أعوذ بالله من الشيطان الرجيم. بفضل الله بسم الله الرحمن الرحيم.
#Peçeliyim ve gurur duyuyorum.Ben peçeyi çok küçük yaşta takmaya başladım. Daha 13 yaşındaydım. Okuduğum medresede oradaki ablaların peçeli olması bende büyük bir heves oluşturmuştu. İlk yapma sebebim belki de onlara imreniyor olmamdı, bilmiyorum. Ama peçe yapmayı çok istiyordum.
Peçenin hükmünü, yapılması gerektiğini zaten biliyordum. Peçe, paha biçilemez bir mücevher koruyan bir örtü benim için. Peçe takınca değerim artacak gibi düşünüyordum. Tüm kötü bakışlardan korunacaktım, ki öyle de oldu.
5 senedir peçeliyim alhamdulillah.
İlk kez peçe yaptığımda büyük bir heyecan hissettim. Hatırlıyorum, Allahu a'lem 12 yaşındaydım. Ailem daha küçük olduğum için bana çarşaf almıyorlardı. Annemin arkadaşlarına gittiğimiz zaman onların çarşaflarını giyer onlarla uyumuş numarası yapardım, çarşafın sahibi o çarşafı bana versin diye.
13 yaşındayken çarşaf giydim. Üzerinden çok zaman geçmeden de peçe yaptım. İlk yaptığımda çok korktuğum zamanlar oldu yapamayacağım diye. Ama evde veya medresede dışarı çıkma işi olduğu zaman sırf o çarşafı giyip, o peçeyi takayım diye beni göndermeleri için kırk takla atıyordum. Çok küçüktüm daha. Çok koşmuş, oynamışımdır sokakta çarşafımla.
Ailem alhamdulillah bilinçli birer Müslüman. Ben peçe taktığımda tek tepkileri yaşımın küçük olmasıydı. Babamın endişeleri vardı, üzerimde taşıdığım ayete bir söz getireceğim diye. Bu yüzden biraz daha büyümemi istiyorlardı. Ama ben fazlasıyla kararlıydım, çok istiyordum. Bunu çok gürültülü bir şekilde dile getirmedim ama sessizliğimle istediğimi yaptım.
Dedemler veya diğer akrabalarımdan aldığım tepkiler ise peçe yerine okumam ile ilgiliydi ve ileride çok pişman olacağımı söylüyorlardı. Kendi kendime dediğim tek şey sessiz ol ve inandığın şeyi yap. Alhamdulillah şu an 18 yaşındayım ve daha bilinçliyim. Daha güçlüyüm, daha oturaklı düşüncelere sahibim. Ve artık sessiz kalmıyorum, üzerimde taşıdığım tesettürümü gururla savunabiliyorum.
Peçe yaptıktan sonra çok büyük olaylar yaşamadım. Türkiye'de az da olsa peçeli kardeşler var. İnsanların gözleri görüyor. Ama yine de hakaret eden, korkan, bakışlarıyla döven insanlarla imtihan oldum.
Çoğu insanın peçeden önce tevhidi bilince ulaşması için peçeye teşrif eden çalışmalarda fazla bulunamadım. Bir insana tevhidden önce peçeyi anlatmak yolun ortasından başlamak gibiydi. Tevhide hakkıyla iman edene kadar hiç kimseye peçe yapmasını söylemedim. Gerçekten bilinçli olmayan bir insanın peçe yapma süresi uzun olmazdı Allahu a'lem.
Türkiye'de çeşit çeşit insan var. Nefret kusanı, kin besleyeni, hakaret eden ve zilletini arttırıp saldıranlar bile var. Ama bunların yanı sıra saygı duyanlar da var. Ne kadar İslam devleti olmasa da bu konuda diğer ülkelere göre daha ılımlı.
Yaşadığım şehir Adana ise belki de diğer şehirlerden daha fazla saygı duyan insanların olduğu bir yer. Ama yine de ipini koparmış hayvanlardan daha aşağı olanlar daha fazla maalesef.Peçe yapmak isteyen kardeşlere diyeceklerim; Ben peçe takmayı 13 yaşımda istedim. Önemli olan Allah'ın emirlerini kalben istemek. Allah önünüzdeki tüm engelleri kaldıracaktır. Anneniz, babanız, eşiniz önünüzde durabilir. Siz sadece taviz vermeden Allah'tan isteyin ve duruşunuzdan hiç ödün vermeyin. Engellerin sizi yıpratmasına izin vermeyin, sırtınızı Allah'a dayayın ki güvende olasınız. Bir anlık hevesle peçe takmayı istemeyin. Önce hakkıyla teslim olup tevhidi kavradıktan sonra peçeye bürünün ki tüm engellerin karşısında ''acaba''lara düşmeyin.
Sadece Allah'tan isteyin. Ben istedim ve şu an 5 yıldır peçeliyim. Bana destek olan bir eşim, tevhid üzere inşa edilmiş bir evliliğim ve inşaAllah aylar sonra aramıza katılacak ve onu da İslam üzere yetiştireceğimiz bir bebeğim var.
(Ropörtaj bundan neredeyse 7 ay önce yapıldı. Kardeşimizin bebeğinin doğduğunu tahmin ediyor, Rabbimden onu İslam'a bağışlamasını diliyorum.)Siz sadece Allah'a şirk koşmadan, Allah'ın rızası olduğu şeyleri isteyin. Muhakkak Allah yardımcınız olacaktır. Bu Allah'ın sözüdür ve Allah sözünden asla dönmez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peçeliyim ve Gurur Duyuyorum
Non-FictionDünyanın dört bir yanından ırkları, dilleri, renkleri, kültürleri bambaşka olan kardeşler. Hepsinin davası bir, amacı bir, gâyesi bir. İffetiyle iftihar edilen Meryem'ler, takvasıyla örnek alınan Fatıma'lar, ilmiyle kuşanılan Aişe'ler, zalime karşı...