UYUM

İntikam

'Çok geç olsa da bölümü yazabildik. İyi okumalar. Umarım beğenirsiniz.'

Yataktan kalkıp etrafıma bakındım. İlk işim dağınık odamı düzene sokmak olacaktı. Zaman kaybetmeden odamı toparlamaya başladım. Kısa sürede odamı toparladıktan sonra bu başarıma göz gezdirdim. Başarı diyorum çünkü odam her zaman dağınık ve toparlamak bana çok zor geliyor. Annemle en büyük kavgamız benim odamın dağınık olması. Odamın düzenli olmasını istiyor ama ben dağınık seviyorum.

Dolabımı açıp kıyafetlerime baktım. Rahat giyinmek her zaman ilk tercihimdi. Siyah V yaka tişört ve asker yeşili şortumu çıkartıp yatağın üzerine koydum. Üzerimdekileri çıkartıp yatağın üzerine koyduğum kıyafetleri giydim. Aynanın karşısına geçip saçlarımı düzleştirdim, hafif de bir makyaj yaptıktan sonra artık hazırdım. Sırt çantama defter ve lazım olan bir kaç kitabımı koyup masanın üzerine koydum. Telefonumu alıp ekranı açtım. Yarım saatten az bi süre vardı. Yatağa yayılıp telefonumdan oyun açıp oynamaya başladım. Başka türlü zamanı nasıl geçirirdim bilemiyorum.

Oyuna o kadar çok odaklanmışım ki pencereme gelen taş ile yataktan sıçradım. Korkuyla telefonu kapatıp pencereye doğru gittiğimde tekrar taş gelince olduğum yerde zıpladım. Gene mahallenin çocuklarıdır diye hızlı adımlarla pencerenin yanına gelip önce perdeyi ardından pencereyi açıp tam ağzımı açıp konuşacaktım ki gördüğüm kişi karşısında sadece haline bakakalmıştım. Ayağıyla yerdeki küçük taşı çıkartmaya çalışıyor. Sonra eğilip çıkardığı taşı alıp tam benim pencereme atacakken beni görüp elini indirip utana sıkıla bana bakmaya başladı. Evet oyuna dalıp Shah Rukh'u unutmuştum. Mahcup mahcup Shah Rukh'a bakıp beklemesini söyledim. Gülümseyerek başını olumlu anlamında sallayıp etrafına bakınmaya başladı.

Bende hemen pencereyi kapatıp masanın üzerindeki çantamı sırtıma takıp odamdan çıktım. Dış kapıya gelip sandaletlerimi giyerken anneme seslendim.

"Anne ben çıkıyorum. Akşama görüşürüz."

" Tamam kızım görüşürüz. İyi dersler."

" Teşekkürler annem."

Kapıyı açıp çıktım. Demirlerden tutunup hızlı bir şekilde merdivenlerden inip çantamı düzeltip apartmandan çıktım. Shah Rukh'un yanına doğru giderken derin bir nefes alıp verdim.

Shah Rukh etrafa bakınırken beni görünce kendini toparlayıp gülümsemeye başladı.

" Merhaba. Ya seni beklettiğim için özür dilerim. Oyuna dalınca zamanın nasıl geçtiğini anlamadım."

Evet bunu tek bir nefeste söyleyip tekrar derin bir nefes alıp verdim.

"Merhaba. Önemli değil. Ben seni ömrümün yettiği kadar beklerim."

Gülümsemesi yüzüne daha çok yayıldı. Bu sözden sonra ne diyeceğimi bilemedim. Sadece gülümseyip Shah Rukh'a bakmakla yetindim.

" Aa şey. Gidelim mi sıcakta beklemeyelim. "

"Aaa. Gidelim."

Ciddi haline bürünüp arkasını dönüp motoruna doğru ilerlemeye başladı. Ben de Shah Rukh'u takip etmeye başladım. Motora binip cebinden anahtarı çıkartırken anahtar elinden kayıp yere düştü. Bir şeyler mırıldanıp eğilip yerden anahtarı alıp anahtarı kontağa takıp çalıştırdı.

Bana bakıp gülümseyip önüne döndü. Ben de gülümseyip arkasına bindim. Çantamı düzeltip ellerimi omuzlarına koydum. Shah Rukh geri geri gidip motoru sürmeye başladı.

Dikkatli bir şekilde yola bakarken, Shah Rukh'un saçları dikkatimi çekti. Bi anda içimde saçlarına dokunma isteği beliriverdi. Saçları siyah bi o kadarda yumuşak görünüyor. Kafamı olumsuzca sallayıp dikkatimi yola vermeye başladım.