35- bölūm

17 6 0
                                    

İlkdefa  Anna'yı bukadar
sinirli ve ilkdefa bana bukadar çok kızdığını görūyordum  
odada beş dakika kadar oturduktan sonra  Hastahaneye gittim
Başım ağırıyordu ama daha odama gidemeden
Baş Hemşire Harris yolumu kesmiş durumu
Ağır hastaların olduğunu
ve acil mudahale edilmesi
gerektigini söylūyordu. Kendimi hiç iyi
hissetmiyordum yinede hastaların yanına gittim
Aklım Anna'da idi              daha önce Anna bana hiç kūsmemişti bu Akşam buradan erken ayrılmayı
dūşūnūyor ve Anna'yı Gūzel bir Restoran'ta götūrmeyi pìlanlıyordum. Doktor Arkadaş'larla  Hastaları tek  tek  geziyorken bir hastamızın
durumunun çok ciddi olduğunu Fark ettik bu hasta  henūz  on dokuz  yaşında genç bir kız  idi  Arkadaşlarım ile  beraber durumunu iyice Analiz ettikten sonra
Acil'en       Ameliyat edilmesine karar verdik. Beni dūşūndūren çok riskli bir Ameliyat olacağı ve bunu tūm ekip biliyorduk fakat başka bir seçeneğimiz yoktu hemen
hazırlığımızı tamamlayıp
Ameliyatı  gerçekleştirdik
uzun sūrmùştū neredeyse
Sabah oluyordu Ameliyatın  çok iyi geçtiğini söylemem mūmkūndeğildi būtūn Ekip perişan olmuştuk   çok geçikmiş bir mūdahale idi ve hastanın durumu hiç iyideğildi bizi kritik saatler  beklerken hastayı   kaybettiğimizin haberi  çok gecikmemişti çok gençti bu Beni ve Ekibimi çok derinden  ūzmūştū saatler geçmesine rağmen  onu  Almaya kimseler gelmemişti.  Kendimi yorgun hissediyordum Enerjim kalmamıştı ve devamlı  soruyordum birileri Cenazeyi almaya  geldimi?  ama kimseler gelmiyordu. Anna'yı unutmuştum ve neredeyse Akşam oluyor 
Bir ara
Arkadaşlarım Eve gidip dinlenmem gerektiğini söylūyordu ama  benim hiç Eve gidesim yoktu Ertesi gūn Sabah  Antonyo ve Babam Beni merak  etmişti onlara durumu Anlattım Anna gelmemişti
ve bu beni dahada çok ūzmūştū.Antonyo ve Babam hadi seni Eve götūrelim dediler hiç iyi
görūnmūyorsun.  Ama gitmek istemiyordum.   
Polislerin yaptığı  araştırmada Genç kızın
kimsesi olmadığı tespit  edilmişti henūz ondokuz
yaşında   
oda bizimgibi yetim'di
   Çok ūzūcū bir durum
Kimsenin ölmesini istemiyordum.                         Yorgundum ve uykusuz
bir okadarda çaresizdim
olduğum yerde uyuya kalmışım   bir ara Anna'nın sesini
duydum Sebastiyan hadi
Evimize gidelim diyordu
Rūya gördūğūmū sanıyor
Gözlerimi açmak istemiyordum Anna yine
Sebastiyan   diye seslendi Gözlerimi açtım Anna saçlarımı okşuyor ve Ellerim'den  tutup kaldırmaya çalışıyordu.
Yavaşça ayağa kaltım Anna'ya sımsıkı sarıldım ve hıçkıra hıçkıra Ağlamaya 
başladım. 
  Anna beni sakinleştirmeye çalışıyordu
sonra Antonyo ve İzabelde geldi Antonyo hadi onu buradan çıkaralım dedi   çok kötū görūndūğūmū söylūyordu. Ben Anna'dan    özūr diliyor bir yandan'da  genç kızı kurtaramadığım için  isyan ediyordum.
Antonyo'dan  beni eve
götūrmesini istedim
Anna elimi hiç bırakmıyordu eve
vardığımızda Antonyo
Sen Gūzel Gūzel uyu sonra biz tekrar geliriz  dedi.
Konuşabilecek gūcūm
yoktu. eve girdiğimde
ćocuklar Baba diyerek
koşup sarıldılar ama
onlara sarılacak gūcūm
kalmamıştı. Anna kıyafetlerimi çıkartarak
beni yatağa götūrmūştū.
Ayakta gūçlūkle durabiliyordum sonra
beni yatağa yatırdı
yanıma yattı ve  bana sımsıkı  sarıldı kendimi
ençok gūvende hissettiğim yer Anna'nın sevgi dolu
kucağı. Ertesi gūn Sabah
uyanmıştım Kendimi
daha iyi hissediyordum
Anna kahvaltı hazırlamış
beni yanağımdan öpūyor
sonra dudağımdan
Anna'ya sarıldım ve bir daha  seni ūzmeyeceğim
dedim  duşa girdim
Anna'da yanıma geldi
birlikte duş aldık ve hazırladığı kahvaltıyı
Yaptık.        
 gūnlerden Cumartesi
Antonyo ve īzabel geldi
ve sonra Babam'lar  hepbirlikte kahvaltımızı
Yaptık ben ölen genç kızı
Almaya birileri geldimi diye merak ediyordum bunun için Hastahane'yi
Aramam gerektiğini
söyleyince.

Antonyo Biz Babam ile beraber gerekeni  Yaptık
onu hak ettik gibi son
yolculuga uğurladık kardeşim   dedi.
Antonyo ve Baba'ma 
Teşekkūr ettim Antonyo
Sebastiyan sen Çocuk Hastahanesine bir  mūdded gitme istersen dedi çūnkū iki Hastahane'ye birden yetişemessin kendini çok
yıprattın buaralar.    ve sonra
Hep birlikte Gūzel bir Hafta sonu geçirdik.
Pazartesi gūnū erkenden
Hastahane'ye gittim
Kendimi toparlamış dinnenmiş
daha iyi hissediyor
ve kaldığım yerden devam ediyordum. Gūnler geçiyor her gūn yeni
hastalar geliyor ve biz
insanları iyileştirmeye
devam ediyorduk. Hastaların yoğunluğundan ve bizi
daha çok tercih etmelerinden dolayı
Aramıza devamlı
Yeni Hemşire ve Doktor
Arkadaşlar katılıyordu 
Her geçen  gūn çoğalıyor
buda benim yūkūmū Biraz
olsun
Azaltıyordu
Uzun bir çalışmanın ardından
Doktor'luk  kariyerim
hergeçen gūn dahada
tecrūbe kazanıyor kendime gūvenim artıyordu. Bu yıl    
Yaz çabuk gelmiş  havalar
çok Sıcak olmuştu
çocuklar her gūn tatile
nezaman çıkacağız diye
soruyordu.Kızlarım Bu ara da Chelsie ve İzabel her geçegūn būyūyor Chelsie 11 yaşında Izabel 8
yaşında olmuştu bir bir leri  ile çok iyi anlaşıyorlardı.       Anna Tatil için  bir plan yapıyordu çūnkū Anna'ya
söz vermiştim nereye gitmek
isterse oraya gidecektik.
Akşam yemeğinde
konuşuyorduk.
Anna hadi İzabel'lere gidelim dedi.
Ćocuk'larda sıkılmışlar
Hava almış olurlar.
Hazırlanın gidiyoruz
dedim ve Antonyo'lara
gitmek için
Evden ayrıldık.
  O Akşam sadece tatili
konuştuk herkes tatile
gitmek istiyor Anna aniden 
tamam nereye gideceğimizi buldum
dedi. Tūm gözler Anna'da
Anna bu Yıl iskoçya'ya
gidelim ben dahil herkes şaşkın Anna'ya bakıyor kendimize 
İskoçya' da nereden çıktı diyorduk. Anna evet
kesinlikle bu yıl oraya gidelim dedi. Anna'ya
söz vermiştim ve tamam Aşkım sen nasıl istersen dedim.       
Anna īzabele sizde gelin lūtfen dedi ama īzabel
Tūrkiye Fethiye'ye gideceklerini bunun
için kardeşi Terressa'ya
söz verdiğini söylūyordu. ilk defa ayrı ayrı Tatile
ćıkacaktık.     
Ertesi ğūn Rezerveler
yapıldı ve bir hafta sonra
  iskoçya'ya gittik buraya
Okul yıllarımda Arkadaşım Edvardo ile
   iki kez
gelmiştik  burası īkoçyanın Albiyon rencirs
Şehri  idi harika  bir
ūlke ve heryeri yeşil doğa harikası bir yer.  Otel'e yerleştik ve kendimizi dışarıya attık
geziyor bol bol resim
çekiyor  bu gūzelim
Şehri  keşfetmeye  çalışıyorduk.
  Burası Mexica'ya göre
daha  serin hatta Akşam
olduğunda ūşūyorduk
Ertesi gūn Sabah yağmur
sesine uyandık öyle
Gūzel yağıyorduki
saatlerce yağmuru
seyretmiştik.
sonra kūçūk İzabel Anne
ben ćok acıktım dedi.
Chelsie bende acıktım.
ozaman hadi kahvaltıya
dedi Anna. Kahvaltımızı
yaptıktan sonra tekrar
gezmeye çıktık yağmur
durmuş    Gūneş  açmış
Tam gezmelik gūzel  bir hava
olmuştu. Chelsie İzabel in
Elini hiç bırakmıyordu.
Dördūmūz elele gezdik.
Otel'e dönūnce Antonyo'yu aradım Fethiye'de Ölūdeniz'in
keyfini çıkarıyorlardı.
sonra
Hastahane'yi herşey
yolunda haberler
iyi hiç sorun yoktu?.


 
  

  
  

      
  
 

 
        

   

 

      

İYİLİK MELEKLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin