Selam, canlar :D Yeni bölüm yine azcık geciktiği için üzgünüm, affınıza hayali sevgilime sığınır gibi sığınıyorum sdfgdf *üzgün kedi bakışı atar* İyi okumalar.
Gözlerimi kırpıştırdım. Hala görüntü gitmediğine göre kesin şizofrene bağladım ben. Göz yaşı mı o yahu ? Yok yok, kesin ter o. Evet gözünden terliyor, çok mantıklı Damla ya. Haklısın, şizofrensin sen.
Biri şu iç sesi susturabilir mi acaba? Yani şu haline bakarsak, bence mantıken terlemesi daha normal. Umut ağlar mıydı ki ? Diyorum işte, hep Amerikanın oyunu bunlar.
"Sadece gerçekleri bilmeye hakkın var."
Umut'a "git pis çocuk, rimintik bi ani biziyisin" dememe kalmadan kolumdan tutup, sürüklemeye başladı. Hayır canım, sen kim kolumdan tutmak kim? Ben altta kalır mıyım ? Ciyakla Damla, göster ince sesinin gücünü hadi kızım. Kim tutar seni!
"Bıraksana çocuk, kolum acıyor benim. Bırak diyorum ya." Yeteri kadar ciyakladığımdan Mert'in Umut'u kolumdan ayırması ile emin oldum. Yether, kavga etmeyin. Benim için kavga etmeyiiğğğn. diyerek çığıran ergen iç sesime aldırmadan, gözlerimi Umut'un gözlerinin içine odaklayıp, sesimin kendinen emin çıkması için çabaladım.
"Seninle konuşmak, hatta içerisinde Umut öznesi geçecek hiçbir eyleme ortak olmak istemiyorum. Anlatabildim mi?" Ya tabii ki ablanızın çok kuğul ( cool değil kuğul -.-) cümleler kurmada üstüne yoktur ve yine tabii ki çok mütevazıyımdır ben.
Mert kolunu omzuma koydu ve arabaya doğru ilerlememiz gerektiği hakkında bana bir işaret çakmış bulundu. Umut'un seslenişlerine aldırmadan ilerleyerek ve arabaya bindim. Gözlerimi pencereye döndürmemeye çalışarak oradan uzaklaştım. Tamam, oradaki olayın çok muhteşem, hatta muhteşem üstü yani muhteşemarika (muhteşem + harika anladınız siz.) olduğunu biliyorum ama aklımı Umut'tan alamıyordum. Ne için ağladığını merak etmeme sebep olacak milyonlarca neden kafamda halay çekiyordu ve anlamak için de geç kalmayacaktım.
*
"Bu köşede ineyim ben, her şey için çok sağ ol Mert. İyi ki varsın."
"Evine kadar bırakmamı istemediğinden emin misin?"
"Eminim, yolunu uzatma sen." küçük bir sarılış faslından sonra arabadan inerek, ona el salladım. Köşeyi dönmem ile birlikte apartmanın başında Umut'u görüşüm bir oldu.İlerlerken bu sefer kolumdan tutmak yerine önüme dikilerek geçmeme engel oldu.
"Dinlemediğin sürece, gitmene izin vermeyeceğim." Geçmeye çalışmaktan vazgeçtim. Tüm gün boyunca karşıma çıkmasına göre bir kerede dinlemenin iyi olacağını düşünmüştüm. Gözlerimi gözlerine odaklayıp, ne var dermişçesine bir bakış fırlattım. Giriş kapısının önündeki merdivenlere oturuşunu izleyip, bir süre sonra yanına oturdum.
"Mira, gerçek bir hataydı. Orda onu öpmek istememiştim yani sadece...Damla şunu bilmeni istiyorum ki benim ordaki tavrım seni hoş bulduğum gerçeğini değiştirmez. Ben seni seviyorum."
"Sadece saçma bir itiraf için mi beni dizi izlemekten mahrum bırakıyorsun çocuk sen? Gerçekten her şeyin değişeceğini felan mı düşündün?"
Cevap vermesine izin vermeden oturduğum yerden hızlıca kalkıp, kapıya doğru ilerledim. Anahtarı kapının eski kilidine yerleştirmem ile kolumdan tutup, beni kendine çevirmesi bir oldu.
"Sadece onun için değil, ama ben... söyleyemeceğim şeyler var. Seni incitmemesi için, söyleyemediğim şeyler.Sadece gördüklerinin gerçek olmadığına inanmanı istiyorum, lütfen."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Kız
أدب المراهقينOkulunda yaşadığı kıskançlıklar,sahte dostluklar,başa çıkması gerekilen bir kardeş..ve onca sorunun dışında yeni gelen bir kız. Ardı ardına gelen problemlerle karşılaşan Damla, tüm bu karmaşıklığın içerisinde aşık olursa..