Sabahın 5'inde çalan telefonumun alarmıyla kalktıktan sonra uykum olmasına rağmen gözlerimi açamasam da buna mecburdum, zor da olsa banyoya geçip ellerimi yüzümü yıkadım. Tek gözümün hala kapalı olmasıyla beraber mutfağa geçtim ve kendimi kahvaltı hazırlamaya başladım. Başımı yastığa koysam uyuyacağımı biliyordum hoş artık yastıkta aramıyordum.
Salman'ın bu hediyeyi kazanmasından sonra pek görüşemesek de onunla sonuçta bir haftalık tatil bizi bekliyordu. Bol bol görüşecektik. Adya ile enine boyuna konuyu konuşup plan yaptıktan sonra ikimizde ailelerimize hiç istemesek de yalan söyledik. Hala bu yalan işi içimizi kemiriyordu ama yapacak bir şey yoktu.
Dubai'ye gidiyoruz dedik. En azından bu doğruydu. Ne için gittiğimiz ise tamamen yalan. Dubai'ye bir haftalığına seminer için gidiyoruz diye yalan söyledikten sonra okula ve tabi ki de hastanelerimize de yalan söyleyerek ve hiç istemesek de saçma bir sınava girmek için kayıt yaptırmak zorunda kalmıştık. Tamamen koskoca bir haftalık yalan ve izin bu şekilde ayarlanmış olmuştu. Ne başarı ama!
Sonunda fokurdayan suya çay atıp sabah kahvaltımı hazırlamamla beraber mutfakta tek başıma oturmuş kahvaltı ediyordum. Kahvaltımı bitirdikten sonra banyoya geçip duş aldım ve oradan da odama geçip saatime baktığımda saat 6'ydı. Daha vaktim vardı.
Üzerime beyaz üzerine yatayına lacivert kalın çizgileri olan yarım kollu bir tişörtümü giydikten sonra altıma da kot eteğimi giydim. Saçlarımı tarayıp, havlu ile kurulandıktan sonra kokusunu çok sevdiğim parfümümü sıkıp, yüzüme de çok az bir makyajla bugüne hazır oldum. Çıkardığım eşyalarımı valize geri yerleştirip fermuarlarını kapattım. Çantamı omzuma alıp, elime de telefonumu aldıktan sonra valizimi kapının kenarına çektim ve siyah parmak arası süslü ayakkabılarımı giyip sonunda evden çıktım. Bizimkilerle vedalaşmaya gerek yoktu çünkü sevmezlerdi. Aynı zamanda katı Hindistan kurallarına rağmen dikkat etmedikleri için kafama göre giyiniyordum. Kim takar kuralları?
Apartmandan valizimle beraber çıkıp, valizimi sürükleyerek buluşma yerimize doğru yürümeye başladım. Sokaktan beraber ayrıldığımızı görmemeleri için başka yerde buluşma ve oradan da taksilerle ayrılma planı yapmıştık. Hava biraz serin, hafif karanlık ve etraf sakin...
Adya'dan...
Gece heyecan ve vicdan azabından uyuyamamanın cezasını tabi ki de sabahın 5'inde çalan alarmımdan alıyordum. Heyecanlıydım çünkü Shah Rukh ile beraber tatile gidecektik. Yani ben, Shah Rukh, Priya ve Salman. Salmanın bu muhteşem sürprizine ne kadar teşekkür etsem az. Bunu ona borçluyuz. Vicdan azabı çekiyorum çünkü aileme minik küçücük bir yalan söylememdi. Dubia'ye 1 haftalığına seminere gidiyoruz yalanı. Bir çoğumuz zor durumda kaldığımızda yalan söylüyoruz, buna bende dahilim.
Yatağın içinde uyanmaya çalışırken tekrar alarmım çalmaya başladı. Tek alarmla uyanamama çilesi. Battaniyeme sıkıca sarılıp yüzümü battaniyeme gömdüm. Kendi kendime söylenmeye başladım.
'Sabahları uyanmaktan nefret ediyorum. Sabahları uyanmaktan nefret ediyorum.'
Telefonuma gelen mesaj sesiyle direkt olarak kafamı kaldırıp telefona uzandım.
Kimden: Bay Sakar:
'Günaydın sevgilim.'
Mesajı görmemle şapşal şapşal sırıtmaya başladım. Evet Shah Rukh'u Bay Sakar diye kaydettim. Bence oldukça hoş.
' Günaydın hayatım.' Mesajı gönderip telefonu yatağın üzerine koydum. Yataktan kalkıp kollarımı havaya kaldırıp gerindim. Gözlerimi ovuşturarak banyoya girip ellerimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp mutfağa girdim. Buz dolabını açıp ne yesem diye düşünürken en kolay olanını yapmak işime geldi. Dolaptan nutellayı ve meyve suyunu alıp masaya koydum. Dolabı kapatıp ekmek alıp nutellayı ekmeğe sürdüm. Meyve suyunu da bardağa doldurup içmeye başladım. Kısa sürede bitirip tabağı ve bardağımı tezgaha koyup mutfaktan çıkmak için adım atacakken annem mutfağa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UYUM
RomanceMerhaba ben Adya. Hindistan'ın Delhi şehrinde doğdum ve büyüdüm. En yakın dostum Priya. Evimizin karşı komşusu. Son sınıf tıp öğrencisiyim. Merhaba ben Priya. Delhi şehrinde yaşıyorum. En yakın dostum Adya. Karşı komşumuz. Ailelerimizle beraber sami...