüp yumruğunu abimin suratına geçirdi. Yine bir haykırış çıktı benden.
"N'olur ne derseniz yaparım abimi bırakın." Dedim gözlerimden yaşlar akarken.
Bana dönerek sinirli bir bakış attı. Tek kaşı havada bakarken ağzından dökülen her kelimesine abim için hazırdım.
"O zaman benimle evleneceksin."

Olaylar karıştı Deri bu olaydan nasıl kurtulacak. O zaten Berkayla nişanlı. Başı büyük bir beleda.
Yazım hataları varsa k.b
Okuduğunuz için teşekkürler. Sizi seviyorum okuyucularım.:)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 08, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAFYA ADAMIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin