- أعوذ بالله من الشيطان الرجيم. بفضل الله بسم الله الرحمن الرحيم.
#Ich bin Aniqaba und stolz drauf.
Alhamdulillah bundan dört sene önce peçe yaptım. Bu sürecin yarısı Avusturya'da, yarısı Türkiye'de geçti. Gayr-i Muslim bir ülkede yaşadığım için peçeli bir kardeş görmek pek mümkün olmuyordu hatta bundan iki/üç yıl öncesine kadar hiç yoktu diyebilirim. Günlük yaşantımda peçeli kimseyi görmediğim için, peçe ile ilgili de pek bir şey düşünmüyordum.
Peçe hakkındaki fetvalardan haberim yoktu, sadece takva için örtüldüğünü sanıyordum. Avusturya'daki hocalar tesettürün bir bayanın başını örtüp pantolon giymesiyle bile tam olabileceğini söylerler, bende bunun yeterli olacağını düşünürdüm.
Daha sonra Rabbim Tevhidle tanışmayı nasib etti ve bu süreç içerisinde tesettür konusunda araştırma yapmaya başladım. Bir hanımın gerçekten fitneden korunabilmesi için peçe yapmasının gerekli olduğunu, bir çok alimin bu konudaki fetvasından haberdar oldum. Mezhebim olan Hanefi Mezhebi'nde de fitne zamanında peçenin vacib olduğunu öğrendim ve böylece peçeye ve peçelilere kalbim ısındı. Artık gördüğüm her peçeli bayana tebessümle bakıyordum.
Avusturya'da liseye giderken bu konuda örnek alacağım insanlar, kurslar yoktu maalesef ve bende bu sebepten ötürü aniden Türkiye'ye gitmeye karar verdim. Türkiye'ye ilk gittiğimde her şey bana çok tuhaf gelmişti. Her yerde cami olmasına sevinirken aynı zamanda camilerin cemaati olmamasına çok üzülmüştüm. Özellikle pantolon giyerek vücutlarını teşhir eden ve başlarına bir bez parçası örtüp, bir de buna tesettür diyen insanlar beni çok yıpratmıştı.
Zaman zaman peçeli bacılar görmeye başladım ama tanışıp konuşmaya cesaret edemedim. Sonra oturup düşündüm, aklıma bir çok şey geldi; Rabbimin Ahzab Suresi'nde buyurdukları, Rasulullah'ın hadisleri ve beni, eşimden başkasının görmemesi gerektiği.
Sonra bilinçsiz bir şekilde aniden peçe yapmaya karar verdim. Annem ve babam Viyana'ya döndüğümde alacağım tepkilerden ötürü başta karşı çıktılar, annem ileride örtmemi söyledi. Bende dışarıdaki insanların bakışlarından rahatsız olduğumu söyleyerek peçemi örtmeye devam ettim.
Peçe yaptığım ilk gün özgür olduğumu, gerçekten nefes aldığımı hissettim. O gün, bir şeylerin Allah için yapılması gerektiğini anladım.
Peçeyi ilk defa Türkiye'de yaptığım için etraftan fazla tepki almadım ama bunun Avusturya'da böyle olmayacağını biliyordum. Tüm bunlara kendimi hazırlayıp peçeli olarak döndüm doğup büyüdüğüm yere.
Avusturya'da bir çok hakarete maruz kaldım. Bir gün okula giderken metrodan inince bir adam gözüme yumruk atmıştı. Bana tükürenler, fotoğrafımı çekenler oldu. Ama önemli olanın Rabbim için sabretmek olduğunu kendime şiar edinerek hamd ve dua ettim.
Babam hala tepkiliydi, korkuyordu benim için. Bu yüzden yaşadığım şeyleri aileme anlatmıyordum, üzülmelerini istemedim.
Artık Avusturya'da da peçeli kardeşler görmeye başlamıştım. Türklerden peçe örten fazla kişi yok, daha çok çarşaflılar. Genellikle Çeçen kardeşler peçeli. Yine de toplasak koca ülkede belki sadece yüz kişi peçe yapıyor.
Peçeli kardeşleri gördükçe motive oluyor, hemen tanışmak istiyordum çünkü burada sayımız sınırlı maalesef.
Tevhid alanında kendimi geliştirmiştim alhamdulillah yine de yeterli değildi tabii. Ümmet için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyordum. Bu yüzden gönüllü kardeşleri, ablaları bir araya toplayarak projeler düzenlemeye başladım.
Örneğin "Ben Müslümanım" isminde bir projemiz vardı. Belirli meydanlarda standlar kurduk, insanlara İslam'ı anlatılıp Kur'an-ı Kerîm ve gül dağıtıldı. Peçe ve çarşaf denetildi. Çok tebrik aldık, bu projelerle hidayet bulan çok kardeş vardı ama tartışmaya gelen de çok oldu. Hatta bir gün İngiliz bir çift yanımıza gelip "Tepki alıyorsanız üzülmeyin. Biz geçen sene bu projeler sayesinde Müslüman olduk alhamdulillah." demişlerdi.Hala peçeye karşı tepkili olan insanlarla konuşuyorum, onlara neden peçe yaptığımızı anlatıyorum.
Son zamanlarda Avusturya'da peçe yasağı çıktı maalesef. Oylama yapıldı ve yasa kabul edildi, Haziran'da kayıtlara geçirilecek. Şimdi de başörtüsü yasağı çıkartmak için uğraşıyorlar. Bizim için çok zor. Şu an peçeyle dışarı çıkabiliyoruz ama sıkıntı her yerde.
Cezası 150 € yani 650 Türk lirasına tekabul ediyor. Ama ne olursa olsun başımız hep dik, kafirlere karşı asla boyun eğmeyeceğiz biiznillah.Yasağı protesto için yürüyüşler düzenlendi. Bu yürüyüşlere gayr-ı müslim adamlar da katılmıştı. Müslüman ülkelerde, kendi ülkemiz Türkiye'de buna hiçbir tepki verilmezken o adamlar yürüyüşte başörtü takıp bize destek oldular. O kadar ki iş yerlerine bile başörtü ile girip bir süre o şekilde çalışmışlardı. SubhanAllah. Rabbim hidayet versin.
Peçe yapmak isteyen kardeşlerime öncelikle vahyi tam anlamıyla hayatlarına geçirmeye çalışıp ardından peçe yapmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü insan gerçekten o zaman tesettür ihtiyacını farkediyor.
🍁 🍁 🍁
-Bölümleri oluşturacak olan ropörtajlar bizzat tarafımdan yapılıp düzenlenmiştir. Siz de bu çalışmaya katılmak istiyorsanız benimle iletişime geçmenizi rica ediyorum.-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peçeliyim ve Gurur Duyuyorum
Non-FictionDünyanın dört bir yanından ırkları, dilleri, renkleri, kültürleri bambaşka olan kardeşler. Hepsinin davası bir, amacı bir, gâyesi bir. İffetiyle iftihar edilen Meryem'ler, takvasıyla örnek alınan Fatıma'lar, ilmiyle kuşanılan Aişe'ler, zalime karşı...