Multi Eslem ve Eylül'ün giydikleri.
Denemezsen hiç bilemezsin.-Keyifli Okumalar.
Duyduklarım beni şok etmişti. İnanılır gibi değildi! Şuan içimde ki duyguyu tarif etmek çok zordu. Harun'un gözleri dudaklarıma kayarken birden bana yaklaşmaya başlayınca donakaldım. Ve içimde ki duyguyu çözmeyi başardım. ÖFKE! Bir anda geri çekildim ve suratının ortasına sert bir yumruk geçirdim.
"Ahh!"
Bunu gerçekten hak etti! Tam arkamı dönüp gidecekken kolumdan tuttu. Diğer eliyle burnunu tutuyordu. Bu seferde kolunu ters çevirip kulağına yaklaştım ve usulca fısıldadım;
"Bir.Kez.Daha.Bunu.Yapmaya.Çalışırsan.Seni.Gebertirim."
Eve döndüğüm gibi odama çıktım ve o gerizekalıyı düşünmemeye çalışarak uyudum.
...........................................................
Sabah uçucağımız için erkenden kalktık. Soğuk bir duşun ardından üstümü giyindim ve saçlarımı kuruladım. Bavullarım ile beraber ittire kakkıra aşşağıya indikten sonra mutfağa gittim.
"Günaydınn!"
Anneme arkadan sarıldım.
"Günaydın kızım"
Babamın da yanağına sulu bir öpücük kondurdum.
"Günaydın prensesimm"
Kahvaltı masasına oturduğumda neşem yüzümden okunuyordu. Kahvaltıdan sonra hep beraber havaalanına gittik. Eylül ile hiç görüşmemişiz gibi birbirimizi gördüğümüz gibi sıkıca sarıldık.
"Eylül!"
"Eslem!"
"Kızım bu ne kokoşluk?"
"Kızım bu ne sadelik?"
Bir Eylül'e bir kendime baktım. Ben siyah ve sadeyken, Eylül renkli ve abartı geldi gözüme. Düşüncelerimi kendisinede ilettim.
"Bence sen fazla abartısın."
"Nee! Ben miyim abartı? Kızım sen abartılık görmemişsin. Tabi kendin her zaman düz giyindiğin için görmezsin."
Tabi ki de gözlerimi devirdim. Ben tam cevap verecekken annemler çağırdı.
"Hadi kızım vedalaşın babalarınızla uçak saati yaklaşıyor."
Her ne olursa olsun en zor andı işte bu. Babama gidip sarıldığımda kulağıma fısıldadığı kelimeler belkide uzun zaman sonra babamın yanında gözlerim doldu.
"Eslem, kızım, prensesim. Biliyorum içinde 2 yıl önceden kalma yaralar var. Bu yüzden oraya gittiğini biliyorum. Ama sana verebileceğim tek tavsiye ne zaman tam olarak onun karşısına çıkmaya hazır hissedersen kendini o zaman çık. Ama seni yaralarını deşmen için değil yaralarını sarıp yeniden sevebilmen için yolluyorum. Orada kendinize dikkat edin. Sizi seviyorum."
Yanağımdan öpüp bıraktı beni. Bende döndüm amcama sarıldım. Sonra arkama hiç bakmadan yürümeye başladım. Ama içimde ki bir his arkaya bakmam gerektiğini söyledi. Nedense bende baktım. Babam ve amcam bize el sallıyordu bu normal ama onların biraz arkasında durmuş 'Eslem' diye bağıran Harun anormaldi. Bir an ne yapıcağımı şaşırdım. Onu görmemiş gibi yapmak en iyisiydi. Hızlı hızlı yürürken bu sefer Eylül bana seslendi.
"Eslem?"
"Hıı?"
"Harun'u gördüğünü biliyorum peki neden kaçıyorsun acaba sorabilir miyim?"
"Hayır ne kaçması ne görmesi canım."
"Yalan söylüyorsun."
"Söylemi-"
"Neyse yürü uçağa. Uçakta herşeyi anlatıcaksın zaten."
Bravo. Bu kızdanda hiç birşey kaçmıyor arkadaş. Neyse artık.
................................................"Oha! Kızım sen ciddi misin? Çocuğu dövmüş birde gelmiş marifetmiş gibi anlatıyor."
Uçağa binmiş, yerlerimize oturmuş, Eylül'e herşeyi anlatmıştım.
"Kızım sen anlat demedin mi be?"
"Neyse neyse. Ee sonra ne oldu? "
"Hiçbir şey."
"Nasıl hiçbir şey Eslem?"
"Hiçbir şey işte Eylül. Nesini anlamadın?"
"Ee sen öyle dedikten sonra o bir şey demedi mi?"
"Yok. Bilmiyorum yani. Ondan sonra döndüm eve gittim."
Ve beklenen hareket Eylül kafama vurdu.
"Kızım sen cidden malsın. Harbi malsın bak. O çocuk kaçar mıydı?"
"Demek ki kaçarmış-"
"Bi susmadınız bee"
Lafımı bölen kişiye dönüp baktım. Bizden bir kaç yaş büyük bir çocuktu.
"Manyak mısın kardeşim niye susucakmışız?"
Hayret verici ki bunu Eylül değil ben söylemiştim. Eski Eslem geri dönüyor galiba. O sırada konuşan çocuğa baktım tekrardan.
"Bana bak psikopat kız bir daha bana manyak dediğini duymuyayım. Kötü olur sonra."
"Asıl sen bana nasıl psikopat dersin bee!?"
"Çocuğun gözüne yumruk atan ben değilim ya psikopat kız?"32 diş sırıtması sinirlerimi bozarken bizi dinlemiş olması ve bana gene psikopat demesi o dişlerini ağzına dökme isteği yaratıyordu. Sakin ol Eslem.
"Sen bizi mi dinledin? Cidden manyak mısın ya sen?"
"Son kez uyarıyorum benimle düzgün konuş. Ve evet tek ben değil tüm uçak sizi dinledi."Ben hızlıca başımı uçaktakilere çevirirken kimsenin bizle ilgilenmediğini gördüm ve tekrar manyak çocuğa döndüm. Sırıtarak kemerini çözdü. Ben ona napıyor bu bakışları atarken ayağa kalktı ve bana göz kırparak ilerledi. Ben nereye gidiyor bu manyak uçaktan mı atlıycak acaba diye düşünürken Eylül beni dürtüyordu.
"Eslem mal mısın? Uçak iniş yaptın kalksana."
"Haa."
Çocuk inmiş meğer. Ben onunla tartışırken fark etmedim bile indiğimizi. Uçaktan indik. Bavullarımızı falan aldıktan sonra sonunda dışarı çıkabilmiştik.Derin bir nefes alırken halamı gördüm. Eylül koşup ona sarılırken ben hâlâ o çocuğu düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ManKopat
Teen Fiction''Kerem!'' Rüyama giren Kerem ile bir karar aldım o gece. Benim için bazen kötü, bazen iyi sonuçlar doğuracak bir karar. Beni belki siyahlıktan kurtaracak bir karar. Mavi ama siyaha boyanmış ruhum gibi siyah gözlerimi mavi baktığını ortaya çıkaracak...