KOMŞUM=ZORAKİ EŞİM

Her zaman ki gibi Semanur'um, Gizem'im ve Melisa'm la oturmuş film izliyorduk. Şimdi işiniz gücünüz yok film mi izliyorsunuz? napalım çalış çalış nereye kadar! Kendimize de zaman ayırmalıyız. "sıkıldım sürekli aynı filmleri izlemekten" diye sitem etti Semanur, kızcağız da haklı bir yerde sürekli aynı şeyleri izlemekten canımız çıktı.! "aynen ya hadi hazırlanıp dışarı çıkalım" dedi Melisa evet bu kızda hep böyle çılgın.... Tabi ki dışarı çıkmak çılgınlık değil ama onun dışarıdan kastı bar! ve ben barları sevmem!!!  "tamam" "ne demek tamam Gizem kafayı mı yediniz!?" diye çıkıştım. "biz gidiyoruz geliyomusun Semanur?" "tabi ki gelmiyor dimi Semanur" "aynı şeyleri izlemekten bıktım gidelim!." Hah resmen beni sattılar sürtükler! Boşver kafanı dinlersin fena mı? Hem senin yarına hazırlanman gereken bir toplantı var bebeğim!   Tamam iç ses sanırım haklısın....

Benim ultra seksi bebeklerim gittikten sonra toplantı için gerekli olanları masaya topladım. Lan sadece bir anlaşma bu kadar fazla belgeye gerek mi vardı? Ah baba ah başıma ne işler açtın! Ama gene de seni seviyorum... "hım bakalım neler var burada?... önerilen teklifler, önerilen miktar falan falan... Ediz SEYRAN özge---" kapını aniden çalmasıyla yerimden sıçradım aniden dememin sebebi dalmış olmam. Kapıya bakmaya gittiğimde telefonum çalmaya başladı... Noluyoruz ya! Hemen telefonu elime alıp sessize aldım. Kapı tekrar çalınca, kapıya gitmem gerektiği aklıma geldi. Kapıyı açtığımda karşımda siyah saçlı, yeşil gözlü, buğday tenli, giydiği tişörtden de belli olan kaslı ultra seksi bir erkek karşımda duruyordu. Tövbe ne diyorum ben, hep bu kızlar beni böyle yaptı. Karşımda ki varlık "merhaba, ben Ediz karşı villaya taşındım ve komşularımla tanışmaya geldim" diyince kendime geldim. "Hoşgeldin içeri geçmek ister misin?" kafasını olumlu anlamda sallayıp içeri geçti. Tabi bende arkasından, masaya bakıp "çalışıyordun sanırım rahatsız ettiysem gidebilirim" ne anlayışlı bir şeysin sen "ah yok sorun değil bir şey ister misin? içecek veya yiyecek?" "bu kadar iyi karşılanacağımı beklemiyordum. Soğuk bir şey varsa alabilirim" "tabii soda, su, kola, viski.." "içki kullanıyor musun?" " ah ben değil ev arkadaşlarım kullanıyor" sen neden ona hesap veriyorsun?     geri zekalı iç ses beni yanlış mı tanısın?  tekrar kafasını olumlu anlamda salladı ve "peki şey ben aslında bir şey sormaya geldim." "tabii sorabilirsiniz?" "ya ben yeni taşındım ve buraları bilmiyorum yani acil bir şeye ihtiyacım olursa...?" ay bekle ben sana su getiriyim anlatırım "şöyle yapalım ben sana kola getiriyim sonra gelip anlatayım buraları" daha bir şey demesine fırsat vermeden mutfağa gittim. Kupaya kolayı koyup yanına gittim ve oturdum. "Neyi bilmek istiyorsun?" "mesela eczane sabah odamdaki aynayı taşırken düşürdüm ve kırdım toplarken de elimi kestim" dedi ve elini gösterdi, ay kıyamam acımıştır şimdi "ecza dolabım şuan olmadığı için size geldim ama kimse yoktu bende yan komşuma gittim sağolsun yardım etti" "iki sokak aşağıda var bir tane dört sokak ötede de cadde var giysi dükkanları hariç her şeyi bulabilirsin, giysi mağazası arıyorsan yürüme mesafesiyle buraya on beş dakika olan bir cadde var biz kızlar için ideal ama erkekler için fazla değil ha gene de istediğini bulabilirsin" diyip gülümsedim. Aynı şekilde o da gülümsedi. Ahh! eriyorum galiba... Neyse tamam konuyu dağıtmayalım! "Teşekkür ederim hem yardımın için hem de kola için" "önemli değil" "ben gitsem iyi olacak, sonra tekrar görüşürüz küçük burun" "sen de mi ya?!" "ne?" "herkes bana küçük burun diyor!" "hım, olsun ben gene de diycem" diyip burnumu sıktı ve "iyi akşamlar" dedi. İnanmıyorum çok tatlıydı...

Tekrar isimin başına döndüm nerde kalmıştık hah burda önerilen teklif 975.000 $ oha yaa.....!