Meraba ben BADE bu kocaman şehirde can dostum Miradan başka kimsem yok .Annem ve babamdan ayrı yaşıyorum. Çünkü buraya eğitimim için geldim. Aynı şekilde arkadaşım MİRA'da .Ailemin maddi durumu yerinde ,Mira ve bana her ay düzenli olarak para gönderiyorlar.Ailelerimizin aralarının iyi olması zamanla bizi yakınlaştırdı.Mira benim 12 senelik arkadaşım. Ben 17 yaşındayım. Yaşıtlarıma göre bir yaş küçüğüm çünkü bir sene erken basladım. Aileme derslerime gayret göstereceğime ait söz verdim fakat sözümde durabileceğimi sanmıyorum. Ama ne olursa olsun umudunu kesmicem daha okulun açılmasına bir gün var.
Yanımda yeni tanıştığı bir çocukla mesajlaşan Mira gözlerimi devirerek bakarken "lan götünü kaldır da bisey hazırla" dedim. Beni hiç duymamış gibi mesaj yazmaya devam etti. Pis kafir.
Tabiki vazgeçmedim. Kolunu dürtüp "Mira marketteki kasiyer yakışıklı kanka" dediğim anda ilgisini çekmiştim. Arkadaşımın bazen kahpe olduğunu düsünmüyor değildim. Ama taş çocukları kim sevmezdi Allah aşkına.
"Valla mı lan" dedi bana dönüp gözlerini büyütürken. Başımı salladım. Tabiki yalandı. Yaşlı bir amca vardı. Ama bu yalan değildi yani. Belki o adam gençken yakısıklıydı. "Zaten bu çocuk çok yavşak" dedi telefonda konuştuğu erkeği kastederek. Omuz silkip ayağa kalktı. "Ne alayım. Yine makarna mı yicez?" Evet. Ikimizde becereksiz olduğumuzdan makarnadan başka bisey yemiyorduk. Birde pizza.
Başımı maalesef der gibi salladım. Masadan parayı alıp siyah kotunun cebine koyarken "Allah ım zengin koca bulayım lütfen. Ömür boyu makarna yemek istemiyorum." Dedi. "Allahım aynı duadan" dedim ellerimi açıp yukarı bakarken.
O gidince biraz kitap okudum. Mal mal hareket yapıp zaman geçirince Mira söylenerek kapıyı açtı. "Bade" diye anırarak salona girdiğinde' aha sıçtın' mesajı veriyordu iç sesim.Bu filmin sonunu biliyordum. "Hani lan çocuk. Moruk adam mı yakısıklı. Yolda bitane özürlüyle dövüştük zaten" dedi sinirle koltiğa atarken kendini.
"Kimle kavga ettin lan iki dakkada" dedim sıyrılmak ister gibi.
Kaşlarını çatıp " öküzün evladı, gergedan sürüsünün başkanı olan itin biri marketten çıkıp eve gelirken üstüme hopladı. " Mira nın ne yapacağını tahmin etmek zor değildi benim için.
1:anırır
2:cırlar
3:girişir
4:tekrar cırlar
"Oha diye anırdım tabi ben. Ittim bu eşek götünü yapıştı amele sümüğü gibi yere. İçmıs tabi bu mal. 'Hayırdır gardaş' dedi ağzını yaya yaya. Benden 'siktir lan puşt' dedim. Tabi orda ablan star. 'Taaam abla büyüksün' dedi oda. Öyleyimdir bro diyecektimde çirkinleşmeyeyim dedim. Kendime nekadar güzel alımlı cici bir kız olduğumu hatırllatım ve bu istek koşarak uzaklaştı."gözlerimi devirdim. Alışkındım ego manyağına.
"Ee sonra"omuz silkti. "Tekme atıp geldim."
"Oha lan insan bir yerden kaldırır" dedim düz bir sesle. Oda aynı ruhsuzlukla "gebersin piç" dedi.
.....
Her ne kadar mükemmel olmasada makarnamızı yeyip sofrayı toplamıştık. Mirada bulaşıkları makineye diziyordu. Iki tane tabak iki bardak vardı. Ama ikimizde üşengenç olduğumuzdan onu yıkayamazdık. Makine dolana kadar böyleydi. "Ben odamdayım. Çalış köle" deyip merdivenleri çıkarken o da bana "bekle bende geliyom " demisti. Tabikide beklemedim. "Kahve yapsana. Allah peygamber aşkına. Beni anneni, babanı, teyzeni, benim annemi,babamı seviyosan. Müminlik aşkına. En sevdiğim dos.."
"Tamam" diye kesti sozumu. O kadar yalvarmistim. "Hatim indirme"dedi
Ben yukarı çıkmıştım.Yatağıma oturup düşünmeye başladım.Yarının gerilimi şimdiden üstümdeydi. Sonuçta yeni okul yeni insanlar demekti. Güney den de yeni ayrılmıştım zaten,ama onu unutmam kolaydı. Beni sevmiyordu ve çok yapmacıktı .Benimle ilgilenmiyordu.Bu canımı sıkıyordu haliyle. Sonunda bitirebilmiştik nihayet . İnsan sevgilisinden ayrılıncan üzülür ama ben mutlu olmuştum nedense.Neden sevgili olduğumuz hakkında bir fikrim yok. Ben öyle cici,bici kızlardan değildim.Ama Güney öyle kızlardan hoşlanıyordu.Hep bir prensim olsun isterdim.Beni korusun hiç gitmesin derdim. Beni önemsesin kıskansın çok sevsin diye dilerdim.Ama yok işte öyle biri. Nedense bu saçma hayale hep inanırdım.
Mira odaya girdiğinde tam kapıyı açarken bardağın birini yere düsürmüş bardak kırılınca diğerinide korkudan yere düşürmüştü aptal. "valla mal" diye bağırdım. Ardından ayağa kalkıp söven Miranın yanına gittim. "Lan orangutan götü insan bir yardım eder demi" diye bana bağırıyordu bide. "Senin kadar mal gördüysem Damon la elena 8 çoçuk yapsın"
Beraber -çoğunu ben- topladığımız bardağın cam parçalarını çöpe döktüm. Güya o kahve yaparken çok yorulmuş ve bana yaptırmıştı.
Çoğu zaman yaptığımız bir rutin olan delilo faslımızı yapacaktık. Mira laptop tan müziği ayarladı. Bende mendil yerine ıslak mendil aldım elime. Müziği açtık ve halay çekmeye başladık. Her nekadar çekemesekte. Ne olursa olsun eğleniyorduk. Müzik değiştiğinde bozmadan devam ettik. " bu sevdalar boşuna ley.." Mira bağırırken bende halay başıydım. Sonunda yorulunca kendimizi yere attık.
"Harikaydık dostum" dedi Mira soluk soluğa. "En harika bendim lan "dedim. O da yorulduğundan sanırım sessiz kalmayı tercih etti.
Saattin geç olduğunu fark edince yataklarımıza yattım. Ama bilin bakalım ne vardı. Ikimizde yatağa girmiştik ve lamba açıktı. "Ben halay basıydım çok yoruldum sen kapat" diye savundum kendimi. "Bende bulasıkları makineye dizdim" dedi oda isyankarca oflarken.
"Bende cam kırıklarını topladım"
"beraber topladık"diye cırladı hemen.
"O.zaman beraber kapatacaz kalk lan" dedim. Itiraz etmeden ikimizde kalkıp kapattık. Sabah için 4 tane alarm lurduktan sonra yerime yattığımda esnemekten geberiyordum. Sağ tarafıma dönüp "iyi geceler ponçik" dedim. Mira da "rüyanda beni gör şebek" diyince uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA MISIN OĞLUM
Genç Kurgu"Yok ben hep o dini mesajları 15 kişiye göndermedim diye bu haldeyim"diye sızladım gözlerimi devirerek etrafa göz gezdirirken. "Hayır gerizakalı. Hep bana tipsizsin, aptalsın dediğin için bu haldesin" dedi bay ukala sevgilim. Haklıydı vallaha. Her n...
