Bekledim. Aglarken babamın gelip bunun bir şaka oldugunu söylemesini bekledim. Gelmedi. Ne bir şaka oldugunu söylemeye ne de bir açıklama yapmaya gelmedi. Ne yani bu adam beni sevmiyor muydu artık ? Biricik kızını.. Havin'ini ! Aklım bana bir oyun oynamıyordu degil mi? Delirmek üzereyim. Yanılmışım, hem de çok yanılmışım. Babamın beni sevdigine deger verdigine inanırdım hep. Öyle oldugunuda gösterirdi ya zaten. Peki ya gerçek degil miydi? Benim kızım istedigi zaman evlenecek- okuyacak diyen başka bir adam mıydı? Göz yaşlarım artık akamayacak derecede bitmiş, öylece iç çekip derin nefesler alıyorum. Üstümdeki elbiseye kaydı gözlerim. 'Lanet olası elbise ' diyerek yırtarcasına çekiştirmeye başladım elbiseyi, kurtulmak istedim bir an elbiseyi çıkarırsam bütün bunlar biter sandım ama bitmedi.
.........
Pijamalarımı giymiş yatagımda öylece oturmuş düşünüyordum. Aklıma neredeyse üç buçuk aydır mesajlaştıgım Sungu geldi. wattpadden tanışıp daha sonra numaralarımızı alıp-verdik falan derken bayagı samimi olmustuk. Hatta lezbiyen oldugumu onun sayesinde daha cok kabullendim.
Büyük bir aşiret kızı nasıl olurda lezbiyen olur? Dediginizi duyar gibiyim. Bunu ben de cok düşündüm kabullenemedim, tabi bir gün elbette, lezbiyen oldugumu kabul ettim. Lakin, nasıl kabullendim hiç sormayın..Mesaj atmak istedim bir an ama ne yazacaktım ki? Saçma sapan birkaç insan gelip evleneceğimi ve karışmamam gerektiğini söylüyor. Ne yapacagım mı diyecegim? Sanırım fazla saçmalamaya başladım.
.......
Biraz daha düşündükten sonra yazmaya karar verdim. En azından mesajları ile bile tebessüm etmemi saglayan birisi. Normalde mutluluk-tebessüm saçan biriyim etrafa. Fakat birkaç saat önceki duyduklarımla, beynimden vurulmuşa dönmek deyimine gayette uyuyorum. Artık böyle olacagımdan şüpheliyim. Sungu ile biraz yazıştıktan sonra rahatlamıştım açıkçası ya da aklımı başka şeylere çekmiş olmasıda işe yaramış olabilir tabi.
Sungu 20 yaşında, 1.70 boyunda, esmer, minyon tipli tatlı bir kız. Yani mesajlarımıza göre hiç yüzyüze görüşmedik. Haa! bu arada Marmara Hukuk ta ikinci sınıf. Bir arada bulunmadıgımız halde ona karsı büyük bir çekimim var. Nasıl tarif edilir bilemiyorum. Bilirsiniz bazen yazdığınız mesaja gülümsesin diye dakikalarca ekranla bakışırsınız. U
ykun geldiği zaman uykum yok deyip iletişimde olmaya devam etmek istersiniz. Lakin, birkaç dakika sonra gözleriniz kendiliğinden kapanacaktır ve ona bir iyi geceler mesajı bile atamadan uyur kalırsınız. Evet bunları düşünüyorum- hissediyorum tam anlamlandıramasam da sanırım ona karşı yoğun hislerim var. Ne kadar yoğun olsa da bu hislerim onun bana karşı birtakım hisler besleme ihtimali bile yok gibi bir şey.Aşırı derecede dostca yaklasıyor. Onun için bir arkadaştan öteye gidebileceğimi sanmıyorum. Keşke diyorum, belki bir gün..
Düşümdüklerime bak yaa! Evleneceksin diyorlar bense onu düşünüp, keşkelerime alet ediyorum..
Benliğimle tartışırken uykum agır basıyor, artık uyusam iyi olacak sabah okula gidecegim. Tabi hâla evlilik saçmalığına maruz kalmazsam..Çünkü biliyordum ki eger evlendirilirsem okuyamam ve Sungu gibi Marmara Hukuk ta hayatta yer alamam. En büyük hayalim üniversiteyi, istedigim bölümü Marmara Hukuk'u kazanmak. Sonrasını zaten biliyorsunuz. Doğudaki kadın-kızların gözünü açıp köle olmadıklarını aşılayacagım. Kadının degeri vardır arkadaş. Kadın başlı başına sadece kadın oldugu için bile degerlidir. Seni doğuran da bir anaydı ve sen baskasının dogurup el bebek gül bebek büyüttüğü kadına el kaldırmaya hakkın yok. Tabiki bunu Doğu da lutfedip dinlemezler bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğudaki Aşk : Bir Dakika!
Short StoryBir kadın vardı. Gök yüzü diye adlandırırdı diger kadını. Anlatamazdı kimseye biliyordu..