5. Bölüm

7K 368 36
                                    

Evet arkadaşlar, bu kısa bölümden dolayı kepçeyle ağzıma vuracaksınız diye korka korka yükledim bölümü :D Ama bu bölümü farklılık yapıp Damla'nın ağzından anlattığım için zorlandım kurguda biraz nedense :D Giderek bölümlerin uzayacağını söyleyerekten affınızı diliyorum :D Uzun yazacağım dedim ama yine kısa kaldı :D Lafı çok uzatmadan iyi okumalar diliyorum. Bu arada Multimedia'da bu bölümü yazarken dinlediğim şarkı var,hikayeyi okurken dinlemenizi çok çok çok çok çok öneririm :D

Damla Kızılsu


Kapıda  burun buruna gelişimle,yanaklarımın kızarması bir olmuştu. Yanaklarımda oluşan kırmızı dalgayı farkına varmış olacak ki yüzünde yamuk bir gülümseme oluştu.

"Geçebilir miyim?" Sesinin tınısı ne kadar da hoştu.Hemen yüzümde düşüncelerimi yansıtan şapşal ifadeyi silerek cevap verdim:

"Ha,evet tabi."

Sağa kayarak geçmesine izin verdim. Omzunun üzerinden bakarak tekrar sırıttı.Bir gülümsemenin birine bukadar çok yakışabilmesi..Ne diyorum ben? Bir kere gördüğüm birinden hoşlanamam,hem bir daha göreceğim ne malum ? Melis,düşüncelerimi yarıda keserek:

"Sınıfa yeni gelen biri daha. Adı Umut. Ama bu sefer daha çok dikkatini çekti sanırım yeni olan,Damla'cığım.Yanılmıyorum ha ?"

Bu kız da dedikoduda adeta master yapmıştı.Kırmızı kar yağar,ama bu kız insanları çekiştirmeyi bırakmaz,gerçektende.Ağzına laf vermek istemesem de,yeni çocuğu merak ettiğimden kendimi tutamayarak sordum:

"Peki, nereye gitti şimdi?"

"Montunu almaya,arabada unutmuş sanırım."

"İlk ders yoktu."

"Neden olmadığını sorma.Ben de bilmiyorum." diyerek uzaklaştı.Melis de bilmiyorsa kendisine sormak dışında kesinlikte öğrenemeyeceğim kesindi.Bir daha görmeyeceğimi düşündüğüm çocuk bizim sınıftaydı,BİZİM SINIFTA. İçimde tuhaf bir mutluluk oluştu,tanımlayamadığım. Yüzümdeki yerleşmiş sırıtış ile sırama doğru ilerledim. Kapının açılışı ile Umut sınıfa bakındı.Bir anlık göz kayması ile bana baktığında onu süzdüğümü farketti. Alaylı gülümseyişi yine yüzünde belirdi. Hep güler miydi bu çocuk? Sırıtışı sinir bozucuydu,ama bir okadar da güzel. Onu kapıda farkeden kızların gözleri hayranlıkla teker teker o tarafa yöneldi.Ah,bu sürtüklerin tek dertleri yakışıklı çocuklardı işte. Daha adını dahi bilmedikleri bir çocuğa nasıl bukadar..yer gibi bakabiliyorlardı ? "Senin onlardan ne farkın var Damla?" diye düşünebilirsiniz,ama hey ? Ben Umut'a diyetteyken gördüğüm çikolata gibi bakmıyorum.

Umut,omzunun tekine astığı çantası ile önümdeki sıraya doğru ilerledi. Yeni kız,yani Mira'nın Umut'un yanına oturup, her zamanki öz güveni ile hoşgeldin demesi ve hemen muhabbete girişmesi sanki biraz sinirimi bozmuştu. Kimi kandırıyorum ? Fazlasıyla sinirim bozulmuş,kıskançlıktan ölüyordum.Al işte yine yüzüm kızarmaya başlamıştı. Heycanlandığımda,sinirlendiğimde,utandığımda hatta neredeyse her zaman yanaklarımın kızarıp,yanmasından nefret ediyordum. Ne olurdu sanki duygularını anında açığa vurmayan biri olabilseydim ? Umut, yarı sağa dönük bir biçimde oturuş tarzından dolayı ben ve kırmızı yüzümü farketti ve bana doğru dönerek:

"Seni biliyorum. Sen kapıda öylece durup,sınıftan çıkmamı engelleyen domates surattın değil mi ?"dediğinde yeni çocuğa olan ilgim sanki anında yarılara düşmüştü. Ne kadar da küstah! Domates surat da neyin nesidir,arkadaşım? Bir yerin dibine sokup, toprak atmadığın kalmıştı. 

"Orada öylece dikilen sendin,Ukala."

"Hiç sanmıyorum."

Tam bir şey söyleyecekken, Mira lafı ağzıma tıktı:

"Imm,adın Damla'ydı değil mi ? Çok uzatmadın mı ? Boşversene artık."

Diyecek birşey bulamadan öğretmen sınıfa girdi.Çok teşekkürler ya hocam,gerçekten. 

Arkadaşlar,umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Bu arada hikayeyi oylayan,yorum yazan elleriniz dert görmesin :D :D 

Yeni KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin