PANAS

15 2 0
                                    

Bu bölümü Canım Yengem Viktoria'ya ithaf ediyorum. 

Panas

"Hi, Mr. Jackson!"(Selam, Bay Jackson) Adam başını salladı.

"Hybrid itself."(Kendisi melez)

"You know what would enter the classroom."(Hangi sınıfa gideceğini biliyorsun.)

"Quartet hybrid. That means that the branches ."(Dörtlü melez. Demek ki A şubesinde okuyacak)

Müdür başıyla onayladı. Beni çekiştirerek bir sınıfın önüne getirdi. Kapıyı çaldı ve içeri girdi. Peşinden de ben. Beni bir sıraya bırakıp kendi sırasına geçti. En arkada bir çocuğun yanına oturuyordu. Hoca boğazını temizledi.

"Sınıfa hoş geldin. Adın ne? Nereden geldin? Kanla aran nasıl?" Anladığım kadarıyla Vampirlerin dersiydi. Hoca da Türkçe konuşuyordu.

"Poyraz Karamas. Türkiye'den geliyorum. Orada insan sınıfına gitmeme rağmen kendimi kan konusunda kendimi çok kontrol edemiyorum. 5 diplomam var. 387 yaşındayım." dedim ve derin bir nefes aldım. Hoca başını salladı. Teneffüse kadar hoca bir şeyler anlattı. Ben pek dikkatimi derse veremedim. Çünkü önümdeki yeşil saçlı kızı dikizledim. Ders bittiğinde arkasından çıktım. Bahçenin arka tarafına ilerledi. Sonunda durduğunda sırtımı birden duvarda buldum. Kız arkasını dönmüştü. Vampir dişleri, beni dokunmadan ittiyse Vampir- Cadı ikilemesi.

"Sadece tanışmak istemiştim." dedim kaşlarımı kaldırarak. Gözlerini kıstı.

"Kurt kokuyorsun, veee... Balık." dedi sırıtarak. Beni bıraktı.

"Daha bana bile karşı çıkamıyorsun. Nasıl A sınıfına gelebildin?"

"Ben büyücü değilim." dedim. Uçarak yanına gittim. Elimi uzattım;

"Ben kendimi sınıfta tanıtmıştım. Ama müzik dinlediğin için duymamışsındır. Poyraz."

"Buse." deyip elimi sıktı. "Adını biliyordum. Sen sınıfa geldiğinde zihninden okumuştum. Sonuçta cadıyım." gülümsedim. O da uçtu.

"Ovovov. Üç cins mi?"

"Hayır, altı. Senin de dört." dedi sırıtarak. Benden güçlü demek. Omuz silktim.

"Bir kahve ısmarlamama ne dersin?"

"Kahve ısmarlama." diye espri yaptı. Ben de sırıtmaya başladım. "Canım kan istiyor. Kusura bakma söylemezsem içimde kalırdı."

"Ne kusuru, ayıp oluyor ama." diye ben de ona takıldım. Güldü.

                             Tatanya'dan devam;

Türk Melezi sırasına bıraktıktan sonra tüm ders boyunca Buse'yi dikizledi. Ben ise telefonla ilgilenirken Panas'ı dikizleyip durmuştum.Teneffüs zili çaldığında herkes dışarı çıktıktan sonra kapıyı büyüyle mühürlemiştim. Panas sınıftan hiç çıkmamıştı. Mühür benim mührüm olduğu için kimse odaya giremez veya çıkamazdı. Yani diğer bir değişle Panas'la ikimizi içeriye kilitlemiştim. Panas sınıftan çıkmak için kapıyı açtı. Ama sınıftan çıkamadı. Kapıyı kapatıp hızla yanıma geldi. Ben ise masada oturup ne yaptığını izliyordum.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye kükredi. Ben ise sırıtarak bakmaya başladım.

"Naber Bücür?" dedim. Benden birkaç yaş büyüktü ama benden az cins barındırıyordu. Kendine bücür denmesinden hoşlanmazdı. O yüzden bana Bücür diye seslenirdi. Ben de onunla dalga geçme amaçlı söylerdim. Kaşlarını çattı. Öğretmenler masasına ışınlandım.

ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin