Allah'a Mektup

714 101 56
                                    

Cilalı masalarda, keyifle
Hesap yaparken ensesi kalın adamlar
Alçak silahlarla, bir anda
Yarım kalan oldu günahsız çocuklar


   "Beni duyuyorsun Allah'ım,

Bugün babam öleli bir ay oluyor. Ablam ise sadece bir hafta önce öldü. Babamın gidişine o kadar üzülüyordu ki on üçüncü günde gözleri göremez olmuş, annem söyledi. Göremediği için yaklaşmış o askere. Arkadaşı Aişe'nin sesini duyunca yanına gitmek istemiş. Ablam Aişe'nin başına silah dayamış askeri nasıl görsün Allah'ım? 

Ben, daha güvenli olduğu için dayımların yanında kalıyordum. Annem babamın cenazesi ile ilgilenirken dayımlara yollamıştı ablam beni. Uzaktaydım onlardan, aynı anda hem korkup hem de özlüyordum Allah'ım. Korktuğum gibi de olmadı mı zaten? Ben ablamı son kez göremedim.

Bu insanlar bizden ne istiyorlar Allah'ım? Vallahi bir zararımız olmadı onlara. Hem zaten onlar kadar da zarar veremez hiçkimse. Hiçkimse hiçkimseye onlar gibi zarar veremez. Geceleri bomba sesleri duyuyoruz biz, ağlamaktan bile korkuyoruz. Okulumu özledim, öğretmenimi özledim. Ölen arkadaşlarımı özledim. Babamı da çok özlüyordum Allah'ım, beni bir tek ablam teselli ediyordu. Şimdi o da gitti. Özlemime özlem eklediler.

Bana hep küçük olduğumu söylerdi ablam, büyüyünce tüm bu zor günleri unutacaktım ben. İnandım ona. Boyum kısa zaten. Ellerim küçük, ayaklarım küçük, kalbim de çok küçük. Bunca acıyı küçük kalbim kaldıracak mı Allah'ım? Sen her şeyi bilensin, bunu da babam öğretti. Rüyamda bana söyle olur mu, daha ne kadar sürecek bu savaş. Söyle ki ben de sabredeyim, annemi koruyayım. Bana yardım et, Allah'ım lütfen. Bana yardım et ki çabucak büyüyüp bu zalimlere baş kaldırabileyim.

Savaş kötüdür, Beşar kötüdür. Onlara silah verenler kötüdür. Ablalarımızın başlarını açan, babalarımıza silah dayayan askerler de kötüdür. Ama sen hepsinden büyüksün ve bizi kurtaracaksın, biliyorum. Babam ve ablam gibi değiller ki. Onlar kadar iyi olsalar cennetine girebilirlerdi belki. Ama kötüler. Beşar ve askerlerini cehennemine al, ne olur... 

Zalimler için yaşasın cehennem diyor herkes. Cehennemden korkuyordum ben, biliyor musun? Ama artık anladım neden cehennemin olduğunu. Bu dünyada bize zulmedenleri orada cezalandıracaksın sen Allah'ım. Teşekkür ederim. Bizim intikamımızı alacağını biliyorum.

Sen en büyüksün Allah'ım. Seni düşündükçe acısı azalıyor kalbimin. Babamın da sıkıntıları geçerdi seninle konuşunca. Ben de konuşmak istiyorum seninle ama namaz surelerinin hepsini henüz öğrenemedim. O yüzden yazıyorum ya zaten. Madem babam bana herkesten önce okuma yazma öğretti, o zaman bunu kullanmalıyım, değil mi? Seninle konuşamıyorum ama sana mektup göndereceğim Allah'ım.

Ve rüyamda bekleyeceğim seni. Bana ve anneme güç ver. Sana sığındık biz. Zalimleri yenecek gücümüz yok belki ama sabredecek gücümüz varmış. Sen de varsın Allah'ım. Hem sen varsan kurtuluş yakındır, korkmuyorum."



17.53 / 16.04.2017 / PAZAR

    Atuf Hadid, 10 yaşında.

    Suriye/ İbdil'in işgal altındaki Han Şeyhun beldesinde bir barakada yaşayan küçük çocuk ve annesi, işgal güçleri tarafından kullanılan klor gazlı kimyasal silahlar sebebiyle gece uykusunda zehirlenerek öldürüldü.

     Çevredeki diğer beldeler de dahil olmak üzere yüzlerce insanın katledildiği saldırıda, vicdan denen duygunun her şeyden önce tüketildiği bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mektuplar da AğlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin