"Nassı Yaaani" diye garip bi ses çıktı Beren'den. Ona bugün yaşanılanları anlatmaya başladım. "Kuzum belki dikkat çekmeye çalışıyordur yada birine benzetmistir. Hem sen bu çocuğu daha önceden tanıyor musun? iyi düşün bakalım." Nerden tanıyabilirdim ki? Daha önce görmediğime emindim. Ayrıca o yüzü unutmam da pek mümkün değildi. "Hayır canım görsem unutmam gördüğüm biri değil ama bu konu hayli canımı sıkmaya başladı."
"Neden sıkılsın daha tanımadın onu biraz zaman geçtikçe amacını öğrenirsin bu kadar aceleci olma" dedi. Beren'le sohbetimiz bu konu hakkında geçmişti sonra saat bayağı geç olunca Beren eve geçti bende uyumak için odama çıktım.
***
"Anne bu bebeklerin saçlarını neden yıkamıyoruz, hiç kirlenmiyorlar mı?""Onlar oyuncak tatlım bu yüzden kirlenmiyorlar. Hem sen çok güzel bakıyorsun bebeklerine ve temiz kalıyorlar güzelliğim. Benim şimdi gitmem gerekiyor tekrar geldiğimde yine çok istersen yıkayabiliriz."
"Neden anne gitmen mi gerekiyor? Birdaha ne zaman gelirsin? Neden gidiyorsun ki anneler çocuklarının yanında yaşamaz mı? Anne gitme ben seni çok özlüyorum, anne lütfen. Anne, anne, anne..ee"
Uyandığımda "Anne lütfen gitme" diye haykırıyordum. Anne kelimesine çok yabancıyım ben sadece rüyalarımda kullanıyor olmam daha da yabancı. Her rüya sonrası bu psikoloji beni yerle bir ediyor. O kokuya yabancı olmak... Sanki bütün çocukluğumu elimden almışlar gibi.
Bu düşüncelerden kurtulup hemen hazırlanıp okula gittim. Sınıfa girdiğimde sıram yine Koray beyimiz tarafından işgal altındaydı. "Günaydın" dedim umursamaz bir tavırla. Cevap verme Lütfunda bulunmadı elbette. Hayır ben niye konuşuyorsam ama öğrenecektim bugün olanları.
Kafasını kaldırıp bana döndü gözleri yine mosmordu, çok yorgun ve hiç uyumamış gibi duruyordu. Tam soracakakken kapı açıldı içeri hoca girdi. Bugün de rutin tatil muhabbetleriyle geçecek gibi duruyordu. Yaklaşık 15 dakika sonra Koray'ın uyuduğunu farkettim. Ne güzel uyuyordu sanki yıllardır ilk defa kapatmıştı gözlerini fazla masum ve hoştu. Ona bakarken gözleri açıldı birden ve sinsice sırıtmaya başladı. "Hayırdır beni izliyorsun, çok hoşuna gittim sanırım."
"Neden izleyecekmişim seni. Baktım evet ama derste uyuyor olman beni rahatsız etti ondan yani. Hem sen uyumuyor muydun? Nerden biliyorsun seni izledigimi?"
"Izledigini kabul ediyorsun yani?" sırıtmaya devam ediyordu. Gözlerimi devirip susmayı tercih ettim. Aslında tam konuşuyorken sorabilirdim.
"Koray"
"Efendim"
"Dün iki kez "sen O'sun" dedin ne demek istedin"?
"Birgün anlatırım ama sen böyle çok konuşursan vazgeçedebilirim."
"Ben mi çok konuşuyorum? Hiçte bile. Bundan sonra ağzımı açmayacagim bu senin içinde gecerli bay kustah"
Gözlerimi devirip başka tarafa bakmaya başladım.
"Doğru karar meraklı hem ben de bu sayede kafamı dinlerim."
Arkadaşlar imla hataları olabilir ilk defa yazıyorum ve olduğumdan daha dikkatli davranıyorum. Yorumlarınız değerli hoşçakalın :)
İletişim instagram: gzzmkyaa ❤❤