İçimdeki Çığlık

"Gözlerinde Kayboluyorum"

Aman ALLAH'ım yoksa o vuruldu mu?

Yerde kanlar içinde yatan bedene arabanın camından baktım.Beni bırakmayan taş çocuk yerde kanlar içindeydi ben gözlerimi inanmaz anlamında açıp kapatırken arabanın kapısının açılmasıyla sol tarafıma döndüm. Ege gelmişti. arabayı son hızda kullanmaya başlayınca korktum hala gördüklerimin doğrululuğunu sorgularken gözlerim etrafa anlamsızca baktım.

Cansu: n-nere-ye götürüyorsun beni " diyebildim anca zor çıkan sesimle.
Ege; bak şimdi bunun düşünme sırası değil. Ufak bi tartışmaydı. Dedi.

Cansu; ufak bi tartışma mı? Çocuk yerde kan içindeydi. Biz naptık korkak gibi kaçtık. Dedim

Ege; cansu yanılıyorsun polisler geldi hem onu ben vurmadım.

Cansu; onlar kimdi niye kavga ettiler ege noldu?

Dedim ve ağlamam daha da şiddetlendi. Bunun üzerine bana peçete uzatmak için sağ kolunu uzatınca ağzından bi inleme koptu. Nolduğunu anlamaya çalışırken . Ege'nin sağ kolunda hafif bi sıyrılma gördüm . Mermi kolunu sıyırmasaydı belkide ...
Her ne kadar derin olmasa da kanıyordu hem de derin olmayan bi yaraya nazaran fazlasıyla kanıyordu.

Cansu; ege kolların kanıyor bir şey yapmalıyız.

Ege; gerek yoq az kaldı zaten.

Cansu; nereye götürüyorsun beni?

Ege; soru sormasan dedi. Birden ağzından bi ah kelimesi duyunca üzerine gitmemeye karar verdim . Çantam dan peçetee çıkarıp kollarındaki sıyrığa sarmaya başladım . Ben ege'nin kollarını sararken bi anda araba durdu arabanın ani bi şekilde durmasıyla ve egeyle burun buruna geldik. Bana baktı. Yine her zaman ki gibi gözlerimin içine baktı sonra ağzından çıkan kelimeler bende beynimden vurulmuşcasına bi etki yarattı.

Ege; Gözlerinde kayboluyorum. Bakma bana öyle masumca bana canımdan can alıyorsun. Dedi

Beynim eror verirken vücudum kaskatı kesildi gözlerim fal taşı gibi açıldı. Nasıl bu hadeyken bile böyle konuşabiliyordu.Ben nasıl bakıyorum ki ona..

"

Ege" nasıl mı?
Canımın her zerresini kendine muhtaç edecek kadar. Dedi

ALLAH'ım bu duyduklarım ilk defa birinden böyle şeyler duyuyorum gözlerinin içine baktım . Ve ege'nin gözlerinde kendimi gördüm bunun anlamı neydi şimdi...

EGE'den.....

Sonunda benim küçük klübeye geldik. Hemen çıkıp cansu'nun tarafına geçip ona kapıyı açtım. Ve yine bana şarkı mırıldandı. Dünya'nın en güzel sesinden şarkı mırıldanır gibi olurdu hep konuştuğunda .

Cansu; şey burası neresi? Beni eve götür lütfen.. :( dedi ağlamaklı sesle .

"Yapma böyle konuşma bana öyle bakma bu etkiyi verme bana kara gözlerine mahkum etme beni " desede iç sesim ben diyemedim .

Ege; merak etme birazdan seni eve bırakacam ama önce kollarımdaki yarayı sarmalıyım dedim. Yüzü düştü hemen yanıma geldi . Lanet olsun kokusu o kadar güzel ki daha fazla böyle kalırsam müptelası olacağım.

Hemen ilerleyip klübenin kapısını açıp içeriye geçtim. Cansu hemen arkamdan korka korka geliyordu. Ne yani benden korkuyor mu yapma be senin o esmer tenin kara gözlerin siyah saçlarına bakmaya bile kıyamıyorum ah cansu ben sana asla dokunmam be güzelim.

Ege; hadi gel bana güvenebilirsin sana asla yaklaşmam bile merak etme. Dedim

Cansu; t-tamam dedi gidip acil yardım çantasını getirdim tam açacakken cansu elimden aldı çantayı açıp yarama iyi gelecek malzemeleri çıkarttı. Sonra tişörtümü biraz katlayıp yaramı sarmaya başladı. Anlamsızca sırıttı birden. O güldü hasarı ben aldım. O yanımdayken ne yaptığımı ne dediğimi bilmez oluyorum şu an gib...

Ege; Bi gülüşte iyileşti yaram.
Dedim.

Utandı ,yanakları al al oldu ALLAH'ım bu kız akla zarar .

Cansu; bitti. Dedi kendisi için hiç benim için ise bi yaşama sebebi bi gülüşle.

Ege; çok teşekkür ederim. Dedim

Cansu:rica ederim artık beni eve bırakabilir misin ? Dedi.

Ege; tamam bekle dedim ayağa kalktım acil yardım çantasını rafına bırakıp, yan odaya geçtim üzerime siyah bi tişört kot bi pantolon giydim. Aşağıya inip kapıyı açıp cansuya buyur şeklinde ellerimle dışarıyı işaret ettim ondan sonra hemen gidip cansuya kapıyı açtım. O bindikten sonra bende kendi tarafıma geçip arabayı kullanmaya başladım.

CANSU'dan...

Arabanın kapısını bile açıyor ne kadar centilmen biri bu ya. Arabaya bindikten sonra oda kendi tarafına geçti bana kaş göz işareti yapıp bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ama anlamıyordum.

Ege; emniyet kemerimizi takıyoruz cansu hanım? Dedi

Emniyet kemerimi taktıktan sonra ege'nin kolları yüzünden amniyet kemerini takmakta zorlandığını gördüm. Hemen el atıp kemerini takmasında yardımcı oldum. Bana bakıp gülümsedi. Bende gülümsedim...

Yol boyunca hiç konuşmadık taki bizim mahalleye ulaşana kadar evimin önünde durdu.

Ege; ş-şey cansu" dedi mahçup bi sesle

Cansu; efendim dedim.

Ege; yarın benimle bi yemeğe çıkar mısın? Yani biraz konuşuruz birbirimizi daha yakından tanırız. Tabi istersen. Dedi

Dediğini düşündüm zaten annem le babamın durumu için okuldan telefon edip izin almıştı annem.

Cansu: bilmiyorum eğer yarın müsait kalırsam olur . Biliyorsun babamın durumunu dedim . Utangaç bi sesle.

Ege; haklısın olur tamam dedi.

Anlayışı oluşu bir kez daha hayran bıraktı kendine beni.Ne yani ona hayran mıyım ben yoq canım! Yok ya yok katiyen olmaz!

Cansu; tamam o zaman görüşürüz dedim

Ege; görüşürüz dedi .

Tam kapıyı açacakken . Dur işareti yapıp arabadan indi . Bana kapıyı açıp kollarıyla ince bi şekilde yol verdi . -bi insan bu kadar da olmaz ya -

Cansu; teşekkür ederim dedim gülümseyerek.

Ege; rica ederim dedi ben kafamı tamam anlamında sallayıp -romantizimden hiç anlamam - gülümseyip yanından ayrıldım eve geçtim.

Tekrar Ege'den...

Cansu'yu eve bırakıp yola koyuldum. O şerefsiz Efe ben bakmaya kıyamazken cansuya vurmuştu ha. Gösteririm ben o ite.

Son kavşağı da geçip sağdaki mahalleye girdim. Arabadan hışımla indim. Sinirle soluyordum cansu'ya vurmuş olduğu gerçeği canımı acıtıyordu.

Efe bana arkası dönük bi şekilde karşısına bakarken ,omzundan tutup yüzünü kendime çevirip kafasına vurdum kafamı. Yere düşmesiyle karnının üzerine oturup yüzüne vurmaya başladım.

Ege"lan şerefsiz sen nasıl dokunursun ona ha nasıl vurursun. Hangi ellerinle vurdun söylesene kırayım

. Diyerek vurmaya da devam ediyordum. Sonra kalktım üzerinden .

Efe" vay vay vay "Üvey kardeşim" ege aşık olmuş demek ha..

Ege: seni uyarıyorum ondan uzak dur .

Efe : naparsın uzak durmassam?

Ege: o şerefsiz babanı da seni de gebertirim lan.
Deyip çıktım evden arabama binip uzaklaştım.

Bölüm soonu... :))