Umudunu yitirme, Şu hayatta bir şeyin bitişi, her zaman başka bir şeyin başlamasına sebep olmuştur.. - Keyifli Okumalar
Multi Eslem'in cam kenarı *_*
Öylece durdum işte. Düşündüm. Düşündükçe o karanlık boşlukta kayboldum. Düşündükçe dahada karanlığa gömüldüm. Karanlığa gömüldükçe kendimi daha yalnız hissettim. Kendimi yalnız hissettim kimse yoktu kendimi bile kaybetmiştim o boşlukta. Yalnızca ben vardım. Ben ve düşüncelerim. Ben ve yalnızlığım. Ben ve karanlığım, siyahlığım. Ben ve hiçliğim. Çünkü bunların hepsinin toplamı eşittir hiç bitmeyen bir hiçlik. Şuan bencillik edip neden ben diye sormak istemiyorum. Çünkü hani der ya insanlar neden ben diye. Peki neden başkaları? Alın size en basit bencillik örneği. O yüzden biliyorum ki bu hiçliği hisseden bir sürü insan var. Daha iyide olabilir, daha kötüde ama bu hiçliği hisseden bir sürü insan varken neden ben demem.O sırada hepsi sudan çıkmak için beni çağırıyorlardı. Bende peşlerinden çıktım ve bir şezlonga geçip havluya sarındım. Herkesin baktığı tarafa bakınca Beyza-Berke ikilisinin olduğunu gördüm. El ele. Demek ki Beyza iyi sonuç almış. Sonra bakışlarım Elif'e kaydı. Ateş saçan gözlerle ellere baktığını gördüm. Umursamadım ve diğerlerinin üzerinde gezdirdim bakışlarımı. Hepsimi maldı bunların? Bir ben anlamışım herhalde. Çünkü hepsi şaşkındı. Ve en son Buğra'ya baktım. Hepsinden daha doğal bakıyordu. Bakışlarımı tekrar ikiliye döndürdüm. Berke ağzını araladı ve konuşmaya başladı.
''Biz Beyza ile birbirimizi seviyoruz. Abisi olarak da senden izin istiyoruz kardeşim.''
''Salak değilim tabi ki anlamıştım. Kardeşimi üzme!'' Gülerek konuşmuştu. Benim beklemediğim bir tepkiydi. Aslında herkesin yüzünden bu okunuyordu. Hele Elif daha çok şaşırmıştı. Biraz da hayal kırıklığı vardı. Sanki Buğra'nın tepki gösterip onları ayırmasını bekliyordu. Yada istiyordu. Her neyse ben yapacağımı yapmıştım. Buda onlara ilk ve son iyiliğim galiba.
''Hadi bugünlük bu kadar yeter toplanıp gidelim.'' İşte beni mutlu eden bir cümle. Eşyalarımı hızlıca toplamaya başladım.
.....................................................................................................................................................................
Eylül ile yürüyorduk. Sessiz bir şekilde. Düşüncelere dalmıştık ikimizde. Aslında düşünmekten nefret ederdim. Çünkü düşündükçe dahada düşünüyordum. Bu böyle devam ettikçe de kafayı sıyırmalık oluyordum. Çünkü hani olur ya düşüncelere dalmışken bir anda düşüncelerin içinden kötü bir düşünce, kötü bir anı, kötü bir söz çıkar ve yavaş yavaş suratımız düşer, birden ağlamaya başlarız işte bu bana da çok oluyordu. Ben gene düşündükçe düşünecekken Eylül bana seslendi.
''Eslem?''
''Hıı?''
''Sana ne oluyor bu aralar. Değişmeye başladın. Hem mağazada da bana eski Eslem gibi bir şeyler dedin. Söylesene ne oluyor?''
''Hazır ol Eylül. Eski Eslem'iniz geri dönüyor.'' Ben dalgaya almıştım. Evet ben yapmıştım bunu. Belki de eski Eslem'i içimde bulup çıkarmanın zor olacağını bildiğimden ve başaramamaktan korktuğum için dalgaya almıştım.
''Ya dalga geçme. Hem nasıl geri dönecek. Çünkü çok değiştin.'' Yarama tuz basıyor.
''Bilmem.'' Durulmamdan anladı hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ManKopat
Fiksi Remaja''Kerem!'' Rüyama giren Kerem ile bir karar aldım o gece. Benim için bazen kötü, bazen iyi sonuçlar doğuracak bir karar. Beni belki siyahlıktan kurtaracak bir karar. Mavi ama siyaha boyanmış ruhum gibi siyah gözlerimi mavi baktığını ortaya çıkaracak...