✖️XII✖️

2.2K 184 38
                                    


"Keşke sevgine karşılık verebilsem." Taehyung o an üstünden koca bir kova buzlu su dökülmüşçesine donakaldı. Telefon yavaşça elinden kayarken kendini toplayıp sertçe yutkundu. Ağzından birkaç mırıltı ve şaşkın bir inleme çıkmadan önce çoktan telefon kapanmıştı. Hala gözleri tek bir yere kilitliyken telefonu kenara doğru atıp battaniyeyi kendi üstüne çekerek yatağa uzandı. Gözlerini kapatıp uyumaya çalışırken beyninde dönüp duran ve kulaklarında dolaşan tek şey Jungkook'un son söyledikleriydi.

***

Jungkook yatakta biraz daha döndükten sonra fazla ses çıkmaması için yumruk yaptığı elini ağzına götürüp bağırdı. Gözlerini sımsıkı kapatıp aklındakileri yok etmeyi denese de işe yaramayacağı telefonu kapattığı andan belliydi. Yatağında bir kez daha utanç ve sinir içinde tepindi. O kelimelerin ağzından nasıl çıktığını bilmiyordu. Hyung'u onu yanlış anlayacak mıydı?

"Ne yaptım ben?" yere fırlattığı telefonuna bakarak mırıldandı. "Ne yapacağım?"

Karşıdaki gencin boğuk sesi miydi yoksa ona daha önce kimsenin söylememiş olduğu sözler miydi onu etkileyen ve kafasını karıştıran? Peki ya Jimin, onu hiç bu kadar etkilemiş miydi? Kafasını sallayıp bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştı. Gözlerini bu kez gerçekten uyumak amacıyla bir daha kapattı.

Jimin'e ihanet etmiş gibi hissetmesi normal miydi?

**

Sabah Jimin'e doğru yürürken farklı hissetti Jungkook. Kalbinin hızlı çarpmasına bu sefer garip bir endişe de eşlik ediyordu. Kollarını onun boynuna sararken belindeki sıcaklıkla biraz olsun rahatladı.
"Günaydın Kookie~~" dedi mırıltıyla Jimin, soğukta üşümüş burnunu boynuna sürterken. Jungkook huylanıp kıkırdasa da kendini ona daha sıkı sarılmaktan alıkoyamadı.

"Günaydın Minnie~" Jimin yavaşça geri çekilip yüzündeki şakacı gülümsemeyle çocuğun göğsüne vurdu.

"Ne demek Minnie? Kendimi uke gibi hissettim." Jungkook bu konuşmayı daha önce başka bir şekilde, farklı bir insanla yaşadığını biliyordu. İrkildi fakat kendini hemen topladı.

"Oh... Öyle deme-" sözünü kesen Jimin'in dudaklarını yalayıp yüzünü onunkine yaklaştırmasıydı. Kalbinin ritminin bozulduğunu hissetti Jungkook. Jimin gözlerini onun yüzünde dolaştırıp garip bir şekilde gülümserken sıcak nefesleri birbirine karışıyordu. Biraz daha yaklaştığında Jungkook dizlerinin titrediğini hissetti Jimin'in eli sıkıca kolunu sararken kalbinin atışları hızlanıyordu. Dudağının kenarında hissettiği küçük sürtünmeyle bütün bedeninin alev aldığını hissetti. Şimdi Jimin'in dudakları her kelimesinde onun kulağına değecek kadar yakındı.

"İstersen... sana bir uke olmadığımı gösterebilirim." Jungkook'un bütün bedeni şokla sarsılırken bir adım gerledi. Ne yapacağını şaşırmış halde bakışlarını yere kilitleyip yüzünün çok fazla kızarmamasını umdu. Bütün bunlar okulun bahçesinde mi oluyordu? Bu garip durumdan birinin onu kurtarmasını beklerken Jimin'in karşısında ilk defa bu kadar şaşırmış ve utanmış olduğunu fark etti. Jimin'in hala sıkıca kolunu tutan eli gevşediğinde gerçekten birinin yardımına koşmuş olduğunu yeni anladı. (Tabi yardımına koşan kişi yardım ettiğini her ne kadar bilmesede.)

"Az önce şu velete arsız bir teklif sunmuşsun gibi hissediyorum." Jungkook başını kaldırıp gözleriyle onu gösteren çocuğa baktı.

"Hislerin seni pek yanıltıyor sayılmaz." Jimin'in yüzündeki utanmaz gülümsemeyle söylediği sözler Jungkook'un daha fazla utanmasına sebep oluyordu. Bakışlarını karşısındaki çocuktan kaçırmak istedi fakat bunu yapamadı.

"Ah, böyle şeyleri okulun ortasında yapmamalısın Jimin. Eğer gerçekten ihityacınız olursa deponun anahtarlarını benden bulabileceğinizi biliyorsunuz." İsminin Taehyung olduğunu hatırladığı çocuk gülümseyerek sözlerine devam ederken o da gözlerini Jungkook'un gözlerine kilitlemişti.

"Kısa süre sonra yanına gelebiliriz, hazır ol." Jimin attığı küçük kahkahadan sonra Jungkook'un kolundan çekiştirip peşinden gelmesini sağlayarak içeri girdi. Tabi arkasında bıraktığı kızgın çocuğa göz kırpmayı unutmamıştı.
***

Taehyung elleri cebinde hızla kapıdan içeri girerken kaşlarını çatmış hala düşünüyordu. Bir an önce bir şeyler yapması gerekiyordu. Önce geçen gün bahçede duyduğu şeylerden emin olması gerekiyordu.

"Ne yapacağım?" diye mırıldandı sınıfın içine adımını atarken.
****

taesty_-_95: Kook
taesty_-_95: yemekteyim ama seni göremiyorum
taesty_-_95: yoksa Jimin'le misiniz (•-•)
taesty_-_95: hani şu iş için sjkdbd
taesty_-_95: anlarsın ya skdndj
kookie: yah hyung nerden çıkarıyorsun öyle şeyler
taesty_-_95: bu sabah bahçede fazla utanmış görünüyordun jskd
taesty_-_95: ahlaksız bir tepki almış gibi skcj
kookie: bu gün yanımıza gelen hyungda aynen böyle dedi sanırım
kookie: ikinizin benzediğini düşünüyorum jxjdnf
taesty_-_95: onunla ben mi?
taesty_-_95: o salak ve ben
taesty_-_95: ha ha ve ha
kookie: iyi birine benziyor ama
taesty_-_95: hayır Kook onunla yakından uzaktan alakam yok
kookie: sen öyle diyorsan...
taesty_-_95: ayrıca velet cidden neredesin sen
kookie: sadece bu gün bir şeyler yemek istememiştim
taesty_-_95: KOOK
taesty_-_95: BÖYLE YAPAMAZSIN
taesty_-_95: HEMEN GEL VE BİR ŞEYLER YE
taesty_-_95: BU ÇOK SAĞLIKSIZ
kookie: zaten yanımda atıştırmalık bir şeyler var idare edebilirim
taesty_-_95: ama zayıflayacaksın :'(((
kookie: boşver zaten zayıflamam gerek
taesty_-_95: salak...

Taehyung yanındaki sandalyenin çekilmesiyle telefonunu kapatıp hızla cebine attı.

"Ne o? Yoksa sevgilin mi var Tae?" Jimin elindeki tepsiyi masaya bırakırken gözleri Taehyung'un cebindeydi. Taehyung hızla elleriyle itiraz eder bir hareket yaptıktan sonra "Hayır." dedi. "Ama senin yanında neden Jungkook yok? Beraber yersiniz sanıyordum." Jimin tabağındaki yemeği ağzına atarken yüzüne garip bir gülümseme taktı.

"O biraz utandı sanırım... Sabahki olaydan sonra yani." Ağzında yemek varken konuştuğu için kelimeler boğuk çıkıyordu.
"Pekala. Öyle küçük bir çocuğa okulun ortasında bu tür ahlaksız teklifler yapmamalısın Jimin." Yüzüne yapmacık bir gülümseme yerleştirip yanındakinin koluna şaka yollu vurdu Taehyung.
"Ne küçüğünden bahsediyorsun? O çocuk benden uzun." Jimin'in gözlerini açarak söylediği şeylerle kıkırdadı.
"Uzun olabilir ama bana saf bir çocukmuş gibi geliyor. Yumuşak bir kişiliği var. Ne demek istediğimi anlıyorsun değil mi?"

"Aslında haklısın." Jimin ağzına koca bir lokma daha sokuşturduktan sonra devam etti. "İlk öpüşmemiz de ne kadar garipti biliyor musun?" Söyledikleri komikmiş gibi kıkırdarken Taehyung'un yüzü asıldı. Onunla olsa öpmeye kıyamayacağı dudakları olan çocuğun arkasından böyle şeyler demesi sinirini bozuyordu.
"Sevgilinin arkasından böyle konuşmamalısın Jimin." ağzına tepsisindeki son lokmaları atıp masadan kalktı. "Özellikle onu seviyorsan."

Çok çok uzun süredir yeni bölüm yazmadığımı biliyorum çünkü ben bir salağım. Kusura bakmayın gerçekten pek iyi şeyler yaşadığım söylenemez. Eğer yazım yanlışlarım falan varsa hepsini en kısa sürede düzelteceğim. Hepinizi seviyorum 💖💖

AYRICA BU KAMBEK SİZCE DE BİRAZ FAZLA ÖLDÜRÜCÜ DEĞİL MİYDİ. ŞAHSEN HALA DAHA YAŞADIĞIMI SANMIYORUM SJCJ Bu bölüm aynı zamanda kambek kutlama bölümü gibi bir şey oldu

Trust Me \\Vkook//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin