22.BÖLÜM

141 9 12
                                    

Arabasından indiğimizde ona bakmadan koşarak sınıfa çıktım. Sanki aynı sınıfta değildikte o beni görmeyecekti. Utanıyordum yahu. Allahtan Çınar ve Çağrı ile aynı sınıfta değildik. Sınıfta yer yoktu. Aslında müdürle konuşsalar müdür anında bizim sınıfa aktarırdı. Malum babasının parası konuşuyordu. Ama sabah kalbimi çok kırmıştı Çınar. Ve onunla konuşmayı düsünmüyordum. En azından bugün.

Ders coğrafyaydı. Allahtan hoca gelmeden yetişmiştik. Yerime geçerken Mirayla göz göze geldik. Ona gülümsedim. Giderken fazla sinirliydim ve Mira ile konuşma fırsatımız olmamıştı. Mira Şeymanın yanından depar atarak yanıma geldiğinde "iyi misin?"diye sordu direk. Bana şuan Nina Dobrev i dövmüşüm gibi bakıyordu.

"Evet" dedim gayet sakin bir sesle. "Yok,yok sende bişey var sınıfa girdiğinden beri sırıtıyorsun. Normalde beş karış suratla sınıfa gelip herkese atar yapman gerekiyordu" kızardığımı hissettim. Mal mıydım? Niye sırıtıyordum. Allahım öpüşmüştük. Açıkçası Damonu aldattığım için birazcık, çok azcık üzgündüm. Ama öpüşmüştük. Bunu Miraya anlatmalıydım. Ama şimdi değil. Eğer şuan anlatırsam götüyle başı yer değiştirir kırk takla atar sonrada kendini yanlışlıkla aşağı atardı. Evde anlatırdım.

"Yok bir şey evde anlatırım" dediğim anda kurtarıcım olan coğrafya hocası girdi. Mira yerimden kalkıp Şeymanın yanına giderken Doruk kapıdan giriyordu. Sırıtarak bana bakarken gözlerimi kaçırdım. Utanmak zorundamıydım. Yada kızarmak.

Yanıma yerleşirken ona bakmıyordum. Bakamıyordum.  Esma hoca oturmamızı söylediğinde yerime pıstım. "Niye sevişmiş gibi utanıyorsun. Yani ondada utanılmazda. Sen biraz garipsin" dediğinde başımla beraber kaşlarımı da kaldırarak ona baktım. "Yuh. Sapık" gülüşünün tınısı doldu kulaklarıma. Omzuna sıkı bir yumruk indirdiğimde bu sefer şaşırma sırası ondaydı. "Gavura vurur gibi ne vuruyorsun kızım" sinsice sırıttım. "Saol"

"Sögöl" diye taklidimi yaptığında gülmeden edemedim.

"Bade dersi dinliyor musun" Esma hocanın sesini duyunca dudağımı ısırıp ona baktım.

"Eee evet" dedim tereddütle. Dinlememiştim.

"Peki ben ne dedim daha demin" deyip kaşını kaldırınca ne uyduracağımı bilemedim.

"'Ben ne dedim ' dediniz" sınıf mal gibi anırmaya başlarken Doruk "Allah çarpsın mal" demişti.

"Birdahakine dersi dinle ve saçma sapan cevap verme sorularıma" deyip diğer öğrencilere döndü. "Bördöhökünö dörsö dönlö. Socmo sopon covoplar vorma." Diye taklidini yaptığımda "Sonunda Allah belanı verdi"dedi. Ona gözlerimi devirdim. "Haklısın. Seni verdi"

"Acaba nasıl bir hayır duası aldında beni verdi Allah sana" deyip cool bir şekilde gülümsediğinde dil çıkardım.

"Evet. Ödev gruplandırmalarını yapacağız. Listeden rasgele bir gruplandırma yapacağım. Itiraz istemiyorum. Ödevleri bir hafta içimde masamda göreceğim." Deyip isimleri saymaya başladı.

"Leyla, Ahmet
Nisa, Selin
Ceren, Sıla
Recep, Sude
Mira, Oğuz
Ceylan,Ekim
Bade, Emre
Irem, Melike
Doruk, Şeval
....."hoca isimleri saymaya devam ederken Mira ya hüzünle baktım. Oğuz la yapacaklardı. Ve bunu isteyeceğini sanmıyordum. Peki ben Emre. Emre kimdi be.

"Emre kim"diye sınıfa bağırdığımda Doruk gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ondan önce Şevval kimdi lan? Doruk ve Şevval. Kesin kız sürtüktü ve ve veee bunlar öpüşürlerdi. Gözlerimi kırpıştırtım. Bananeydi ondan. Bir kere öpüştük diye onu sahiplenmemeliydim. Ama tabikide kırılırdım. Ben o benim ilkim olduğunu düşünürken onunda benim en azından ilk olmasada sonu olmayı isterdim. Ve Doruk bunları umursamdan başka bir kızı öperse ve ben bunu görürsem kendimi onlardan farksız hissederdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 06, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BELA MISIN OĞLUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin