BELA MISIN OĞLUM

21.BÖLÜM.

"Ya Çınar yapamam ben ya" diye cırladım. Çınar önce kulaklarını kapattı sonra başını iki yana sallayıp omuz silkti. Diğerleri sırıtıyordu. Çınar a dün gece olanları anlatmıştım. Doruk için ağlamadığımı da söylemiştim. Doruk a inanmıyordu hala onu piç yerine koyduğunu her seferinde söylüyordu ama barışmıştık. Tabikide onla konuşmayacağım demiştim. Şuan Çagrı ve Çınar a cırlamakla meşguldüm. Bana şuan tam karşımızda 60-65 yaşlarındaki kel adamı sinirlendirmemi istiyorlardı. Neden? Çünkü piçler

. 'Anne ya. Banane 'diye ağlamak istiyordum. Ama onların geçeği dalgayı göz önünde bulundurunca bu istek koşarak uzaklaşıyordu.

"Tamam. Bu ülkede benim gibi zeki, akıllı bir kızı harcıyorsunuz. Sizin kaybınız. Yani benim için hiç sorun değilm. Hemde hiç değil yani. Gerçekten değil ama yani. Offf ama banane ya. "Diye son cümleyi somurtarak söylediğimde Çağrı gülerek "Oysaki küçüklük fotoğrafın elimizdeydi." Diye gerçeği hatırlattığınında ağlayasım geldi. "Bilirsin kardeşim elimde olsa yardım ederdim" diyen Mira ya bakışları mı çevirdiğimde bana umutsuz vaka bakışı atıyordu. "Geberin pislikler" deyip kel amcanın yanına gittim.

Amcanın arkasında durup"amca"dedim. Adamdan ses gelmeyince tekrar"amcaa" dedi. "Birşey mi dedin" diyen adama kafamı sallayıp "amca dedim."dedim. Adam gözlerini devirip elindeki ahşap rengi bastonu düzeltti. Yoksa bana alttan alttan mesaj mı veriyordu bu adam bastonuyla. Bana sırıtarak bakan çok(!) sevgili arkadaşlarıma kötü bir bakış atıp "amca sen neden kelsin" dedim. Adam önce beni bir süzdü sonra "kızım okulun yokmu senin sabah sabah git hadi"gönül isterdiki gideyim ama....

"Amca sen şampuan kullanıyormusun saçların falan yok ya"adam derin bir nefes alıp bastonunu bana doğrulttu" senin başka işin yokmu" başımı olumsuz anlamds iki yana salladım." Amca sana amca mı yoksa dayı mı diyim"adamın sabrını sınıyordum. "Kızım gitsene Allah aşkına kendine manita mı bulamadın benle uğrasıyorsun" biri daha bu gerçeği yüzüme vurunca beynimde fon müzikleri çalmaya başlamısti.

"Peki dede" dedip arkamı döndüm dönmemle Çınar ın elinde fotoğraflarımı salladığını görüp ayni hızla tekrar döndüm. "Ya dede ben mal mıyım. Tipimde müsait zaten. Ha amca. Herkes bana o gözle bakıyo heralde. Güzel değilmiyim ben?" Diye tek nefeste konuştuğumda dede bastonunu kafama indirdi.

Gözlerimi kısıp başımı tuttugunda dede "akıllısın da aklını başka şeylere harcıyorsun. Hadi git şimdi şurda seni izleyen oğlanın yanına. Manita adayı. Hadi" deyip bastonuyla bir yeri gösterdiğinde gösterdiği yere baktım. Veeee o my got. Doruk ne arıyon len sen burda! Yok artık.  Tam karşımda arabasının içinden bana bakıyordu.Bana göz kırptığında hala aval aval ona bakıyordumm "Amcaaa ne zamandan beri burda bu" gözlerimi bana bakan Doruk tan çekmeden söylemiştim. Ama amca bana sadece "hadi git artık" demişti.

Bakışlarımı Doruktan alıp bizimkilere çevirdiğimde bana bakıyorlardı. Acaba Doruğun yanına mı gitsem yoksa bizimkilerin mi. Mal mıyım lan ben! Doruğun yanıda ne işim var. Bizimkilerin yanına vardığımda Çınar hemen "ne işi var o lavuğun burda" demişti. "Ne bileyim ben ben mi çağırdım" bana kısa bi bakış atıp "olabilir" dedi. Ne yani benim çağırdığımımı düsünüyordu."Çınar salak salak konuşma eğer onu ben çağırmış olsaydım şuan sana laf anlatmak yerine onun yanında olurdum." Sitemle söylediğim şeye Çınar gözlerini devirirken Mira ve Çağrı pürdikkat bizi dinliyordu. Ne engel oluyorlardı nede konuşuyorlardı. Doruk hala orada mıydı bilmiyordum ama gitiğini umuyordum.

"belki olmak istiyorsundur Bade. Daha dün onu affettiğini söylemedin mi ve yine  daha dün onun sana sürtük dediğini tokat attığını anlatmadın mı. Şimdi bakısıyorsunuz. Sen bunca şeye rağmen onu affediyorsan Git git hadi" acımasızca yüzüme vurduğu bu gerçeği sessizce kabullendim. Çağrı konudan bihaber " her ne boktan konuştuğunuzu bilmiyorum ama ileri gidiyorsun Çınar"dediğinde Mira da onu onaylar şeyler söylüyordu. "Haklısın Çınar. Ve sen benim yanımda olmak yerine bunları yüzüme vurmayı seçtin ya. Sanada helal olsun."